Elmanın içine kurt girmiş!!!

Recep Çınar
Sağolsun Metin Şahin, “Dünya Tekvando Şampiyonası” için gittiğimiz Danimarka’da da bize en iyi şekilde ev sahipliği yaptı…  Yaklaşık 10 gündür Konya’dan  uzak olmama rağmen, Konyasporla ilgili haberlerden yoksun değildim…
Konya Şekerspor’dan da… 
Sağolsun dostlar, arkadaşlar gelişmelerle ilgili bilgi veriyorlardı bana…
Metin Şahin ve Dünya tekvando şampiyonası ile ilgili yazılacak çizilecek çok şey var… Ama öncelikle Konyaspor…
***
Önce Hüsnü Özkara, teknik kadro ve futbolcular rahatsız olmuşlardı onun gelişine… Hele de kulübün içinde olan biteni, kulüple resmi bir ilişiği olmayan Bahri Karapınar’a sızdırması, bardağı taşıran son damlalardan birisi olmuştu…
Neyse yapay bir süreç işletilmiş, tatlıya bağlanmıştı tantana… Abbas Kılınç’ın futbol şubesinin başına getirilmesiyle rahat bir nefes alınmıştı… En azından geçici olarak… Kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şeydi yapılan aslında… Mecburi bir sulhdü onların ki… Aslında frekansları hiç tutmadı… Çünkü, kurt elmanın içine girmişti bir kere!
Sorun Mustafa Eraydın’ın, yatak odası sırlarını dışarıya sızdırmasıydı… Belli ki çok içerlemişler,  önemli bir maç öncesi kendilerine kurulan kumpasa… 
Ama bir gerçek var ki, Çanakkale maçından sonra köprüler atılmış, saflar netleşmişti… Dikiş tutması da beklenmemişti zaten… Geçmişi “defolu” olan Mustafa Eraydın’ın Konyaspor’a ilk “ihaneti” değildi bu elbette… Atalar, “can çıkar huy çıkmazmış” demişler ya, Eraydın’ın durumu da öyle bir şeydi işte…
Mustafa Eraydın’ın kişiliği, karakter yapısı, futbolla ilişiği, futbolcu menajerliği, kulüp menajerliği, Konyaspor’a verdiği, Konyaspor’dan aldığı benim için son derece önemlidir… Konyaspor’un içerisinde bulunduğu bu nazik ortamda yaptıkları ile yapmadıkları da önemlidir benim için… Ama, olumlu yapabildiklerine dair bir referans yok ortada… Korkarım yapabileceğine dair bir işarette…
Oyunun aktörleri birbirleri ile duygu ve hedef  birlikteliğinde değillerse eğer, huzurda olmaz, başarı da gelmez, şampiyonluk ise sadece sözden ibaret olur… İşin özü şu; Konyaspor’da sorunlar var… Kurt, elmayı kemirmeden, yiyip bitirmeden Konyaspor’da bu sorun çözülmelidir…   
Bildiğimiz bir şey değil çok şey var elbette… Bedelini bu kulüp ödememeli… Konyaspor Başkanı ve yönetiminin alacağı karar Konyaspor’u ipten alma gibi bir şey olacaktır… Aksini yaparlarsa, bu karar Konyaspor’un idam kararı olacaktır… Konyaspor’un kalemini kıran eller, bu takımın düzlüğe çıkması, şampiyon olması için umut taşıyanların da şevkini kıracaktır kuşkusuz…
Yukarıda da altını çizdiğim gibi, Konyaspor’da  teknik ekip, futbolcular ve bazı yöneticiler  elmanın içindeki kurt Mustafa Eraydın’dan son derece rahatsızlar… Dolayısıyla, şampiyonluğa koşan Konyaspor’un önündeki en büyük engel olan bu adamın hiç zaman geçirilmeden paketlenmesi bu kulübün önünü açacaktır…
Düşmanı uzaklarda aramaya gerek yok! Konyaspor Başkanı Bahattin Karapınar, kendi ayağına kurşun sıkmıştır… Mustafa Eraydın’ı o göreve getirmekle en büyük kötülüğü de kendisi yapmıştır… Başkası değil.
Evet, önümüzdeki günler Konyaspor çok şeylere gebe… Ama, bilinsin ki, doğacak çocuk sağlıklı olmayacak… Çünkü, tıkır tıkır giden tekere çomak sokan adamlar ya da elmayı kemiren kurtlar, hala bu kulübün içerisinde tutulmaya çalışılıyor…
Bank Asya 1. Lig’de geride kalan 9 haftada yenilmezlik ünvanını ve liderliğini sürdüren Konyaspor’da yönetimsel anlamda bazı şeyler ters gidiyor… Umarım, bazı insanlar akıllarını başlarına alırlar da, Konya’ya ve Konyaspor’a “ihanet” etmezler…
Bir tarafta tekeri döndürmeye çalışanlar, bir tarafta ise tekere çomak sokmaya çalışanlar… Kimin Konyaspor’a,  kimin kendine çalıştığı mutlaka ortaya çıkacak…
Şimdilik bu konuya virgül atıyorum.