Ekrem Şama: Erken seçimi göze alamazlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 17 yıl birlikte çalışan Yazar Ekrem Şama, “Kantarın topuzu hayli uzağa gitti. AK Parti, erken bir seçimi göze alamaz. Kurtuluşun tek yolu, Milli Görüş'ün politikaları ile hareket etmektir” dedi

RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL

EN FAZLA FETÖCÜ SİYASETTE

Başbakan Binali Yıldırım'ın “Siyasetin içinde FETÖ ile bağlantısı olan yok” söylemlerine karşı çıkan Yazar Ekrem Şama, “FETÖ'cüleri ayıklarsak iktidardan da düşeriz diye düşündüler. Pek el atamadılar. Asıl kokuşmuşluğun ve asıl FETÖ'cülerin siyasetin içinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Hürmetlerini arz edercesine FETÖ ile birlikte pozlar veriyorlardı. Bu fotoğraflar, bir referans olarak da kullanılıyordu” dedi

ERDOĞAN'DAN SONRASI İÇİN TEHLİKE

**Türkiye, tartışmalı bir referandum sürecini geride bıraktı. Değerlendirmek isterseniz bu süreci nasıl yorumlarsınız?

- Bu sorunun cevabını 2 bölümde vermek gerekiyor. 18 maddede özetlenen ve Anayasa’nın birçok maddesinde esaslı değişiklikler yapılan tasarının gerek meclise geldiğinde gerekse komisyonda görüşüldüğünde Saadet Partisi olarak genel başkanımız Temel Karamollaoğlu vasıtası ile görüşlerimizi hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hem milletvekillerine hem de parti genel başkanlarına yazılı ve sözlü ifade ettik. Milli Görüş olarak öteden beri savunduğumuz başkanlık sistemine rağmen bu 18 maddelik değişikliği onaylamayacağımızı da belirttik. Bizim istediğimiz sistemle getirilen sistem aynı değil. Burada aşırı maddeler var. Meclisi by-pass ediyorsunuz. Meclisi seçime götürmekle tehdit ederek, kararlar çıkarmaya gayret ediyorsunuz. Yasama, yürütme ve yargı erkini tek elde topluyorsunuz. En önemlisi Türkiye'nin idari yapısı üzerinde tek kişiye oynama yetkisi veriyorsunuz. Nedir bunlar. Yeni eyalet, vilayet kurma veya kazaları vilayet yapma. Bu, bugün bir sakınca doğurmayabilir. Garantisi yok. Sayın Erdoğan bunları işletmeyebilir. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payitaht olacak elbette. Ama gün gelecek bu maddeleri işleyebilecek biri gelir. Parçalamanın eşiğine getirme yetkisini tek kişiye vermek kabul edilemez. Biz, bu yüzden evet demeyeceğimizi aktardık. Bunları dinlemiş olmalarına rağmen, değişiklik sürecinde bizim söylediklerimize kulak vermediler.

YÜZDE 30 EVET ÇIKARDI

**İktidar partisinin kampanya kapsamındaki söylemleri ne derece doğruydu?

 -Bir ucube kampanya başlattılar. 18 maddeyi bir kenara bıraktılar, buna kim karşı kim taraftarın onun hesabını yaptılar. Dışarıdan da hayali düşman icat ettiler. İçerideki vatandaşları kamplara ayırdılar. Evetçileri vatanını seven insanlar ilan ettiler, hayırcıları da PKK ve FETÖ ile ortak hareket ediyor türü yakışık olmayan suçlamalarla suçladılar. Kampanya sürecinde devlet imkanlarını adeta evet lehine kullandılar. Büyük bir hataya imza attılar. Bütün şehirlerde evet pankartları asıldı, evet yürüyüşleri yapıldı. Hayır için de 3-5 kişi bir araya gelip kampanya yapmaya çalıştığında suç işlemiş gibi ilan edildiler. Kampanya tek taraflı oldu. Tüm bunlara rağmen alınan oylara bakmak lazım. Demek ki bu haksızlıklar yapılmasaydı evet yüzde 30'lar civarında çıkacaktı. 18 madde üzerinde konuşulmalıydı. Getirisi götürüsü bugünü ve yarını ele alınmalıydı. Vatandaş, anlamadı ne olduğunu. Genel başkanlar bir araya gelmeliydi. Yuvarlak masa etrafında fikirler tartışılmalıydı. Çıkan sonuç yasal ama bir uzlaşmayı ifade etmiyor.  

BAHÇELİ'YE TEMİNAT VERİLMİŞ OLABİLİR

**MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutum ve ifadeleri ne ifade etti?

-Nasıl olduysa MHP bir anda iktidar partisine yaklaştı. Uzlaşma ortaya koydular. Sonradan anladık ki tarafların yaptığı bu uzlaşma maddeler üzerinde bir uzlaşma değilmiş. Prensip olarak anlaştılar. Bunu kanıtlayayım. Cumhurbaşkanının başdanışmanları eyalet sistemini ortaya attı. Devlet Bahçeli, bu söylemlere karşı çıktı. Soruyorum. Siz bunları hiç mi konuşmadınız? 123. maddenin eskisi neydi yenisi ne olacak? MHP Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın şahsi kefaretleri ile destek verdi. Bahçeli, eyalet sistemi varsa biz yokuz, iktidar partisi ikili oynuyorsa biz yokuz dedi. Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir teminat vermiş olabilir. MHP'de çatırdamalar var. AK Parti ve MHP'nin oylarını toplarsak yüzde 60-65 civarlarında seyreder. Sonuç kaç? Yüzde 51. Demek ki yanlış bir şeyler var.

HDP'DEN OY KAYMALARI OLDU

**Bir diğer tartışma da oy kayıplarının hangi kesimden olduğu. AK Parti'nin mi yoksa MHP'nin  mi oy düşüşünde etkisi  çok oldu?

-İşin doğrusuna bakmak lazım. İlla ki MHP'nin oylarında azalma var. Ama en fazla AK Parti'nin oylarında azalmalar oldu. Büyükşehirler, AK Parti'nin oy deposuydu. Halkoylamasında büyükşehirlerin çoğunda hayır oyu çıktı. Büyükşehirlerde ki oy azalışlarının da elle tutulur sebepleri var. Vatandaş, hizmetlerdeki kaliteyi gördü. Yolsuzluk söylentileri aşağı doğru gidişata yeşil ışık yaktı. AK Parti erimeleri, doğu ve güneydoğudaki vatandaşların oyu ile kapattı. Saadet Partisi'ni HDP ile hareket ediyor diye gösterdiler. Eğer bu mantıkla düşünülürse ki düşünmüyoruz. Biz, doğudaki kardeşlerimizin iyi niyetli olduğuna inanıyoruz. Ama onların bize itham ettikleri mantık ile düşüneceksek diyebiliriz ki HDP'nin oyları AK Parti'ye kaydı. Tekrar söylüyorum. Biz gerçekte böyle düşünmüyor, onların mantığı ile kendilerine bunu söylüyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar AK Parti'nin süresi bitiyor.

FOTOĞRAFLARI REFERANS OLARAK KULLANDILAR

**Yıllardır siyasetin içindesiniz. AK Parti içinde FETÖ ile bağlantısı olan siyasiler var mı?

-Parlamentoda siyasi ava çıkılırsa, FETÖ'cüleri ayıklarsak iktidardan da düşeriz diye düşündüler. Pek el atmadılar. Asıl kokuşmuşluk ve asıl FETÖ'cülerin siyasetin içinde olduğunu hepimiz de biliyoruz. Hepsinin boy boy resimleri var. Hürmetlerini arz edercesine pozlar verildi. Bu fotoğraflar, bir referans olarak kullanıldı. Zevahiri kurtarmaya yönelik olsa bile millet bunları tahmin ediyorum görüyor. Oy kaybetmelerinin bir nedeni de budur.

AK PARTİ ERKEN SEÇİMİ GÖZE ALAMAZ

**Ufukta bir erken seçim görüyor musunuz?

-Beklemiyorum. Düşüş trendinde olan bir iktidar kolay kolay erken seçime gitmez. Meşru yollarla aklını başına alıp, politikalarında düzenlemeler yapması gerekir. Milletin gözüne girecek icraatlar lazım. Millet, biz hata yapmışız bunlar iyi şeyler yapıyorlar derlerse bir gün erken seçime gidilebilir. Bunu da kolay kolay diyeceklerini düşünmüyorum. İpin ucu ellerinden kaçmış. Kantarın topuzu hayli uzağa gitti. Göze alamazlar, erken seçimi.

GELECEĞİMİZ TEHLİKE ALTINDA

**Bundan sonraki süreçte Türkiye'yi neler bekliyor?

-Bizi bekleyen 2 önemli tehlike bulunuyor. Birincisi, ekonomik tehlike. Türkiye'nin 120 milyar dolar sıcak paraya ihtiyacı var.  Ekonominin çarkı durdu, işsizlik fırladı, yatırımlar durdu. Esnaf, işçi, köylü, çiftçi destek bekler hale geldi. Bu desteği vermek için ha bire borç alınıyor. Kolay kolay bulamazlar. Dışarıdan bizlere borç verenler yeter artık diyor. Geri ödemeyi yapamıyorlar. Teminat olarak, ülkemiz gösteriliyor. Somut şeyler istiyorlar. Bu yüzden Varlık Fonu'nu kurdular. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Çaykur Katarlılar'a satıldı denildi ardından yalanlandı. Ama böyle bir girişimin içinde olunduğunu tahmin ediyoruz. Dar boğazın içindeyiz. İkinci büyük tehlike ise dış politikadaki çıkmazımızdır. ABD bize ihanet etti. Rusya'ya yakınlaştılar. Obama gitti, Trump geldi. Obama bizi aldattı denildi. Trump'a güven içeren cümleler kuruldu. Tekrar yönlerini ABD'ye çevirdiler. Doğrusu İslam Birliği'nin kurulmasıdır. Komşu ülkelerle yaklaşmaktır. Akıllanma göremiyoruz. 15 yıllık yıkım, işgal, kan ve gözyaşı tekrar bütün hızı ile geri gelecek. Sıranın Türkiye'ye geldiğini görüyoruz. Endişeliyiz.

**Ekrem Şama kimdir?

-Şama, 1950 yılında Ordu’nun Korgan ilçesinde doğdu. İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden 1976 yılında mezun oldu. Bir dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Meclis üyesi olarak plan bütçe komisyonunda görev yaptı.  İstanbul’da ikamet eden Şama, orta derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir. Evli ve dört çocuk babasıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri