Egemenin Müşfik Kanatları

.

Alphonso Daudet’in “Altın Beyinli Adam” hikâyesi aslında beyni som altından olup, sevdiği kadını memnun etmek için, onu parça parça harcayan, en sonunda biricik hazinesi tamtakır kalan bir adamı anlatır.

İlk bakışta fantezi gibi gelen bu hikâye, aslında dramatik bir insanlık meselesini de dile getirir. Hayatta pek çok vesilelerle akıl nimeti yeterince kullanılmaz, söndürülür, işlevsiz hale getirilir.

Bazı ülkelerin altın beyinleri, potansiyeli, gelecek enerjisi tüketilir.

Akletmedikçe çeşitli güç odaklarının emrine verildikçe us daralır, küçülür. Tabii hâlini, fonksiyonunu yitirir, anlamsızlaşır.

Günlük hayatımızda kirletilmiş bir zekâya belki de en ziyade siyasî alanda rastlarız herhalde.

Siyasetin kutsallaşması, hayatın, sanatın güdümlü olmasını, baskıcı müdahaleleri doğurur.

Aşikâr haksızlıklara hukuksuzluklara göz yumma, kör sağır dilsizleri oynama, en açık gerçekleri dahi ters yüz etme, dansçıları kıskandıracak dönüşler bu sahada fazlasıyla görülür.

Beyninizi yeteneğinizi muktedirin emrine verir, irtifa kazanır, destek ve himayesinden zevklenebilirsiniz. Ne de olsa doruk beyinlerin gramajı yüksektir.

Ama Muktedir, hangi ideolojiyi/ etiketi taşırsa taşısın; yükseltilmiş(!)teslimiyetinizle (ki asla ona yetmeyecektir) size konfor, türlü dünyevî menfaat sağlarsa da esasen boyunduruğunuz kuvvetlenecektir.

Zamanla engeller (vicdan azabı, pişmanlıklar, özeleştiri) gibi sıkıntılı(!) durumlar ortadan kalkar, hatta (Egemenden neşet eden ve onla birleşen) müstesna bir kibir ruhunuzu kaplar.

Fikrinize zikrinize uymazsa aşağılayacaklarınızın sayısı artar, üstelik boyunuz habire uzar.

Böylece rahatça egemenlerin işini halledersiniz. El alışkanlığı, gerekli her tür yere varan bir akışkanlık, icabında sıvışkanlık doğal durumunuzdur.

Mesleğiniz, sanatınız güdümlü, muktedirin felsefesiyle, siyasetiyle azîm bir aşkla buluşup örtüşür.

Mesela “hicret” konulu bir film çekersiniz. Hicret tarih boyu yapılagelmiştir, olağandır görüşünü işler, konuyu Peygamber Efendimiz’in(S.A.V) hicretine bağlar, göçleri onunla ilişkilendirir, bu sayede söyleme bir “dokunulmazlık” havası verirsiniz.

Size “Gazze” sorulur misal, o da aynı kefededir. Ne tesadüf ki, Trump Hazretleri de Filistinlilerin göçünü, Gazze’nin boşaltılmasını, turistik hale getirilmesini emretmektedir.

Neticede muktedirlerin görüşlerini büyük bir uyumla(!) kabullenip yetinmeniz, âhenkle onaylamanız kolaylaşır, en azından eski hassasiyetinizi, içsel bir direnişi kaybedersiniz. Tepkiler, mücadele körelir, ruhî aşınmalar hızlanır. Duyarsızlaşılır.

Peygamberler, bütün beşeriyet yollarda, göç halinde olabilecektir; neticede seyahatte hayır vardır, turistik geziden bile sayılabilir. Mahzuru yok, mazlumlar garibanlar alt sınıf halklar, sömürgenlerin taçlı emperyalistlerin keyfiyle ve direktifiyle yurtlarını terk edip, yollara düşebilir DÜŞecektir.

İsrail’e “höt” diyen, karşıtı gösteri yapanlar dahi gözaltına alınır, Türkiye’nin Lahey grubunun İsrail’e yönelik önlem paketine imza atmadığı konuşulurken, üstelik Gazze’nin vaziyeti ortadayken; bazı yazıcılardan “İsrail’i önce biz vuralım, savaşalım” çığlıkları kafanızı bi hoş yapar.

Boş gösterilerin lâklâka ve bakbakaların çemberi, Us’un usluya evrimi, üst akıl(lı)ların devrimi!

Şak! Şak! Şaakk! Alkışlar, alkışlarsınız. Sanatınızı, kendi hücrenizi mahbesinizi zâtınız örer, sonra da kaybolur gidersiniz.

Söz gelişi memlekette teröristler birden âdeta gözde ve sevgili olur; meğer onlar zulme uğramış daimi mağdurdur(!)

“Bay ŞakşukA’lar” tarafından filme alınır, propagandaları yapılır, hakları yenilmiştir masumdur.

Zeytin(lik)lerin, yemyeşil ormanların zenginliklerin, müessif kayıpların esamisi okunmazken; işsiz geleceksiz eğitimsiz gençliğe, fakir halka kıyak(!) mıdır, çözüm(!) müdür nedir, değeri beş paralık uyuşturucu bitkiler altınlaşır örneğin.

İHH raporlarına göre Türkiye’de yaklaşık 10 milyon kişi madde bağımlısıyken, konuya ilişkin başarımız meydandayken, Türk Tabipler Birliği’nin ve yetkin kurumların uyarılarına karşılık; alelacele kenevir yetiştiriciliğinin kapsamı genişletilir, kenevir güzellemeleriyle kanun geçirilir.

***

Böylelikle muktedirlere paralel paralel, yanyana, dip dibe, göz göze, o biçim geçinir tükenirsiniz işte.

Ekseniz biçseniz de tepedekiler hesabına, parelenseniz de para etmezsiniz, çabuk harcanırsınız ilk vesileyle.

Yerinize yenileri gelir, kullanışlı eleman çoktur, iş hazırdır karanlık evrende.

Gerçeğin, aslî değerlerin ne manası vardır ki, gönüllerde, şu emsalsiz güzel vatanda yer ede.

Aynadaki yüzü tanımasanız da ehemmiyeti yoktur. Gözleriniz, beyniniz kalbiniz çeşit çeşit azalarınız zaten dumura uğramıştır. Nakil de yaptırırsınız, ehemmiyetsizdir.

Yol, kendinizin değildir. Siner, müsaade edildiği kadar koşar, üretir, düşünürsüz(!) aslında lüzumu da yoktur, zirvedeki cevher beyinler, akiller takımı her şeyi yönetir fikreder.

Güç, vehmedilen Kudret daima daha fazlasına layıktır; “itibarları” bunu icap eder.

Öyle donatılırlar ki, daha üstünü bulunmaz; müzmin çıplak başarısızlıklar bile, rızanın ötesinde bambaşka hale sokulup, giydirilir kuşatılır, hedef kitleye yöneltilir.

Zamanla ilgili bir eleştiri de bulunsanız, hemen itirazlar havalanır, söz gelişi “ahlaksızlık yolsuzluk, dün de bugün de yarın da varlığını sürdürecektir. O halde niye mücadele edelim ki” demeye getirilir.

Nasılsa normal bir olgudur, yuvalandırır, barındırır, sırasında everir(!) icabına bakarız denilir; telaşeye fitneye lüzum yoktur, gül gibi geçinilir gidilir.

Eğer artmışsa müsebbiplerini, yapıcı tenkitlerle çaresini arayalım, tedbir alalım, danışalım gibisinden acayip düşünceler, tavsiyeler gündeme gelmez, beklenmez. Cakalı altın zihinler, sorgularla yorulmaz ütülenmez.

Güdümlü Sanat, Güdük Edebiyat, Güdümlü kısa ömürlü Bilim. Düdükçü Güdükçü Politika.

Altın(!) madalyalar hangi beyinlere takılırdı alayıvâlâyla?

Uyuyup kalırsınız sonuçta, Egemen’in müşfik kanatları sizi örter, melek gibidir nasılsa.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri