TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Hasan Emir Kavi, madenlerde kamu işletmeciliği ve kamusal denetimin egemen olmasını savundu. Kavi, “Artık yeter! Durdurun bu denetimsizliği, durdurun bu cinayetleri.”dedi. Jeoloji Mühendisleri Odası’nda (JMO) TMMOB’ne bağlı oda başkanları ve temsilcileri ile düzenlenen basın toplantısında konuşan Kavi,Ermenek Şekerler Maden Ocağı'nda, su baskını nedeni ile 18 maden işçisinin sağ bulma umudunun azaldığını ifade etti.
'YETKİLİLERİN GÖREVİ OLAY YERİNDE CANLI YAYIN YAPMAK DEĞİL'
Cumhurbaşkanından başbakana, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'ndan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na kadar yetkililerin yine kaza yerine gittiğini hatırlatan Kavi “Yetkililerin görevi cenaze çıkartılmasını organize etmek, olay mahallinden canlı yayın yapmak vb. değil; iş kazalarını, meslek hastalıklarını, can kayıplarını önlemektir.” dedi.
Kazaları ve iş cinayetlerini konuşurken yalnızca o olaya ilişkin teknik nedenlere takılıp kalındığı sürece bu olayların yaşanmaya devam edeceğini vurgulayan Kavi, “İş cinayetlerinde neden, bazen ölçülmeyen karbon monoksit oranı, bazen bakımı yapılmayan cephe asansörü, bazen kapatılmayan inşaat boşluğu, bazen çadırdaki elektrik kaçağıdır. Oysa olayların asıl nedeni, yıllardır uygulanan yeni emek rejimi, sorumluları da bu politikaları kararlaştıranlardır.” diye konuştu.
AKP iktidarı ile çalışma yaşamının tüm kurallarının değiştirildiğini, ilgili yasalar ile çalışma yaşamının esnekleştirilip yeni çalışma türlerinin devreye sokulduğunu anlatan Kavi, şöyle devam etti: “Geçici istihdam, taşeronluk, kısmi süreli çalışma, telafi çalışması, çağrı üzerine çalışma, serbest zaman uygulaması, denkleştirme süresi vb. uygulamalara geçilmiş, iş güvencesi kaldırılmış. İşlerin taşeronlara verilmesi kolaylaştırılmış, işçilerin tamamen patronların belirlediği koşullarda çalışmasının önü açılmıştır. Yıllardır söylediğimiz önerileri bir kez daha yineliyoruz. Kamu işletmeciliği ve kamusal denetim egemen olmalıdır. Çalışma yaşamı yeniden düzenlenmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin çok bilimli bir konu olması itibarıyla, sendikaların, meslek odalarının, üniversitelerin karar süreçlerinden dışlanması kabul edilemez.”
Bu örgütlerin katılımı ile Ulusal İşçi Sağlığı Güvenliği Kurumu’nun oluşturulmasını; kurumun, idari ve mali yönden bağımsız, demokratik bir işleyişe sahip olmasını gündeme getiren Kavi, işçilerin mesleki eğitimlerinde TMMOB’ye bağlı odalara yetki verilmesini istedi.
‘KAZAYLA İLGİLENİYORMUŞ GİBİ YAPAN YETKİLİLERİ OLAY LERİNDE İSTEMİYORUZ’
Maden Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Sabahattin Sakatoğlu'da 2014'ün 10 ayında maden kazalarında 354 işçinin yaşamını kaybettiğini aktardı. Bunlardan sadece 3’ünün kamu madeninde çalıştığını dile getiren Sakatoğlu, kurtarma çalışmalarındaki tabloyu da eleştirdi. Sakatoğlu, “Bizler kazadan sonra olayla ilgileniyormuş gibi yapan, kendilerine karşılama törenleri yapılan yetkilileri de kaza yerlerinde istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
Konya Ermenek’te havza madenciliği yapılması gerektiğine dikkat çeken Sakatoğlu, şunları söyledi: “Ruhsatlı sahada daha önceki yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde eski imalatlar bulunan saha üç ayrı firmaya rödvansla (kira geliri) verilmiş. Önceki yıllarda ve yeni üç firmanın çalışmaları koordineli olmadığından, birbirlerini nasıl etkileyeceği bilinmeden üretim yapılmaktadır. Burada havza madenciliği yapılmalıdır. Havza madenciliği; bir havzada bulunan madenlerin, bütüncül bakış açısı ile planlanması ve üretilmesi anlamına gelmektedir. Bizler kaza olduktan sonra 2 uçak, 1 helikopter ile yüzlerce AFAD ekibinin ocak ağzına yığıldığı hizmetleri istemiyoruz. Ölülerimize değil, dirilerimize saygı gösterilmesini istiyoruz.”
CİHAN