Zaman, bazı şeyleri unutturur; bazı şeyleri ise daha da derinleştirir. Siyaset hafıza ile yapılmaz, diyor birileri. Oysa bu milletin hafızası, öyle kolay silinmez. Hele hele acılarla yazılmışsa…
Son yıllarda kurulan her masa, bu milletin zihnine bir soru daha kazıdı: Kiminle, ne uğruna yan yana geliniyor? Dün hain denilenle, bugün neden dost olunuyor? Ve en önemlisi: Bu çelişkilere kim dur diyecek?
2023 seçimlerine gelindiğinde, karşımıza “6’lı masa” çıktı. Ve hemen ardından, iktidar cephesi şu cümleyi ezberletti millete:
“Bu masanın 7. ortağı HDP’dir.”
“Gizli ortakla iş tutuluyor.”
“Millet İttifakı, Kandil’le aynı çizgide.”
“Şer ittifakı”
Bu cümleleri duymayan, okumayan kalmadı.
Peki bugün? Bugün aynı DEM ile açık açık görüşmeler yapılıyor. Dün “gizli ortak” diye yaftalananlar, bugün aleni temaslarla “muhatap” ilan ediliyor. Kürsülerde yuhalatılan isimlerle, bugün aynı masada pazarlıklar yürüyor. Ve işin tuhafı, dün bu ortaklığı “ihanet” diye tanımlayan bazı milliyetçi isimler de bu yeni düzenin sessiz ortakları. Oysa siz bu millete, “teröre mesafe koymayanlarla iş tutulmaz” dememiş miydiniz? Demek ki mesele ilkeler değilmiş. Demek ki mesele kimle oturduğun değil, seçimden sonra ne kazandığınmış. Ama halk her şeyi not ediyor. Ve biliyor: Bazı masalar yıkılmak için kurulur. Çünkü temelinde ilke yoksa, o masa ilk fırtınada devrilir.
Siyaset, ilkelerle yapılmazsa güven kaybıyla biter. Bir dönem “vatana ihanet’le suçladığınız yapılarla kol kola yürüyorsanız, önce kendinizi sorgulamanız gerekir. Çünkü bu millet, neye evet dediğini bilmek ister. Ve bu millet, kiminle yüründüğüne değil; neden yüründüğüne bakar. Dünün hainleriyle bugünün ortaklığı, bu halkın vicdanında meşruiyet bulmaz.
İster iktidar olun, ister muhalefet. İlkeleri eğip bükerek yol alınmaz. Çünkü millet bir kere güvenini kaybederse, ne afiş kurtarır ne manşet.
Bir daha söylüyoruz: Bazı masalar yıkılmak için kurulur. Ve bu millet, o yıkıntıların altında kalmayacak kadar basiretlidir.