Devlet 'özel'i desteklemeli

Gençlik Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Muharrem Turşucu, “Gelişmiş ülkeler özel eğitimi ve okulları destekliyor. Türkiye'de özel okullar desteklenmiyor. Devlet, özele bakışını değiştirmeli” dedi

RÖPORTAJ-HÂLİD ŞEN

YENİLİKLERE AYAK UYDURUYORUZ

Gençlik Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Muharrem Turşucu, eğitimdeki gelişmeleri ve özel okulların sorunlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Turşucu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın başlattığı toplam kalite yönetim sistemlerinin okullarda da uygulanması için bir çalışma başlattığını ve bu çalışmaları kurum olarak iyi değerlendirdikleri için başarıyı yakaladıklarını belirtti.

ÖZEL OKULLAR DESTEKLENMELİ

Turşucu, özel okulların devlet tarafından desteklenmesi gerektiği halde pek çok haktan mahrum bırakıldığını belirtti. Turşucu, “Devlet eğitim hakkını vatandaşa vermek için 12 yıl boyunca ücretsiz çocukları okutuyor. Bu öğrenci özel eğitim aldığı zaman velisi özel eğitim kurumuna bir meblağ ödemek durumunda. Bu meblağı her veli kaldıramaz” şeklinde konuştu. Turşucu, velilerin ödediği meblağın yaklaşık yüzde 33'ünün devlete vergi olarak gittiğinin altını çizdi.

**Öncelikle Gençlik Eğitim Kurumları ne zaman ve nasıl kuruldu?

-İlk başta dershaneye yer bulma çalışmalarıyla başladık. Öğretmen arkadaşlarımızla beraber ilk olarak 1995 yılında Gençlik Dershanesi'ni açtık. Şu an merkez ve Meram olmak üzere iki şubemiz var. 1995-1996 öğretim yılı içerisinde Mengene'de Gençlik İlkokulu'nu açtık. Şu an Gençlik İlkokulumuz Meram'da ana okulu ve orta okulu ile birlikte hizmet veriyor. 1996 yılında kız şubesi açtık. 1996-1997 eğitim öğretim yılında Enderun Süper Lisesi'ni açtık. Daha sonraki yıllarda Enderun Lisesi, Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi bölümlerini açtık, Enderun şu an bu üç bölümle devam ediyor.

KYS İLE BAŞARIYI YAKALADIK

**Gençlik Eğitim Kurumları'nın çeşitli branşlarda başarıları var. Bu başarılar nasıl elde ediliyor?

-Konya'da en eski özel okul yaklaşık 40 yıl civarında. Özel okulculuk yaklaşık 20-25 yıldır revaçta. Bu çok gelişmemişliğin de bir göstergesi. Biz 19 yıllık bir okuluz. Özel Okulculuğun 'özel okul' mantığı içerisinde yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu çalışmayı arkadaşlarımızla beraber inanarak yaptık. Milli Eğitim Bakanlığı okulculuğu değerlendirme kriterlerini kendi içerisinde geliştirmiş. Bu kriterleri nasıl daha çok uygulayabilirsek daha iyi olacağını gördük. 1999 yılında Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde kaliteyi artırmak için, toplam kalite yönetim sistemlerinin okullarda da uygulanması için eğitimde kalite yönetim sistemlerini geliştirmeye başladı. Biz de bunları önemsedik. Kalite Yönetim Sistemleri (KYS) üzerinde ısrarla durduk. Bu çalışmalar kurumsallaşmamıza da büyük katkı sağladı. Bu kalite yönetim sistemlerini okullarda uygulanması ile başarıyı yakalayacağımızı biliyorduk. Önemli bir yere gelmemizde birinci etken bu oldu. 2005 yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı bu çalışmayı yapanları ödüllendireceğini açıkladı. 2005 yılından bu yana her iki okulumuz da birinci geldi. 2010’da Türkiye 2.si olduk, nihayet 2011’de amacımıza ulaştık ve Türkiye 1.si olduk. Öğrenme stili destekli tam öğrenme modeli. Çocuklarımızın öğrenme stillerini belirliyoruz. Bu öğrenme stilleri içerisinde de tam öğrenmeyi nasıl gerçekleştireceksek onu uyguluyoruz. AR-GE faaliyetlerine önem veriyoruz.

**Türkiye'de AR-GE'nin önemi yeni yeni anlaşılıyor. AR-GE çalışmalarını kendi bünyenizde mi yapıyorsunuz?

-Günümüzde AR-GE vazgeçilmez bir çalışma şeklidir. Sürekli gelişmeyi biz Ar-Ge ile sağlıyoruz. Eğitim-öğretimde bilgisi, birikimi olan arkadaşlarımızı ekibimize dahil ediyoruz. Üniversitelerden danışmanlık alıyoruz. Üniversitelerin önemine binaen birlikte çalışma sergiliyoruz. Hem Selçuk Üniversitesi hem de Necmettin Erbakan Üniversitesi'ndeki öğretim üyelerimizden destek alıyoruz. Eğitimdeki gelişmeleri sürekli takip ediyoruz. AR-GE ile ilgili şöyle bir anekdot aktarmak istiyorum; Milli Eğitim Bakanlığı sık sık sistem değiştiriyor fakat yapılandırmacı eğitim sistemine geçiş, eğitim-öğretimde bir devrimdir aslında. Milli Eğitim Bakanlığı bu kararı aldı, bu okullarda uygulanmasında zorluklar oldu. Çünkü bir direnç vardı. Herkes alışmış olduğu stili bırakmak istemedi. Ama biz ne yaptık, Eğitim fakültelerinden aldığımız destekle, sınava hazırlama eksenli değil, hayata hazırlama eksenli bir öğrenci yetiştirme noktasında çalıştık. Dolayısıyla bizim okullarımızda akademik başarı da ciddi manada sağlanmış oldu.

**Özel okulların sorunları nelerdir? Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında Türkiye özel okullar noktasında ne durumda?

-Türkiye'de özel okulculuk yapmak akıl işi değil. Bunu özellikle belirtiyorum. Gelişmiş ülkelere baktığımızda özel öğretimi, özel okulları teşvik eder. Bizde özel okullar tamamen velilerin, işletmecilerin ve öğretmenlerin sırtında yürüyor. Bunu çeşitli platformlarda dile getirmeye çalışıyoruz. Bizim velimiz öğrencisini Devlet okullarına gönderdiği zaman ücretsiz gönderiyor. Devlet diyor ki, 'vatandaşın eğitim hakkı var, ben vatandaşımı ücretsiz eğitmek vermek zorundayım'. Daha önce 5 yıldı daha sonra 8 yıla çıktı, şimdi 12 yıl çocuklar devlet tarafından ücretsiz okutuluyor. Devletin ücret ödeyip okutacağı nesli biz özel olarak okuturken veliden bir miktar para alıyoruz. Bu miktar her velinin kaldırabileceği bir miktar değil. Arkasından bizim veliden aldığımız paradan devlet yüzde 8 KDV alır, vergi alır. Harçlar, stopaj, kira, elektrik, su, gelir vergisi, SSK gibi pek çok kalemde vergiler alınıyor. Bizim veliden aldığımız paranın yüzde 30-33'ü devlete gidiyor. Dünyada böyle bir uygulama yok ama ülkemizde böyle bir sıkıntı var.

**Devletin özel okullara bakışı dün nasıldı, bugün nasıl? Gözle görülür bir değişiklik var mı?

Özel okulların sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapılıyor mu?

-Evet ilettik. Bir ümidimiz var. Son zamanlarda Devlet, özel eğitimi bir fırsat olarak görmeye başladı. O fırsatı biz nasıl daha iyi değerlendiririz diye tekliflerimize sunuyoruz.

Ticaret Odamızın 68.komitesi eğitim, kültürel ve sportif faaliyetler ile ilgili. Bu komite olarak geçen yıl arkadaşlarımız bize bir görev tevdi ettiler. Özel okullar komisyon başkanı olduk. Yaptığımız organize ile Konya'daki özel okulların yarısından fazlasını aradık, bir kısmı ile yüz yüze görüştük. Çözüm için beklentilerimiz, sorunlarımız nelerdir diye sorduk. Bunları bir rapor haline getirdik. Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü Eğitim Programları Daire Başkanı Celal Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürümüz Mukadder Gürsoy, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerindeki Özel Eğitim ile İlgili Birim Müdürlerimizin, Özel Okullarımızın kurucu temsilcilerinin ve yöneticilerinin de katıldığı bir toplantıda sorunlarımızı ilettik. Milli Eğitim Bakanlığımızdan gelen daire başkanımız o gün için Türkiye'deki özel okulların geleceği ile ilgili çok güzel bilgiler verdi. Biz de hazırlamış olduğumuz raporu kendilerine takdim ettik. Değerlendireceklerini bildirdiler. Son yaptığımız görüşmelerde de raporumuz ile ilgili ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade ettiler.

ETKİN BİR DENETİM İSTİYORUZ

**Bu rapor Konya'daki özel okulların problemlerini yansıtıyor. Genel problemlerden bahseder misiniz.

-Konyamızda özel okullaşma oranı yüzde 3,7 civarında. Türkiye olarak baktığımız zaman iyi bir yerdeyiz fakat dünya ortalamasının çok altındayız. Raporumuzu 3 başlık altında verdik. Eğitim, personel ve maliyet. Eğitim ve Personel hususunda hususunda, özel okulların işleyişini düzenleyen mevzuatın sadeleştirilmesini istedik. Milli Eğitim Bakanlığı geliyor denetliyor, Maliye Bakanlığı geliyor denetliyor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler, liste böyle uzuyor. Özel okulculuğu yapabilmek için kendimize has bizi denetleyebilecek bir sistem istiyoruz. Özel Okulların gelişmesini sağlayan etkin bir denetim sistemi istiyoruz. Denetimden kaçmıyoruz ama her bakanlığın beklentileri farklı. Bizim öğretmenlerimizin devlet okullarındaki öğretmenlerden hiçbir farkı yok hatta daha fazla çalışıyorlar. Fakat pek çok haklardan mahrumlar. Devlet öğretmenleriyle sosyal ve ekonomik olarak aynı statüde görülmesini istedik. Yeşil Pasaport, Çalışılan süre boyunca birebir derece, kademe, formasyonların kolaylaştırılması, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi özel okul öğretmenlerinin maaş ve sosyal güvenliğinin devletçe karşılanması, devlete fazla atama yapılan branşlarda özel okullara kolaylık sağlanması gibi taleplerimiz oldu. Maliyet hususunda da özel okullardaki öğrencilere de devlet tarafından ödeme yapılması, KDV'nin kaldırılması veya yüzde 1'e indirilmesi. İmar planlarında okul yeri olarak ayrılan yerlere özel okul da yapılabilmesi. Teşviklerde bölge farklarının kaldırılması, eğitime yüzde yüz destek kapsamına özel okulların da alınması, resmi okullarda ücretsiz dağıtılan araç-gereçlerin özel okullara da sağlanması, okullarda kullanılan doğal gaz, elektrik ve su birim ücretlerinin düşürülmesi gibi taleplerimiz oldu.

**Bu taleplerden sonra bir netice aldınız mı?

-Bakanlıktan aldığımız bilgi ve beklentimiz de şudur ki, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Özel Okullarla ilgili çok ciddi bir iyileştirme bekliyoruz. Bir yasa değişikliği hazırlığı var. Eğer beklediğimiz bu düzenleme yapılırsa hakikaten Özel öğretim için problemleri çözmede ciddi bir destek olacaktır. Hem bakanlığımız bunu görmüş durumda, hem son olaylardan sonra Hükümetimizin geliştirdiği politikalar da bu yönde.

**Dershanelerin kapatılması süreci hakkında ne düşünüyorsunuz?

-Dershaneler 1 yıl daha devam edecek 2015 eylül ayı gibi bitiyor, ondan sonra dönüşüme gidilecek. Dönüşüm ile ilgili program bakanlıkta, tahmin ediyorum haziran ayında netleşecek. Dershanecilik çocukların akademik gelişimi için bir çözümdü ama eğer devlet özel okulculuğu sunduğumuz önerilerdeki gibi geliştirebilirse, okulculuğa gerekli destek verirse dershanedeki o boşluk da tamamen alınmış olacak. Bir endişe taşımamak gerekiyor. Dershaneler özel okullara, etüt merkezlerine, açık liselere ve çeşitli kurslara dönüştürülebilecek. Etüt merkezlerine yaş sınırlaması getiriliyor. 8-13 yaş arasına hizmet verecek ve dershane mantığında sınava öğrenci hazırlama şeklinde değil de eğitim amaçlı olacak.

Muharrem Turşucu Kimdir?

1956 Ilgın doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Ilgın'da bitirdi. Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu'nu bitirdi. Çeşitli şehirlerde öğretmenlik yaptıktan sonra 1995 yılında Gençlik Eğitim Kurumları'nın kuruluşu çalışmalarında bulundu. Genç Eğitim ve Yayıncılık Anonim Şirketi'nde Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurucu Temsilcisi olarak görev yapıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri