Covid 19’a karşı olumlama

Mervenur Dalbudak

 

 

Gönül ister ki şu an dünyada güzel şeyler oluyor diyebilelim. Ne yazık ki Covid 19 tüm hızı, bilinmezliği, dehşeti ile aramızda dolaşmaya devam ediyor. Güzel şeyler yaşamıyoruz maalesef fakat güzel şeyler düşünmek ve yazmak bizim elimizde. Pozitif olumlama yaparak en azından günümüzü biraz olsun huzurlu geçirebiliriz. Bu gün ki tavsiyem Polyannacılık. Varsın Covid 19 namı diğer Koronavirüs yayıladursun inanıyorum ki bir gün o da durulacak. Şu dakikalarda ben bu satırları yazabiliyorsam ve sen de okuyabiliyorsan; hala sağlıklıysak, sevdiklerimiz güvendeler ise hamdolsun ki çok şanslıyız. Bu zor günlerde fazlasını beklemek biraz bencillik biraz şımarıklık olur. Zaten her şeyin fazlası zarar…

Koronavirüsten korunmak için her türlü tedbirin en üst seviyede olduğunu biliyoruz. Her bireyin bu tedbirler kapsamında elinden geleni yaparak hem kendini hem çevresini korumaya çalıştığını düşünüyorum en azından öyle umut ediyorum. Böylece fiziksel sağlığımızı güvende tutabilir ve hatta virüsten kurtulabiliriz. Peki ya akıl ve ruh sağlığımız ne durumda? Ülkece daha ziyade dünyaca ruh sağlığımız pek iç açıcı değil. Her an sevdiklerimizi kaybetmekten, virüse yakalanmaktan en önemlisi ölmekten korkarak yaşıyoruz. Bu korku birçoğumuzun beynini ele geçirdi bile. İşte bu nedenle tavsiye olarak olumlamayı teklif ediyorum hepimize. Nedir bu olumlama diye soracak olursanız. Olumlama, gerçekleşmesi istenen bir şeyin gerçekleştiğine kalpten inanarak, bilinçaltımızda o pozitif imgeyi oluşturmaktır. Olumlama cümlesini belirli bir süre boyunca alçak ya da yüksek sesle kullanmaktır. Baştan söyleyeyim olumlamanın amacı pozitif düşünce ile enerjimizi, inancımızı, umudumuzu diri tutmaktır. Kesinlikle kendimizi kandırmak değildir. Karıştırılmamalıdır. Her sabah uyandığımızda gökyüzüne bakıp “bu gün de hayattayız çok şükür” diyerek güne başlamalıyız. Ve şu cümleleri tekrarlıyoruz:”bu gün yeni bir güne uyandık. Aldığımız tedbirler sayesinde virüsün yayılmasını önlüyoruz. Bu gün dünden daha güçlüyüz ve virüsün bizi yenmesine izin vermeyeceğiz. Allaha’ a hamdolsun.” Basit gibi görünse de olumlama yaparak güne başlamak kendimizi çok daha iyi hissettirecek. Olumsuz düşünceler, korku, panik bize virüsten daha çok zarar veriyor emin olun. Çünkü endişe, insanı daha çok hata yapmaya itiyor. Ruhsal sıkıntılarımız artıyor. Bu durumun bir adım ilerisi paranoyak olmaya doğru gidiyor. İnanıyorum ki bir gün bu sıkıntılı günler son bulacak. Önemli olan zihnimizde ve bedenimizde kalıcı hasarlar bırakmaması. Hayat bir şekilde devam edecek bizim kendimize ihtiyacımız var. 

Gündemimiz, sorunumuz Koronavirüs olduğu için olumlamayı onun üzerinde anlattım. Fakat olumlamaya hayatımızın her alanında ihtiyacımız var. Günlük hayat telaşı, her an meşgul eden sorunlar karşısında kedimizi dibe çekmek çok kolay. Her zaman olumlu düşünerek daha verimli işler yapabiliriz. Fırtına kadar şiddetli olursa olsun elbet bir gün dinecek. Güneş yeniden doğacak. Güzel günlere olan inancımız sayesinde üstesinden gelemeyeceğimiz sıkıntı yoktur Allah’ın izniyle. Biz yeter ki şükretmeyi bilelim. Ders almayı bilelim. Virüsten önce büyük sandığımız, aşılmaz sandığımız ne de büyük dertlerimiz vardı değil mi? Küçücük bir virüs bize her şeyi unutturdu. Sağlığımızdan başka bir şey düşünmez olduk. Demek ki sağlığımız yerinde olduğu sürece halledilemeyecek hiçbir şey yokmuş. O halde şu an itibariyle hayata olumlu bakaya başlıyoruz. Kendi olumlama cümlemizi oluşturup tekrar ediyoruz. Ve şükretmeyi unutmuyoruz. MONAROZA