Çerez tabağı teoremi

Süleyman Küçük

Teoremin ne olduğunu lise sıralarında mutlaka öğrenmiş olmalısınız.

Kısaca teoremi akıl yürütme ve mantık yöntemleriyle gerçekliği ispatlanması gereken iddialar demek olarak tarif edebiliriz. 

Çerez tabağının ne anlama geldiğini ise herkes bilir.

Ancak yine de söylemiş olalım.

Çerez tabağı ev sahibinin misafirlerine veya düğün nişan vs. gibi kalabalık bir ortamda işletme tarafından müşterilerine sunulan karışık kuru yemişlerin olduğu tabaktır.

Karışık bir çerez tabağında mekâna ve mevsimine göre biraz değişiklik gösterse de genelde fındıklar, fıstık çeşitleri, bademler, leblebiler ve çekirdek gibi yemişler bulunur. 

Başlangıcı belli olsa da geliştiricileri çok da belli olmayan bu çerez tabağı teoremi  bir süredir evlenemeyen kişiler ve iyi evlilik yapan kişiler arasındaki ilişkiyi anlatmak için kullanılan bir mefhum haline gelmiştir denilebilir. 

Misafirler veya müşteriler kendilerine sunulan bu karışık çerez tabağından yemişleri tek tek seçerek yerler. 

Sanki aralarında anlaşmışlar gibi önce Antep fıstığı, sonra badem sonra, fındık derken en sona her zaman sarı ve beyaz leblebiler kalır. Birde varsa ay çekirdeği elbette.

Herkes tabakta öncelikle kendisi için lüks olan kuruyemiş çeşidini kısmını seçmiştir ve en sona ise kimsenin istemedikleri kalmıştır. 

Sonunda ya kalan leblebiler ve ay çekirdekleri ile idare edilir ya da olur ya bir fıstık bulunur diye tabak karıştırılır.

Aslında bu nokta kişiler için siyasi tercihleri açısından da aynıdır.

Evlilik konusuna devam edecek olursak belirli bir yaşa gelmiş ve evlenememiş kişiler de benzer bir durumu yaşar. Tüm beğenilenler seçilmiş size ise beğenilmeyenler kalmıştır.

Ancak belki fındık, fıstık, badem bulurum umuduyla aramaya devam eder insanlar.

Eşlerini çerez seçer gibi seçen kişiler için doğruluğu vardır bu teorinin. Hayatının leblebisini bir dönem çokça söz edilen katalog evliliklerinde arayanlar için durum farklı değildir.

Ama bazen tabakta ucu açılmadığı için herkesin birer birer ellediği ama açmaya cesaret edemediği için tabağa geri bıraktığı kapalı çam fıstıklarının da kaldığı olur. 

Onlara ulaşmak ise hem cesaret hem güven ister. 

Misafirlerden birisi oradakilerden çekinmeden dişine güvendiği için risk alarak fıstığı kırıp son kalan lezzete ulaşabildiği de olur. 

Evlilik meselesinde olduğu gibi siyaset meselesinde de olay tam da böyledir.

Siyaset meydanında seçimler yaklaştığında çerez tabağı teoremi gündeme gelir. Ancak bu defa teorem değil de sendrom olarak.

Bu arada sendromu da tarif etmiş olalım.

Bir hastalığı gösteren ve hastalıkla bir arada görülerek teşhisi kolaylaştıran belirtilerin ve bulguların tümü sendrom olarak bilinir.

Seçimlerin yaklaştığının hissedildiği zaman dilimlerinde hem partiler hem de parti seçecek olan müstakbel aday ve seçmenler için ortaya bir çerez tabağı konmuş olur.

Görünürde aday olacaklar veya parti saflarına taraftar olarak katılacaklar tabaklardaki partilerden kendisi için gelecek vaad edeni seçecek gibi görünmelerine karşın aslında süreç sonunda sadece seçilenler veya tabakta kalanlar olacaklardır.

Bu aşamada devreye parti disiplini denilen, nerde başladığı ve nerede biteceği belli olmayan ve asla yazılı olarak da göremeyeceğiniz kurallar devreye girmiştir.

Konu seçenler ve seçilenler için kendi siyasi değerlerine uygunluk ve menfaatlerine halel getirmemek olunca seçilmeyenler kuruyemiş misalinde olduğu gibi sert ve açılmamış olanlardan ibarettir.

Ancak siyaseti menfaat, şan, şöhret ve ikbal elde etmek için değil de bir düşünce, bir fikir ve bir ideal doğrultusunda yapanlar seçilmeyenler olarak kalmışlardır.

Onları seçecek olanlar da cesaretli, güvenli ve risk alabilen kişilerdir.

Bu nedenledirler ki hem geçmişte çok ağır bedeller ödemişlerdir hem de gelecekte bedel ödemeyi göze alabilmişlerdir.

Hem de başkalarına hiç bir zaman bedel ödetmeden risk alarak yapabilmişlerdir bunu.

FARKINDA MISINIZ?

Fert nedir, toplum nedir, toplumsal olmak ne anlama gelir gibi konularda kendine ait net bir görüşü olmayan kişilerin diğer insanların yönlendirmesiyle katıldığı bir takım faaliyetleri toplumsal olarak değerlendirmesi anlaşılır değildir.

Toplumsal olarak ifade edileni kendine özgü bir boyut olarak kabul edenler başkalarının da kendine özgü boyutu olduğunu kabul etmek zorundadırlar.

Aksi halde çerez tabağında son kalan olurlar

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.