Halk takviminde, her yıl Şubat ayında cemrelerin ardı ardına düşmesiyle baharın habercisi kabul edilir. Bu yıl da, 19-20 Şubat tarihlerinde ilk cemre havaya düştü ve sıcaklıkların artmaya başlayacağına işaret etti. Cemre, halk arasında "ateş," "kor," "köz" gibi anlamlarla tanımlanırken, aslında baharın gelişinin simgesel bir işareti olarak bilinir. Cemrenin havaya düşmesiyle, soğuk kış günlerinin geride kaldığı, sıcağın yavaş yavaş vücut bulmaya başladığı kabul edilir.
KONYA’DA KIŞ HİÇ YAŞANMADI
Halk takvimine göre cemrelerin ilki 19-20 Şubat tarihlerinde havaya düştü, bu da baharın yavaşça yaklaştığının ve doğanın uyanmaya başladığının habercisi olarak kabul edilir. Ancak bu yıl, Konya'da cemrelerin düşüşü, halk takvimine uygun bir bahar başlangıcı değil, tam tersi bir kuraklık manzarasını gözler önüne seriyor. Beklenenin aksine, Konya'da ne kar ne de yağmur görüldü. Bu durum, bölgedeki su kaynakları üzerinde büyük baskılara yol açtı.
ALTINAPA BARAJI’NDA SU SEVİYESİ YÜZDE 11’E DÜŞTÜ
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, şehirde yaşanan kuraklık ve su kaynaklarındaki azalma konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Altay, Konya'daki yağışların mevsim normallerinin çok altında seyrettiğini belirterek, bu durumun barajlardaki su seviyelerini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini ifade etti. Konya'nın en önemli su kaynaklarından biri olan Altınapa Barajı'ndaki su seviyesinin %11'e kadar düştüğünü vurgulayan Başkan Altay, bu durumu çözmek için gerekli tüm önlemlerin alındığını ancak suyun değerini kaybetmeden bilinçli kullanımının büyük önem taşıdığını belirtti.
GÖLLER KURUYOR, BEYŞEHİR GÖLÜ ÇEKİLMEYE BAŞLADI
Konya’nın en önemli doğal su kaynağı olan Beyşehir Gölü, bu yıl ciddi bir çekilme yaşamakta. Beyşehir Gölü’nün su seviyesindeki hızlı düşüş, sadece çevre ekosistemini değil, aynı zamanda tarım alanlarını da tehdit ediyor. Gölde, yıllık su seviyesinin çok altında kalma durumu söz konusu. Beyşehir Gölü, hem içme suyu hem de tarımsal sulama için önemli bir kaynak olduğundan, su seviyesindeki düşüş bölge halkını endişelendiriyor. Beyşehir Gölü’ndeki bu su kaybı, bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Gölün su seviyesindeki düşüşün hızla devam etmesi, tarımsal sulamada kullanılan suyun azalması anlamına geliyor. Bu da özellikle sulama ihtiyacı yüksek olan yaz döneminde, çiftçilerin üretim yapabilmesini zorlaştıracak gibi görünüyor.
BARAJLARDA SU KRİTİK SEVİYEYE İNDİ
Beyşehir Gölü'ndeki su seviyesindeki düşüş, yalnızca göl ekosistemi için değil, aynı zamanda Konya'nın barajları için de ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Konya’daki birçok barajda su seviyeleri, son yılların en düşük seviyelerine indi. Çumra Barajı ve Kızılkaya Barajı gibi önemli su depolarında, barajların su seviyeleri kritik noktalara gelmiş durumda. Su kaynaklarındaki bu azalma, içme suyu ve tarımsal sulama için büyük bir tehdit oluşturuyor. Eğer yağışlar kısa vadede düşmezse, bu barajlardan yeterli miktarda su temin edilmesi giderek daha zor hale gelecek.
YER ALTI SULARI HIZLA ÇEKİLİYOR
Yer altı su seviyelerindeki çekilme ise, Konya’daki kuraklık sorununu bir başka boyuta taşıyor. Bölgedeki çiftçiler, sulama için daha derin kuyular açmak zorunda kalıyor. Ancak yer altı su seviyelerinin bu kadar hızlı çekilmesi, gelecekte bu kaynakların tükenme riskiyle karşı karşıya kalındığını gösteriyor. Tarımın büyük oranda yer altı sularına dayalı olduğu Konya’da, bu sorun oldukça kritik bir hal alıyor. Çiftçiler, sulama için kullandıkları suyun hızla azalmasıyla, tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmek için daha fazla enerji ve maliyet harcamak zorunda kalacak.