ÇAĞDAŞ BELAMLIK

Muammer Çelik

Hz. Musa(As.) zamanında Firavun sisteminin en önemli dört sacayağını oluşturan kişiler veya kurumlar: Firavun, devlet başkanı, Haman, bürokrat, Karun, ekonomik güç ve Belam dini ayağı oluşturmaktaydılar. Kur’an’da Belam’dan isim olarak bahsedilmese de Araf Suresi 175-176 da anlatılan kişinin bu kişi olduğunu âlimlerimiz tespit etmişlerdir. Bugün biz sadece dini ayak olan Belamı veya Belamları yazacağız.

***

Belam Bin Baura veya çağdaş belamlar… Belam Hz. Musa (As)’a düşmanlık olsun diye ve de devlet başkanı Firavununun gözüne girip kemik yalamak için dini siyasete alet ederek toplumu maniple ediyordu. Dinin siyasete alet edilmesi; iktidar için, hükümet için veya beşeri otorite için dini yanlış anlatıp yanlış yorumlayıp toplumun inancını bozmayı kastediyoruz. Gerçi her halükarda dinin siyasete alet edilmesi iyi bir şey değildir. Esas olan, doğru olan; siyasetin dine alet edilmesidir. Yani; dinin hayat nizamını topluma yaşatabilmek, toplumu dindar bir toplum yapabilmek için siyaset aletini(aracını) kullanıp dine hizmet etmek gerekir.

***

Evet, işte bunun tam tersini yapanlar, yani siyasette sömürü düzenini, haksızlık sistemini devam ettirmek için dini kullananlar, hem de dinin hükümlerini bozarak bunu yapanlar işte asıl Belamlar bunlardır. Belamların temel özellikleri hep ve her zaman iktidarı, Firavunu övmek ve onun yalakalığını yapmaktır. Meselâ otoritenin yaptığı bir kötülüğü, günahı(zinayı) Belam: “Vallahi o yapmadı. Yaptıysa da şöyle -şöyle bir hayırlı sebep için yaptı…”gibi Allah’tan korkmadan, kuldan utanmadan bunu söyler ve savunur. Yine örneğin; şöyle yapar/yapıyor, şöyle söylüyor: “Hazineyi boşaltın, bizden sonra gelenlere kalmasın, ”diyor. Vallahi bunu söylerken küfre gider. Riyazüssalihinde bir hadisi şerifte bir savaşta mü’minlerle birlikte savaşan, çokta iyi savaşan ve sonunda ölen birisi için sahabe: “Ya Resulüllah! Falan kişi çok güzel savaştı ve şehit oldu.” Deyince, Resulüllah (sav) :”Bırakın o cehennemliktir, çünkü o hazineden izinsiz gömlek giymiştir.” Buyurmuşlardır.

***

Hiç yorum yapmamıza gerek kalmayacak şekilde hadis ortada. Şayet kısa bir yorum eklersek; hazine ne demek? Değil bugün elli sene sonra bile doğacak çocuğun hakkını yemektir. Hani denir ya: Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek…” diye, işte hazine beytülmaldir. Fakirin-fukaranın, yetimin, dulun, garibanın kısaca herkesin hakkı vardır orada. Bir de bunu sözde din adına yapıyor, Allah hidayet versin.

***

Bir de benim Belamdan veya Belamlıktan anladığım kadarıyla, Belamlık: kendi özgür iradesiyle iktidar köpekliği yapmaktır. Yoksa zoraki bir görev yapmak ve bazı şeyleri söylemek zorunda kalmak tam bir Belamlığa girmez, belki ona korkak denir. O konuda yanlışları haykırmıyorsan bari sus! Küfre davulla zurnayla gitmenin ne alemi var!

***

“Femen yepteği gayral İslami diynen felen yukbele minhü…” “Kim İslam’dan başka bir dinle gelirse asla ondan kabul olunmayacaktır.” (Konuyu din bazında ele alıyorum; hutbe okumak, fetva vermek… gibi.) Hz. Musa(As) zamanındaki Belam bu dünyadan geçeli yaklaşık 3000-4000 yıl olmuş. Kıyamet kopuncaya kadar kabirde azap görüyor ve görmeye de devam edecek. Çünkü onun açtığı o kötü çığırdan gidenlerin günahlarını çekerken bugün halâ 4000 yıl sonra biz onun kötülüğünü anıyoruz.

***

Ayrıca Mahşerde bir daha azap görüp ebedi cehenneme atılacaktır. Kim kalmış ki bu dünyada, hazineyi tüm sana verseler de nasıl olsa öleceksin. Yalan-yanlış bilgilerle dünyayı dolaşsan günahına şahitleri fazlalaştırırsın. Ayrıca bu kötülüğe yardımcı olan, demokrasi nöbetçisi hocacıklar da ölecek ve Allah’a hesap verecekler.

***

Herkes aklını başına toplasın, yarın yevmi mahşerde o savunduğunuz liderler size fayda sağlamadığı gibi sizden şikâyetçi olacaklar. “Ben böyle düşünmedim, böyle bir şey de yapmadım. En azından böyle bir niyetim olmadı, ben bu yaptığım yanlışları dini kılıfa falan da sokmak istemedim. Bunu ancak sen yaptın…”diyecekler. Cenabı Allah hepimize kendine kul, habibine ümmet olmayı nasip etsin. Allah bizi(beni) yanlış bilgiden, yanlış yolda yürüyüp-koşmaktan esirgesin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.