Saadet Partisi Selçuklu, Meram ve Karatay ortak temmuz ayı divan toplantısı gerçekleştirildi. İl binasında düzenlenen toplantıya Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın’ın yanı sıra; Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, il başkan yardımcıları, ilçe başkanları, MİLKO Konya İl Temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.
'KARAYI AK, AKI KARA YAPTILAR'
İktidarın ak dediğine şimdi kara, kara dediğine ise ak dediğini ifade eden Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, "Dün ‘Şırnak düşmanımızdır’ diyenler, bugün ‘dostumuzdur’ diyor. Kılıflar uydurularak iktidarın lehine kararlar veriliyor. Dün düşman telakki edilenler bugün dost telakki ediliyor. Tam tersi dost telakki edilenler de düşman telakki ediliyor. Buna rağmen insanımız bu 2 partiyi yani MHP ve AK Parti’yi destekliyor. İnsanlarımızı anlayışla karşılamamız lazım.
Seçmenler, partisine ve ideolojisine sadık insanlar. Ancak iktidar bunu kendi lehine kullanıyor” dedi.
'AK PARTİ BÜTÜN DEĞERLERİ İSTİSMAR ETTİ!'
Artık sözün hiçbir kıymetinin olmadığı bir zamandan geçildiğinin, milleti millet yapan değerlerin çok yara aldığının altını çizen Milletvekili Birol Aydın, "Partimizi güçlendirecek şey değerlerimizi iyi temsil etmektir. İyi arkadaş olmak, iyi anne baba olmak, işini hakkıyla yapan çiftçi ve esnaf olmaktır. Bütün bu temsiliyet görünür olursa önümüzdeki sürecin temsilcileri olacağız. Gelecek dönem Saadet Partisi olarak iyi temsil eden olacağız. Bu siyaset hengamesinden kendimizi ahlak ve maneviyatla korumamız gerek. Önümüzdeki dönemlerde dinin, milliyetçiğin ve sözün hiçbir anlamı, önemi kalmayacak çünkü AK Partili yöneticiler bütün bu değerleri kullandılar. AK Parti iktidarı, bütün değerleri istismar etti” şeklinde konuştu.
‘GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE OLMADIKTAN SONRA, NE OLURSAN OL’
Bir ülkedeki bütün bu yanlışlığın çalışılmış ve planlı bir durum olduğunu izah eden Saadet Partili Birol Aydın, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bir ülke üst üste 8 yıl ekonomik krize maruz kalamaz. Her sene önceki seneyi aratıyor. Yıl sonunda yine işsizlik patlayacak. Her geçen yıl veriler daha kötü oluyor. Erbakan Hocamız, Türkiye’nin güçlü olmasını istiyordu. Güçlü bir Türkiye olmadıktan sonra ne olursan ol hiçbir önemi yok. Güçlü bir Türkiye olma çaban yoksa, kimse sana dokunmuyorsa sen zaten istenilen bir şekildesindir. Onların istedikleri bir ülke olduğumuz 2 yıldır Gazze’de olup bitenlerle tescillenmiştir. Bizi yönetenlerin, Gazze’yi o halde bırakıp yalnızlığa terk edenlerin yatacak yeri yok. Katil İsrail'in katliamına İslam ülkeleri ses çıkarmıyor ve sesi çıkanların da hiçbir icraati görülmüyor. Türkiye’den beklenen bir şeyler vardı maalesef Türkiye öncekinden daha kötü bir dış politika yürütüyor. Ne İsrail’e yaptırım gücü olacak söz söylüyoruz ne ABD’ye ne de Avrupa’ya tek söz ediyoruz."
'KUSURA BAKMAYIN PATRON AMERİKA!'
Türkiye'de 3 kuruşun hesabının yapıldığını, Türkiye’nin paraya çok ihtiyacı olduğunu ve borcun borçla ödendiğini belirten Aydın, ayrıca şunları kaydetti: “Borcu borçla ödüyoruz. Bazı vatandaşlar diyor ki: ‘Borcu borçla ödüyoruz ama eskiden devletin milli gelir oranı bütçedeki borç miktarı şu kadardı şimdi bu kadar. Avrupada şöyle Amerikada şöyle bizde böyle.’ Ya Amerika dediğin patron ülke. Patronun borcuyla, marabanın borcu bir olur mu? Bu gidişat iyi değil. Kötü gidişatı durdurabilmek için Türkiye'nin potansiyelini kullanması, sözü bırakıp, fiiliyat göstermesi gerekir.”
'ÖZGÜR YÖNETİCİ ANAYASAYA UYAN YÖNETİCİDİR'
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, özgürlüğün çokça önemli bir kavram olduğunu, İslam Peygamberi Hz. Muhammet'in Mekke’yi fethedip, özgürlük verdiğinden bahsetti. Hz. Muhammet'in fetihten sonra kimseyi, hiçbir şeye zorlamadığını ifade eden Birol Aydın, “Özgür toplum, kurallı toplum demektir. Kuralara, kaidelere uyan gerçek toplum demektir. Özgür Müslüman verdiği söze sadık kalan Müslümandır. En özgür Müslüman kalu belada sözünü tutan Müslümandır. Özgür idareci ve yönetici anayasaya, kanunlara uyan yöneticidir. Çünkü ben özgür olursam sözleşme yapabilirim, antlaşma yapabilirim. Özgür insan anlaşma yapabilir. Özgür insan kurallara uyar. Özgürlük demek ben istediğimi yapabilirim kimse bana karışamaz demek değildir” diye konuştu.
'DİN ÜZERİNDEN TOPLUMU UYUTMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Günümüzde cami israfının fazla olduğunu dile getiren ve Türk halkının bu kadar büyük camilere ihtiyacı olmadığını belirten Birol Aydın şu cümleleri kurdu: "Kamudan gelen gelirlerle cami yapılmasına gerek yok. Neden bizim camiler büyüdü? Niye büyük kubbeli,uzun minareli camilerimiz var? Bunu bizden kim istiyor? Bunlar Hristiyan ve Yahudi dünyasının adetidir. Biz onlardan aldık bu davranışı. Bizim camilerimiz mütevazı olur. Bizim şu anda büyük camilere değil, namaz kılmaya ihtiyacımız var. Namaz kılınan her yer bizim için mescittir. Sınırları çizeriz, temizliğini yaparız mütevazı bir cami olur. Öyle muhteşem, büyük kubbeli camiler niye var biliyor musunuz? Din üzerinden toplumu uyutmaya çalışıyorlar. Bir yerde din, ayet, hadis başka yerde Sosyalizm Kemalizm gibi diğer farklı akımlar çok ön plandaysa orada insanların akılları ve düşünceleri perdeleniyordur. Türkiye’nin Kur’an’ı peygamberi, vahyi anlamak için akla ihtiyacı var.”
'ASFALTLAR, ZEHRİN ÜZERİNE SÜRÜLEN KREMŞANTİLERDİR'
Özgürlüğün zor bir şey olmadığını, sadece kurallara uyulması gereken bir husus olduğunu belirten Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, "Hiçbir kurala, kaideye uyulmasın, sonra ‘Türkiye'nin neden değeri artmıyor’ denilsin. Artmaz tabi kardeşim. Sen başkalarına boyun eğersen, kurallara uymazsan özgür Müslüman olamazsın. Şu memleketin haline bak. 23 yıldır yapılanların aynısını katlayarak yapmış olsak, İstanbul’a üç değil dört köprü yapmış olsak, denizin altına iki değil dört tünel yapmış olsak, her şehre bir değil ikinci havalimanlarını yapmış olsak, her şehirde yapmış olunan üniversitelere yenisini ilave etmiş olsak ne olur yani? Bunlar ülkeye güç katıyor mu? Türkiye’nin asfalt dökmekten, binalar yapmaktan, adalet sarayları yapmaktan, yol yapmaktan daha fazla daha büyük bir ideali, gayesi, amacı yok mu” dedi. Aydın, en doğru yatırımın ahlak ve maneviyat, refah seviyesi olduğunu vurguladı. Türkiye'nin en öncelikli işinin tünel açmak olmadığını ifade eden Vekil Birol Aydın, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Türkiye'nin bugünkü durumu şuna benziyor; ayakta duramıyoruz, bel fıtığımız var. Damar yolumuz tıkandı. Para buluyoruz, bu hastalıklarımızı tedavi etmek yerine kelimize saç ektiriyoruz. Türkiye'nin hali budur. 23 yıldır memleketin bütün işi beton ve asfalt dökmek. Bu görünen yollar, asfaltlar zehrin üzerine sürülmüş kremşantilerdir.”