Bugün yaşananların iç yüzü

Nurten Selma Çevikoğlu

İslam dünyâsının zenginliklerinden istifâde niyetiyle onları parçalayıp bölmek sonra da kolayca yutmak amaçlı uzun süredir planlı bir şekilde yürütülen operasyonlara şâhit olmaktayız. Dünyânın tüm şer güçleri İslam dünyâsının ve ülkemizin huzur ve barışını bitirmek için kültürel zenginliklerimiz olan mezhep, etnik kimlik, dil, inanç hatta cemaat farklılarını düşmanlığa dönüştürüp aramızda anlaşmazlıklar, didişmeler, çekişmeler ve savaşmalar olması adına var güçleriyle çalışıyorlar.

Bizzat planlı ve programlı bir şekilde kurdukları ya da kurdurdukları çeşitli örgütlerle bu şer güçler İslam ülkelerine yıllarca çok acılar yaşattılar. Bir zamanlar uluslar arası arenada Ermeni asıllı ‘Asala’ örgütüyle Türk diplomatlarını öldürttüler. Baktılar ki üzerlerine düşmanlık çekiyorlar bu sefer kendi içimizdeki farklılıkları ajanlar vasıtasıyla öğrenip Kürt kimliğini öne çıkararak PKK’yı kur(dur)dular ve 30 sene Türkiye’nin büyümesinin önüne set çektiler, nice vatan evlâdının ölmesine sebep oldular. Neticede ülkemizde bir nesil yok edildi, milli servet boş yere heba edildi. Bunlar hep dış kaynaklı oyunlar artık icra edilenleri netçe görebiliyoruz.

Orta Doğu tarafında da yine şer güçlerin bizzat kendilerinin haince kurdukları ve destekledikleri El-Kâide, Taliban şimdi de Işid gibi örgütlerle tasarladıkları ülkelerde körükledikleri unsurlarla iç savaşlar çıkartarak kardeşi kardeşe öldürtmeyi ne yazık ki başardılar. Son senelerde bu şer güçlerin tezgahlarına baktığımızda Müslümanların ölmesi ve öldürülmesi için kendileri devrede olmuyorlar ellerindeki kumandalarla (tabi o kumandalar bazen yerli bazen taşeron olabiliyor) Müslüman’ı Müslüman’a öldürtüyorlar. Yâni Müslüman kıyımını daha akıllıca gerçekleştiriyorlar sonra da barıştan bahsederek cereyan eden vahşete kendileri yardım ediyor süsü veriyorlar. Bu oyunu daha önce bizler pek çok kez seyrettik.

Yıllardır bir türlü bitmek bilmeyen bu şer güçlerin hainliklerine son günlerde yeni fitne örgütü Işid ile gündeme şimdi de Şii-Sünni savaşı çıkartmayı eklediler. Daha düne kadar kimsenin Şiilikten, Sünnilikten hatta Alevîlikten haberi bile yokken bugün bunlarla kafalar meşgul ediliyor. Yine Kürdüyle, Lazıyla, Pomağıyla, Çerkeziyle hatta Çingenesiyle Türkler senelerdir el ele, kol kola, gönül gönüle birliktelikler sergilerken bugün nereden de çıktı bu ayrışmalar? Değil mi? Daha düne kadar bunların bizim için bir ehemmiyeti yoktu birbirimizle ne güzel geçiniyorduk. Ama bugün bu ayrışmaları isteyen yanlı, hâin mihraklar var. Bizim bu farklılıklar üzerinden tartışmamızı, didişmemizi, çatışmamızı dahası birbirimizle savaşmamızı, birbirimizi öldürmemizi istiyorlar ki gücümüz gitsin, zayıflayalım, dünyâda tek onların düdüğü ötsün.

Ülkemizi diğer Orta Doğu ülkelerinin sürüklendiği bataklığa çekmek istiyorlar. Bizi de parçalara ayrıştırmak, bölmek diliyorlar bu sebeple sinsice, alçakça planlarını içerdeki alçakları, hainleri kullanarak tahrikler çıkartarak hedeflerine ulaşmak için değirmene var güçleriyle güya meşru çerçevede un taşıyorlar. Bu vesileye İslam dünyâsında korkunç bir fitne ve fesâd çıkarmak niyetindeler. Kendi kontrollerinde kurdurdukları İslam maskeli terör örgütü eliyle işlettikleri vahşi eylemleriyle aslında her zamanki gibi kendi zulümlerini perdelemek istiyorlar. 

İslam dünyâsı ve bilhassa da ülkemiz bu dehşetengiz fitne planına asla âlet olmamalı, sağduyuyla en doğru kararları almalıdır. Tabi çok yakınlarımıza kadar gelip dayanan bu fitne ve tefrika belâlarına, korkunç vahşet hâdiselerine kayıtsız da kalınamaz. Bu pis, çirkin, kanlı olaylardan kaçan masumlar sâhipsiz bırakılamaz. Elimizden gelen tüm hayırları yüce Yaratıcı bizlere ifâ ettirsin. O bizimle olsun yeter. O âlemlerin sâhibi Müslümanlara dost olarak yeter. Bugüne kadar dost gibi görünen nice hâin şerle aldatıldık. Bugün aldananlardan olmayalım inşaALLAH. Tuzakçıların tuzağı varsa yüce Allâh’ın da onlarıiçin hazırladığı bir planı ve tuzağı vardır elbet. “Kâfirlik yapanlar tuzak kurdular. Allah’da hilelerini bozarak onları cezâlandırdı. Allah hile yapanların hilelerini en iyi bilendir.” (1) Buyurulur.

Her türlü hâince hileye karşı bize Hazreti Allah yeter. Evet bize Allah (c.c) yeter. Selam ve dua ile…

---------------

1) Âli İmran, 154

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.