BU TÜCCARLARDAN UZAK DURUN!

Esat Ergener

İşini iyi yapan insanlarla karşılaşınca ne kadar mutlu oluyoruz, değil mi!

Hatta artırıyorum, işini güzel yapan hayvanlarımıza daha iyi bakıyor, aynı şekilde görevini dört dörtlük ifa eden fidelerimize, ağaçlarımıza daha fazla ihtimam gösteriyoruz.

Burada tabi bazıları hemen belli ediyor kendini; bazıları ise biriktiriyor tecrübelerini ve yeteneklerini, sonra bir anda patlıyor.

Hayata gelir gelmez işini her zaman dört dörtlük yapmaya çalışan bir tay misalen. Veya 5 sene boyunca sulanmasına rağmen bir karış dahi uzamayan, akabinde bir anda 100 metre atan bambu.

Tabi insanlar için burada önemli olan şu: SAMİMİYET

Samimi olduktan sonra, kandırmaya çalışmadıktan ve verilen vazifeyi en iyi şekilde yapmaya çalıştıktan sonra her türlü toleransa sahip olmalıdır insanlar.

O ana kadar yüzlerce iş bitirmiş ama bir iş bitirememiş en tecrübeli çalışanımız için de geçerlidir bu. Aylar geçmesine rağmen yapılan hiçbir işi hitama erdirememiş ama canını dişine takıp çalışanlar da. Yeter ki samimiyet olsun.

Aslında bu bir nevi, istemediğimiz sistem, kapitalizme de savaş açmak!. Anlayana tabi.

Güncel örnek verelim.

Konyaspor misalen.

2 aydır insanların gözlerindeki umudu görebiliyor musunuz?

Bir yönetimin değişmesi yetti de arttı bile.

Veya tersten örnek verirsek, adı “Dinazor terbiyecisi”ne çıkanların halen çıkıp açıklamalar yapma yüzünü bulması gibi.

Rahmetli Erbakan hocam derdi hep, “Ağacın kökü kurumuş, siz yapraklarını silmeyle uğraşıyorsunuz!”

Kalpten hasta yatıyor vatandaş, bizim bu ağalar da makyaj yapmaya çalışıyor.

Sonra da alelade bir doktor gelip sadece tansiyonunu ölçse dahi tezahürata başlıyoruz.

Bu tüccarlardan, tacirlerden sakınmak lazım.

Kent yöneticiliğinde tüccar olanlar.

Din tüccarları.

Spor ve siyaset tüccarları.

Tarihi birkaç şahsın üzerinden milyonları cebe indiren tüccarlar.

Bunlardan kurtulsak zaten iş bitecek de, kurtulamıyoruz bir türlü.

Her körün bir alıcısı var derler ya.

Bizde de ne hikmetse düzgün ve işini yapmaya çalışan insanlar hariç herkesin alıcısı var.

Ülkemi çok seviyorum.

İşini iyi yapan insanların emrinde yorgunluktan bayılana kadar çalışabilirim.

Dernekler, vakıflarda hizmet etmeye ve insanlara, ümmete faydalı olmaya çalışmaya aşığım.

Ama bu ve benzeri tüccarlardan ötürü artık yorulmaya başladığımı hissediyorum. Belki de eskisi kadar sabretme yetim yok. Yaş da ilerliyor zaten. Bilemiyorum.

Demem o ki, ne oldu bizim o kılıcıyla yöneticileri düzelten sahabe efendilerimize, dedelerimize?

Hani örnek olarak onları alıyorduk.

Hadi be.

Bir hışımla gelip geçelim yine de şu tüccarlardan kurtulalım.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.