Bu 3 puan sinerji oluşturmalı

Recep Çınar
Evet!
Galibiyet çok önemli ve anlamlıydı…
Ama daha önemli ve anlamlı olanı, Konyaspor’u, yönetenleri ve teknik adamları ipten alan Ali Dere’nin bu zaferin altına imza atmasıydı…
Konyaspor’un bu galibiyetine sevindik, ama golü atan oyuncunun, yerlinin de yerlisi olmasına daha çok sevindik… Manisaspor savunmasını ters ayakta yakalaması, ayak ve vücut çalımı ile önünü boşaltması ve topu filelere göndermesi, kendisine olan güvenin göstergesinden başka bir şey değildi…
Maçtan sonra kendisine uzatılan mikrofonlara “Konyalıyım, Konyalıyım ben” demesi ise Konyaspor sevgisini dışa vuran bir volkanik patlamadan başka bir şey değildi…
Ali’nin attığı golle kazanılan sadece 3 puan değil…
Alt sıralardaki takımlar ile açılan puan farkının yarattığı psikolojik coşku ve takımdaki diğer oyuncuların kendilerine gelen güveni de cabası…
Evet…
İstanbulluların “sütçü beygiri” ya da bu ligin “figüran”ı  gördükleri Konyaspor’un öyle bir takım olmadığını da ispatladı genç Ali… 
Galibiyete bu yönüyle de çok sevindik…
Hem de çok sevindik…
Ancak, bir galibiyetle bahar gelmediğini de bilmeli bu takımı yönetenler, bu takımı çalıştıranlar, bu takımdan para kazananlar…  Konyaspor sadece iç sahada kaybettiği 10 puanın 4’ünü telafi etti… Deplasmanda Gaziantepspor’dan alınan bir ve Manisaspor’dan alınan 3 puanla…
Kim ne derse desin Konyaspor’da bir şeylerin değişmesinden, hoca konusunda da “rotasyon”a gidilmesinden yanayım… Oyuncu gurubunu ve kamuoyunu futboldan ve kendisinden soğutan bir teknik adamla, Konyaspor’un iki yakasının bir araya gelmeyeceği gün gibi ortada… Hocayla ilgili düşüncelerim de bir değişme yok… Çünkü, futbolcusundan çimcisine, çaycısından hizmetlisine kadar herkesin “şaşı” baktığı Ziya Doğan’ın bu takımı uçurup kaçıracağına inanmıyorum…
Manisa galibiyeti sadece pansuman tedavi…
Yönetenler, bu galibiyeti sakın abartmasınlar… Özellikle de kendilerine “biat” edenlerin gazına gelip, kendi ayaklarına kurşun sıkmasınlar… 
Konyaspor başkanı Bahattin Karapınar da, Konyaspor teknik direktörü Ziya Doğan da, halen yanlışlarının etkisi ile cebelleştikleri travmayı ağır geçiriyorlar…   Kamuoyuna, özellikle de Konyaspor’a yararı olmayan çıkışları da alıcı bulmuyor, bu kaotik ortamda…
Kendi başarısızlıklarını başkalarının üzerinden sunmaya çalışsalar da, bunun ne kendilerine ne de Konyaspor’a bir yararı olmayacağını biliyorlar… Eğer, öyle düşünerek bu çıkışları yapıyorlarsa yandı gülüm keten helva…
xxx
Ziya Hoca, Manisaspor maçı öncesinde katıldığı televizyon programında, özellikle bu şehirde adam gibi işini yapmaya çalışan spor gazetecilerini, spor yazarlarını yanlarında göremediklerini söyleyerek, kendince gazetecileri kamuoyuna şikayet etti. Başkanının ve kendi başarısızlığının faturasını gazetecilere kesen bir teknik adamın ruh halini anlamak için doktor olmaya gerek yok…  Çünkü, daha önce de buna benzer “saçma sapan, ipe sapa gelmez” konuşmalar yapan Ziya Doğan’ı çokta ciddiye almamak lazım… Çünkü, ne söylediğini kendisi de bilmiyor…
Ziya Doğan’ı geçtik…
Bugün var yarın yok…
Ziya Doğan gazetecilere saldırırken, içlerinde TSYD 2. başkanının da bulunduğu meslektaşlarımızın buna karşı koymamaları bizleri üzdü, yaraladı…
Biz beklerdik ki, programa teknik direktör Ziya Doğan’ı aklama adına katılan gazeteci arkadaşlarımız Konya basınının hakkını da korusunlar. Ama bu yapılmadı… Özellikle de TSYD 2. başkanı sıfatıyla oturan arkadaşımız,  bir duruş sergileyebilirdi…
Niye mi sergileyemedi?
Kimbilir!!! 
Vardır bir bildiği…
Neyse…
Çokta önemli değil.