Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, basın mensupları, iş adamladı ve Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri ile bir araya geldi. Yaka Marina Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen programa Erbakan'ın yanı sıra (ASKON) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Yıldırım ve vakıf üyeleri katıldı.
Vatandaşların “Herşey 3. Havalimanı'nın yapılması ile oldu. Bütün bu sıkıntıların sebebi hızlı tren projeleridir, duble yollardır ve 26 tane yeni havaalanıdır. Avrupa, bunları çok kıskanıyor diye bize saldırıyor” şeklindeki söylemleri duyduğunu belirten Dr. Erbakan, bu yaklaşımların çocukça olduğunu söyledi. Konya'nın yüz ölçümü ile aynı olan Hollanda'nın sadece tarım ürünlerinden yıllık ihracatının 85 milyar dolar olduğunu dile getiren Erbakan, “Türkiye'nin tarım ihracatı ise 17 milyar dolar. Hollanda'nın gayrisafi milli hasılası yıllık 850 milyar dolarken, Türkiye'nin 700 milyar dolar. Hollanda'da kişi başına düşen yıllık gelir 43 bir dolar, Türkiye'de ise 13 bin dolar seviyesinde. Almanya'nın gayrisafi milli hasılası 4 trilyon dolar. Yıllık ihracatı 1.4 trilyon dolar” dedi.
HER 3 GENÇTEN BİRİ İŞSİZ
Dünyanın ilk 500 üniversitesinin içine çoğu seneler bir tane bile Türk üniversitesinin giremediğini kaydeden Erbakan, ilk 100 üniversitenin içine Avrupa'dan 30 tane üniversitenin girdiğini hatırlattı. Genç işsizlik oranının Türkiye'de yüzde 23'e dayandığının altını çizen Erbakan, “Gayriresmi şekilde ise uzmanlar bu oranın yüzde 30'lara kadar çıktığını söylüyor. 3 gençten biri işsiz. Almanya ve Hollanda'da işsizlik oranı 5 buçuk ile 6 seviyeleri arasında. Türkiye'nin dış ticaret açığı 2016 yılında 80 milyar dolar. İthalat ihracata 80 milyar dolar fark artmış. Almanya'nın tam tersine ihracatı ithalatını 300 milyara yakın bir sayı ile artış göstermiş. İhraç ettiğimiz ürünlerin yüzde 82'si ithal hammaddeye dayalı. 100 dolarlık bir malı üretip ihraç ettiğimizde 82 dolarlık kısmını ithal etmek mecburiyetindeyiz. Kullandığımız enerjinin yüzde 74'ünü dışarıdan ithal ediyoruz. Yüzde 60'ını ise sadece Rusya'dan alıyoruz. Dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. Milli kaynaklara yönelmeliyiz” açıklamalarında bulundu.
BANKALARA OLAN BORÇ 80 KAT ARTTI
Türkiye'de toplam kamu borcu 2002 yılında 270 milyar TL seviyesinde iken 2016 yılında 800 milyar TL seviyesine geldi. Özel sektörün bankalara olan borcu 2002 yılında 80 milyar dolarken, 2016 yılında 450 milyar seviyelerine yükseldi. Halkın bankalara olan borcu 2002 yılında 6 milyar TL düzeyindeyken 2016 yılında 440 milyar TL seviyesine geldi. 800 milyar dolar borç batağında olan ülke haline geldik. Millet bankaya olan borcundan her sene 15 milyar dolar faiz ödüyor. Devlet, kamu borcundan dolayı 18 ile 20 milyar dolar borç faizi ödüyor.
İFLAS ÖNCESİ SON ADIM VARLIK FONU
“En acısı da; bu borçların faizini ödemek için 50-60 milyar dolar bankalara borç ödemek zorunda kalıyor olmamız” diyen Erbakan, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Borç ve faiz ekonomosi içindeyiz. Yatırım, üretim ve istihdam yok. Son 15 senede 250 milyar dolar borç faizi ödendi. Tüm bunlardan dolayı 'Varlık Fonu'na ihtiyaç duyuldu. Bu, bir ülkenin iflastan önceki son adımıdır. Devlete borç veren para sahipleri diyor ki bugüne kadar sizin hazine garantiniz ile size borç veriyordum. Artık sizin garantiniz yok. Bize elle tutulur somut teminat getirmeniz lazım. Bu borcu alabilmek için bu fon oluşturuldu. Babadan ve dededen kalma; antika değerli yüzükleri, eşyaları masanın üzerine teminat olarak koydular.”
ALTIN YUMURTLAYAN TAVUKLAR MASADA
Eti Maden, Türk Petrolleri, Türk Hava Yolları (THY), Çaykur ve Ziraat Bankası gibi önemli kurumların Türkiye için farklı bir yeri olduğunu vurgulayan Erbakan, “Ne kadar altın yumurtlayan tavuk varsa masaya konuldu ve yeniden borçlanmanın içine girildi” diye konuştu. Bu borçların geri ödenememesi halinde masaya konulan herşeyin elden gideceğini ifade eden Erbakan, şunları kaydetti: “Son 20 senelik performans ise ödenemeyeceğini gösteriyor. Bor madeni çok önemli. Dünyadaki toplam borun yüzde 70'ini Allah, sadece bize vermiş. Bu madeni poker masasında ortaya koymaya kalkıyoruz. Dünyanın en kıymetli varlıklarından biridir. Bir roketin menzili 150 kilometre ve yakıtı bor ile değiştirince 450 kilometreye kadar menzilinin çıktığı görülüyor. Yanınca diğer madenlere göre büyük enerji haline gelir.”
EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com