Bize de Mübarek mi?

Bize de Mübarek mi?

Âlemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, kendisine kulluk yapılıp rızası gözetilen, yardım istenilen ve din gününün (hesap gününün) sahibi olan Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salât ve selam olsun.

Mübarek, maddi ve manevi açıdan bolluk getiren, hayırlı ve bereketli olan manalarına gelmektedir. Bu bağlamda inançlı insan için her Cuma mübarektir. Yine bayram günleri ve kandil geceleri de mübarektir.

Vaktin kıymetini bilen inançlı insan için her gün, her dakika önemlidir. Her saniyesini sadece bir saniye yaşayabildiğimiz saniyeler bile önemlidir. Bununla birlikte bazı vakitler daha özeldir; kıymetlidir ve bereketlidir. İşte içerisinde bulunduğumuz ve “üç aylar” diye isimlendirdiğimiz Recep, Şaban ve Ramazan ayları da bu özel vakitlerdendir.

Üç aylar için Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle dua ettiler: “Allah’ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan'a kavuştur.” (Âmin)

Akıllı bir insanın imanında ve sâlih amelde son nefesine kadar sebat etmesi onun yaşamını mübarek eyler. Vaktin kendisi zaten mübarektir; önemli olan vaktin bize mübarek olup olmadığıdır. Bu netice bize bağlıdır. Zaman durmaksızın akıp gitmektedir. Bu akışın sonunda elimizde kalacak olan vaktimizi nasıl geçirdiğimizdir ve zamanın şahitliğinde güzel ameller bırakmamızdır.

Sorular zihnimde dolaşıp duruyor:

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) üzerinde önemle durduğu müstesna zamanlardan olan “üç aylar” acaba bizim için de mübarek mi? Hazinenin üzerinde dolaşıp fakirlik mi çekiyoruz. Güneşin gölgesinde karanlıkta, yağan yağmurun altında kuraklıkta mıyız? Mübarek üç aylardayız, farkında mıyız?

Neyin derdindeyiz? Cuma namazını bile eda etmeden “hayırlı cumalar” mesajı paylaşarak mı avunuyoruz? Çocuklara bir damla tebessümü çok görerek kasıla kasıla verdiğimiz “şivlilik” ile mi övünüyoruz? Mal, makam ve evlat ile kibirlenenlerden miyiz? Bizim için nasıl mübarek olacak bu üç aylar?

Salih amel işlemenin İslam’ın apaçık emri olduğunu duymazdan geliyoruz. Duanın önemine inanıyoruz. Elimizden gelen gayreti göstermeden göstermelik dualar da ediyoruz ara sıra. Regâib kandilimiz mübarek olsun istiyoruz. Kendimize, ailemize, ümmete yardım eyle Allah’ım diyoruz. Yanlışlarımızı düzeltme yolunda mıyız? Hatalarımız için pişmanlık duası yapıyor muyuz? Yoksa kendimizi kusursuz görüp üç aylarımızın mübarek olmasını mı bekliyoruz?

Vakit önemli. Sosyal medyada, ahlaksızlığı yaygınlaştıran ekranlarda saatlerimizi harcıyoruz. Eğlendiğimizi zannediyoruz. Bir yandan toplumun hali ne olmuş diye günlerce oyalanıp duruyoruz mavi ekranlarda. Diğer yandan vaazı üç beş dakika uzatan vaize, duayı bir iki dakika uzatan hocaya atarlanıyoruz içimizden… Vakit önemli. Bizim için de hayırlı mı bu vakitler?

Vaktin kıymetini bilen Müslümanlar olarak hatalarımızdan vazgeçelim. Kendi hatalarımızı gözümüzde küçültme hastalığından ve tövbeyi erteleme hastalığından sıyrılarak tövbe edelim. Rabbimiz Allah (c.c.) Kerim Kitabımızda şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah, tövbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.” (Bakara 222) Tövbe ile temizlenelim ve vaktimizi mübarek kılalım.

Canım kardeşlerim; Kendini bilen bir insanın kendisine çeki düzen vermesi için içerisinde bulunduğu bu günleri iyi değerlendirmesi gerekir. Vaktinin mübarek olmasını isteyen insan hatada ısrar etmez, hatalarına pişman olur ve tövbe eder. Peygamber Efendimiz(s.a.v) buyurdular: “Âdemoğlunun hepsi hata eder. Hata edenlerin en hayırlısı da tövbe edenlerdir.”

***

Dua etmek önemli. Dua edilen olmak da önemli. Ama beddua edilen olmamak daha da önemli. Her an beddua ediliyorsak ne olur halimiz? Filistinli anaların, Doğu Türkistanlı bebelerin Allah’a şikâyet ettiklerinden miyiz acaba? Açlıktan ölen, soğuktan donan, yağmurdan çaresiz kalan Gazzeli çocukların sitem ettiklerinden miyiz? Ya da Şeyh Ahmet Yasin’in Allah’a havale ettiklerinden miyiz?

Geliniz Rabbimize yalvaralım: Ey Rabbim; sana hakkıyla kulluk etmede bana yardım eyle, günahlarımı rahmetinle affeyle, beni hatasında ısrar edenlerden eyleme. Bu ayları nefsim, ailem, memleketim, İslam Âlemi ve bütün insanlık için mübarek eyle. Ümmetin onuru için izzetle cihat eden Filistinli kardeşlerime zafer nasip eyle. Ve bizleri gerçek bayramlara kavuştur. Âmin.

Allah’a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri