Birlikten bereket doğdu

Algı operasyonlarına rağmen ilçe gezilerinde vatandaşların ‘Milli İttifak’a umutla baktığını belirten Saadet Partisi Konya Milletvekili Adayı Tacettin Çetinkaya, “İttifaktan dolayı bir bereket oluştu. Bu bereket bize barajı aşıracaktır” dedi

RÖPORTAJ: HÂLİD ŞEN

Saadet Partisi Konya Milletvekili 1. sıra adayı Tacettin Çetinkaya, Merhaba’ya konuştu. Milli İttifak’ın oluşum sürecini ve sonraki süreci anlatan Çetinkaya, seçim çalışmaları kapsamında gezdiği ilçelerdeki gözlemlerini anlattı. Milli İttifak partileri Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin teşkilat olarak uyum sağladığını ifade eden Çetinkaya, birlikteliğin tabanda da çok hızlı kabul gördüğünü, bunun iki partinin fikirlerindeki uyumdan kaynaklandığını söyledi.

Vaatlerini eleştirenlere de seslenen Çetinkaya, devletin kendisine gelecek asgari ücret vergisini almadığı zaman asgari ücretin direk bin 500 liraya çıktığını belirterek, bu artışın Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı ve yandaş gazetecileri neden rahatsız ettiğinin anlaşılamaz olduğunu söyledi. Seçmenlere seslenen Çetinkaya, “Gazeteler televizyonlar yalanlarla, algı operasyonlarla zihinlerde oynama yapıyor. Yanlışı doğru, doğruyu yanlış gösteren bir operasyon yapılıyor. Müslümanlar olaya Müslümanca, manevi değerlerle bakmalıdır” şeklinde konuştu.

**Milli İttifak birlikteliği nasıl sağlandı? İttifak’a BBP’den başka partiler de düşünülüyor muydu?

Milli ittifak çalışmaları Erbakan Hocamız zamanında başladı. Erbakan Hocamızın ve Muhsin Başkan’ın sağlığında ittifaklar yapılıyordu. Refah-Yol iktidarında BBP bizi destekledi. 2007 ve 2011 yılında bir ittifak arayışları olmuştu ama olmamıştı. Bu seçimlerden 1-2 ay önce her iki genel başkanlarımızın fedakarlıklarıyla anlaşma sağlandı. Ciddi manada sıkıntılı bir durum olmadı. Beyannamemiz zaten hazırdı. İttifak sonrası çok bir değişiklik yapılmadı çünkü fikirler uyuşuyordu. Bu noktada güzel bir uyum sergilendi. Bunun sonucunda hem genel merkez çapında hem de teşkilatlarımızda uyum sağlandı. Bir muhabbet, sevgi bağı ve bereket oluştu. Bizi yüzde 10 barajını aşıracak bereket bu berekettir. Kamuoyunda da bize bir sevgi oluştu. Cenab-ı Hakk bu birliktelikten dolayı bize barajı aşacağımız bir sonuç verecek diye temenni ediyoruz. Birlikteki rahmeti biz şu anda yaşıyoruz.

**İlçe gezilerinde ‘İttifak’a vatandaşın tepkisi ne durumda?

Vatandaşımız şu anda özellikle ülkemizde yaşanan kavga ortamından rahatsız. Herkes gergin ve bundan olumsuz etkileniyor. Cumhurbaşkanı çıkıyor, muhalefete çatıyor. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı da olsa mitinglerde gezerek dalga dalga gezerek gerginlik yaratıyor. Esnaflarımızla karşılaşıyoruz, siftah yapamıyorlar. Çiftçilerimizle görüşüyoruz, yetiştirdiği buğdayın, mahsulün yeteri kadar para edeceğini düşünmüyor. Borç çiftçiyi yormuş. İnsanlarda çocuğunun işe girememesi gerginliği var, çalıştığı işin istediği iş olmaması gerginliği var, aldığı ücretin asgari ücrette olması gerginliği var, bu ücretle ay sonuna ulaşamama gerginliği var. Millet huzur istiyor, refah istiyor. Hükümetin kendisine vaatlerine güvenmek istiyor. 13 yıl geçmiş, herhangi bir vaat yerine gelmemiş, faiz politikası işlemiş, borçlar tavan yapmış, bununla birlikte ahlaki ve manevi bir çöküş meydana gelmiş. Böyle karamsar bir ortamda biz bir birliktelik, ittifak sağlayınca vatandaşlarımız bir beklenti içerisine girdi. Umutlar var. Her iki partinin de temiz bir geçmişi var, bu ülkeye hizmet etmişler. 

**Ülkedeki problemlerin pek çoğundan bahsettiniz. Sizce en büyük ülke problemi nedir?

En büyük problem ekonomi şu an. Göstergeler hiç iyi değil. İşsizlik çok yükseldi. Türkiye’nin tüm borcu 640 milyar dolar civarında. Bu Türk lirasına çevrilince kentrilyonlarla ifade ediliyor. Genç işsizlik 6 milyon civarında ve bunların büyük çoğunluğu üniversite mezunu. İşsizlik oranı 11,4 ama genç işsizlik yüzde 20’yi geçti. Bu rakamlar aslında sosyal patlama eşiğidir. Ülke büyümüyor, küçülüyor. Ülkemizde ithalat-ihracat arası cari açık çok fazla ve gittikçe artıyor. Sanayici üretemiyor, çünkü üretim ekonomisi yok. Tarıma yeterince destek verilemiyor bunun sonucunda köylü şehre göçüyor. Ayda 125 bin civarında aile boşanıyor. Daha pek çok kalem sayılabilir. Evlenenler kadar boşanma var. Bunlar hep karamsar tablolar ama bu problemler çözülebilir. Biz beyannamemizde tüm bunların çözümü ile ilgili vaatlerimiz var. Biz bu ülkenin meselelerini biliyoruz ve nasıl çözüleceğini biliyoruz.

**İktidar mensupları tarafından partilerin ve ‘Milli İttifak’ın vaatleri çok uçuk olarak ifade ediliyor. Vaatleriniz yapılabilir mi?

Biz asgari ücretten vergi alınmamasını istiyoruz. Devlet kendisine gelecek asgari ücret vergisini almadığı zaman asgari ücret direk bin 500 liraya çıkıyor. Bu artış Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı ve yandaş gazeteci- köşe yazarlarını neden rahatsız ediyor? Bunu anlamak mümkün değil. Neticede asgari ücret şu an devletin açıklamalıyla açlık sınırının altında. Açlık sınırı 1330 TL iken asgari ücretli bununla nasıl geçinecek. El insaf. Dalga geçer gibi 20 TL zam veriyorsunuz. Biz asgari ücretin bin 500 liraya yükseleceğini taahhüt ediyoruz. Biz faizi, israfı engelleyeceğiz. Resmi rakamlara göre 1 milyar 200 milyon liraya mal olduğu söylenen, işi bilen müteahhitlere göre ise 10 milyar liraya mal olduğu söylenen bir cumhurbaşkanlığı sarayı var. Siz işçiye, emekliye zam vermezseniz, çiftçinin buğdayını düşük fiyattan alırsanız, pancar ektirmezseniz, besiciye destek vermez, işsize iş vermezseniz bu ülke zamanı gelir, patlar. Nihat Zeybek çıkıyor, sanayiciye biz gelmezsek bunlar asgari ücreti artıracak diyor. Biz asgari ücreti artıracağız da işverenden almayacağız ki. Devletin aldığı vergiyi keseceğiz. İşveren vergi ödemek yerine çalışanına verecek. İşçiyi de işvereni de koruyacağız. Biz ayrıca memura emekliye ilk etapta yüzde 50 zam ve yılda iki kere ikramiye vaat ediyoruz. Bu ülkede imkan var. Daha önce yaptık, bunları yapacak bilgi ve birikime de sahibiz.

**Konya bir tarım şehri. Tarım konusunda ne durumdayız?

135 ülkeden tarım ithalatı yapıyoruz. Saman, arpa, mercimek vesaire. Tarımsal ithalatımız 1,6 milyar dolardır. Nisan 2014-2015 arasında 8,6 milyar dolar tarım ithalatı yapmışız. İhracatımız ise 12 milyar dolar. Hollanda’nın tarım ihracatı ise 120 milyar dolar. Hollanda bir Konya kadar yer. İhracatının tamamını kendisi üretmiyor ama aldığına katma değer üretip satıyor. Bizim ithalatımız çok fazla. Bunun içinde şeker de var. Çiftçimize pancar kotası konuluyor. Pancar üretimi fazla satılmıyor diye ama şu an 80 bin ton şeker ithal ediyoruz. Kendi çiftçimize vereceğimizi dışarıdaki bir çiftçiye veriyoruz. Tarım stratejik bir sektördür. Türkiye Tarım ve Hayvancılık kurumunu kuracağız. Tarımsal desten fonunu oluşturup çiftçiye faizsiz krediler vereceğiz. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını engelleyeceğiz. Meraları koruyacağız, yerli tohum üretimini teşvik edeceğiz. Pancar kotasını kaldırıp, nakliyeci ve çiftçilere ucuz mazot vereceğiz. Avrupa Birliği’nin bize tarım noktasında dayattığı maddeleri kaldıracağız. Tarımda aracıların üreticinin emeğini yemesini engelleyeceğiz. Şu an köylerimiz boşaldı. Köye dönüşü başlatacağız.

**Saadet Partisi mecliste olursa ne değişecek?

Biz mecliste olursak Ülkenin ciddi problemlerini gün yüzüne çıkaracağız. AB menfaatlerini öne çıkaran, milli olmayan kanunlar çıkarılıyor. Bu kanunları engelleriz. Biz ülke meselelerini mecliste gündeme getiririz, medya ambargosunu da böyle kırarız. Kamuoyu doğru bilgilenmiş olur. Milletimiz gerçekleri göreceği için bir sonraki seçimde de iktidara geleceğimize inanıyoruz. Çünkü halkımız bizim dönemimizde kendi kaynaklarımızla nasıl adil bir paylaşımın yapıldığını, İslam ümmetinin D-8 ile nasıl bir araya getirildiğini biliyor. Biz yaşanabilir bir Türkiye’yi, yeniden büyük Türkiye’yi kuracağımıza inanıyoruz. Herkesin refah seviyesinde olduğu, ahlak ve maneviyatın ön plana aldığı bir dönemi arzuluyoruz. Milli Görüş’ün yeniden iktidara gelmesini sağlayacağız.

**Seçmenlere bir mesajınız var mı?

Kur’an’da bir ayet var; ‘Size bir fasık haber getirdiğinde onu araştırın.’ Yalancı sadece insanlar değil. Gazeteler televizyonlar yalanlarla, algı operasyonlarla zihinlerde oynama yapıyor. Müslümanlar olaya Müslümanca, manevi değerlerle bakmalıdır. Piyasada o kadar çok yalan haber var ki. Hükümet yapamadığı çok şeyi yapmış gibi gösteriyor. İşsizliği çözemiyor, çözdüm diyor. Büyüme düşüyor, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biriyiz deniliyor. İç ve dış borcumuz patlamış, Cumhurbaşkanı çıkıp IMF’ye para veriyoruz diyor. Yanlışı doğru, doğruyu yanlış gösteren bir operasyon yapılıyor. Ülke güllük gülistanlık gösteriliyor. Günlük hayatta kullandığımız bütün şeyler ithal edildiği halde ihracattan bahsediliyor. Algı operasyonlarını havuz medyası ve devletin kanalı da destekliyor. Halkın algısını bozuyorlar. Tercihleri önemli ölçüde etkiliyorlar. Ama halkımız ferasetlidir. Yalan yanlış bilgilere, saptırılmış bilgilere ehemmiyet vermez. Sandık başına gittiği zaman bu sorunları çözecek, en iyi işi yapacak partiye oyunu verir. Biz bu noktada partimizin barajı aşacağına, zihinsel operasyonların artık işe yaramayacağına ve hükümete verilen 3 dönem opsiyonunun dolduğuna inanıyoruz.

TACETTİN ÇETİNKAYA KİMDİR?

1954 Konya – Yunak doğumlu. 1972 Konya İmam -Hatip Lisesi, 1976 Atatürk Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi  Fransızca Bölümü mezunu. Fransızca biliyor. Konya´da çeşitli okullarda öğretmenlik ve okul yöneticilikleri, özel sektörde yöneticilik. MGV Genel Başkan Yardımcılığı, Teşkilat Eğitim Öğretmenliği, AGD Kurucu Üyeliği ve Danışma Kurulu Başkanlığı, ÖĞDER ve ÖZDER Kurucu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Üyeliği, ESAM Yönetim Kurulu üyeliği, Keşif Yayınları Koordinatörlüğü, Anadolu Gençlik ve Milli Şuur Dergileri Editörü. Saadet Partisi Genel sekreterliğini yapıyor. Evli ve 3 çocuk babası.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri