Birlik Vakti

.

Hz. Mevlana'nın 743. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, başladı. Bu yıl törenler "Birlik Vakti" temasıyla gerçekleştiriliyor.

“Birlik vakti” bildiğiniz gibi dünya ya bir mesaj.

Hz. Mevlana 743 yıl önce Konya’dan dünyaya şöyle sesleniyordu.

 

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol,
Sahavet ve cömertlikte akarsu gibi ol,
Tevazu ve maluliyette toprak gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol...

Bugün yaşanan insanlık dramına baktığımızda bu sözlerin ne kadar anlamlı olduğunu çok daha iyi anlıyoruz.

“Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters!” diyen Hz. Mevlana bugünü işaret ederken, 'Gel, ne olursan ol gel' çağrısıyla da insanları; bir olana, tek olana ve hikmete ait olana davet ediyordu.

Günümüze gelmeden önce şöyle bir geriye gidelim.

Dünya ya göz attığımız da ekonomik olarak güçlü olanlar şefkat ve merhamette güneş gibi değil buz gibi olmuşlardır.

Hatta ‘ayaz’ gibi hal alarak Osmanlı coğrafyasındaki ülke insanlarını perişan etmeyi politika haline getirmişlerdir.

Filistin, Afganistan, Çeçenistan, Doğu Türkistan, eski adıyla Buruma (Myanmar) ve Bosna, Sudan ve Somali de yaşanan vahşet bu politikaların örnekleridir.

Bunlar bugün Irak, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’yi de içine alarak devam etmektedir.

Hedefte ülkemiz var.

Hepimiz biliyoruz.

Bildiğimiz için de yıllardır; ‘zor süreçten geçiyoruz’ sözleri ile kamuoyuna

seslenir dururuz.

Ama bilinmelidir ki; zulüm ile abad olanın akibeti berbat olur.

Sonları bellidir.

Yarın kendileri de bu ateşin içinde yanacaklardır.

Onun için Hz. Mevlana’nın sözleri dünyanın huzuru için bir reçetedir.

Çünkü özünü İslam dininden almıştır.

Bu sözler ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ Hadisi ile insanların dini ve ırkı sorulmamış bir anlayışı temsil eder.

Bize gelince.

Önce bir hikaye paylaşayım.

Kıssadan hisse olsun

xxxxx

Garip dervişin biri büyük bir köşkün önünden geçerken evin ‘av meraklısı ve zalim’ olan beyi, yardımcıları ile ava gitmek için evden çıkarken dervişle selamlaşırlar.

Aksilik bu ya o gün hiçbir şey vuramadan dönerler.

Bey çok sinirlidir:

-“Sabah ava giderken karşılaştığımız o dervişi bulun çabuk! Onun yüzünden işlerim ters gitti. Uğursuzu getirin bana!”
Yardımcıları hemen dervişi bulup beyin huzuruna çıkarırlar. Bey kükrer:

-“Bre uğursuz adam! Senin yüzünden elimiz boş geldik! Hiçbir şey vuramadık! Tiz vurun kellesini!”

Derviş, beye şöyle der:
-“Beyim sabah selamlaştık. Siz hiçbir şey vuramadınız. Ben ise kellemi kaybediyorum. Siz söyleyin, hangimiz daha uğursuzuz?”

xxxxxx

Yorumunu da size bırakıyorum.

Başa dönersek, 17 Aralık gününe kadar devam edecek etkinlikler için Konya ya gelecek misafirleri ağırlamada sıkıntı yaşanmaz.

Konaklama ve salon sıkıntısı yok.

Esnafta kendisini bugüne hazırladı.

Etkinliklerde en büyük yükü Büyükşehir Belediyesi taşıyor.

Bu yükü taşıyan başta Başkan Tahir Akyürek ve ekibinde yer alan Mücahit Sami Küçüktığlı, Ercan Uslu ile Ahmet Köseoğlu’na teşekkür etmemek haksızlık olur.

Hain terör saldırısında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim.

Haftaya görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri