Bir ‘dizi’ kepazelik!

Son yıllarda özellikle toplum ahlakını ve Türk örf ve adetlerini yok sayan televizyon dizilerinin sayısı her geçen gün artıyor. Büyük tepki çeken dizilerde reyting uğruna ahlaksızlık meşru gösteriliyor

Toplum ahlakını, Türk örf ve adetlerini yok sayan televizyon dizilerinin sayısı her geçen gün artıyor. Büyük tepki çeken dizilerde reyting uğruna ahlaksızlık meşru gösteriliyor. Dizilerle birlikte ahlaki yapıda yozlaşıyor. 

İnsanın sosyal bir varlık olduğunu ve dolayısı ile birbirinden ve gördüklerinden etkilendiğini ifade eden Konya İl Müftüsü Ali Akpınar bunlara dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Akpınar, "Televizyon her eve girmiş durumda olduğundan dolayı diziler ve filmlerde hayatımızda yer alıyor. Dolayısıyla ailelerin dizi ve filmlerde ne izlendiği hususunda dikkat etmesi gerekiyor. Yetkililer ve medya sahipleri toplum ahlakını bozmamayaya yönelik politika izleme sorumluluğunu üstlenmiyorlar. Bu sebepten dolayı bizim kültürümüze, bizim inançlarımıza aykırı yayınlar, diziler ve filmler gün geçtikçe çoğalmaya başladı. Vatandaş 'onlar yayınlamasa izlemeyiz' gibi algıya kapılmayıp ne izlediğine dikkat etmeli. Teknolojinin de gelişmesiyle birlikte dünyanın her yerinde etkileşim daha kolaylaştı. Kültürümüzde ve inançlarımızda yer almayan bu ögeler başka kültürlerden bizlere aktarılarak özümüz bozulmaya çalışılıyor" şeklinde konuştu. Konuşmasında ebeveynlere seslenen Akpınar," Veliler çocuklarını bu noktada çok iyi takip etmesi gerekir. Gelişim çağında olan çocukların kötü yollara sapma konusunda daha meyillidirler. Herkes sigara yaşının düştüğünden ve uyuşturucu yaşının düştüğunden bahseder. Fakat küfürlü konuşma yaşının da düştüğünden kimse bahsetmez. Bu da en az diğer sorunlar kadar önemlidir. Aile büyükleri evlatlarına kendi öz külltürümüzü ve inançlarımızı sevdirme konusunda yardımcı olmalı" tavsiyelerinde bulundu.

DİZİLER HASTALIKLI KİŞİLİKLERİ YÜCELTİYOR

Son yıllardaki dizilerin daha çok cinsellik ve şiddet içerdiğine işaret eden Uzman Psikolog Hakan Tokgöz, en küçük olumsuz davranışın toplumu yanlış şekilde yönlendirebileceğini kaydetti. Tokgöz, Türk dizilerinde erkeklerde görülen antisosyal karakterlerin başrollere yansıdığını ve özendirildiğini söyledi. Tokgöz şu ifadeleri kullandı: "Antisosyal kişilik bozukluğu gösteren kişiler merhametsiz, gaddar, her türlü suça meyilli, agresif kişilerdir. Sık sık yalan söyleme, takma adlar kullanma, kendi çıkarları için başkalarına hiç düşünmeden zarar verme, dolandırma vb. davranışlar sergilerler. Saldırgan ve kavgacı kişilerdir.Kendisinin ya da başkalarının güvenliğini düşünmezler. Bu tavır, onların dünyasında cesaret anlamına gelir. Kendilerinden daha acımasız birini gördüklerinde ona biat ederler. Son derece manipülatif kişilerdir. Kendilerini acındırmayı iyi bilirler. Hiçbir pişmanlık göstermezler. Bayanlarda görülen Borderline kişi bozukluğu ise terk edilmeye karşı aşırı derecede duyarlı bir kişilik örgütlenmesidir. Terk edilmemek için büyük bir çaba sarfeder. Sevgi nesnesini bırakamama, bıraktığı zaman bir hiçliğe ve yokluğa, tamamen terk edilme duygularına düşmesi söz konusudur. Hep bir sevgi nesnesi bulmak ve ona yapışmak zorundadır. Bu nedenle tek gecelik ilişkiler dahil pek çok eyleme yönelebilmektedirler. 'Serseri erkek' diye tabir edilen karakterler bayanlar tarafından daha çekici görülmesine sebep oluyor ve evlendikten sonra şiddetten dolayı bizlere başvuruyorlar. Bakıldığı zaman yabancı dizilerin Türk dizilerine göre ahlak unsurlarının daha iyi olduğunu söyleyebiliriz." Tokgöz, ebeveynlere de şu tavsiyelerde bulundu: "Aile büyükleri çocuklarının izlediği film veya dizilerin ne olduğunu takip etmeli, eğer olumsuz bir şey görüyor ise çocuklarını bu dizi veya filmlerden uzak tutmalılar."

ÇOCUKLARIMIZI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Ahlakı bozmaya yönelik diziler ne kadar reyting rekorları kırsa da bazı vatandaşlar internet ortamında tepkilerini dile getiriyor. Özellikle sözlük mecralarında tepkiler çığ gibi büyüyor.  Bu dizilere tepkiler şikayet sitelerine de yansıdı. Türkiye'de en popüler şikayet siteleri arasında yer alan Şikayetvar.com'da ATV'nin 'Kırgın Çiçekler' dizisine şikayet yağdı. Bir vatandaş şu şikayette bulundu: "Devlet korumasında yetişen çocuklarımızı koruyup, kollamak ve onların toplumdan dışlanmalarını önlemek her vatandaşın görevidir. Çünkü çocuk hakları bildirgesine göre bu bizim sorumluluğumuzdur. Fakat "Kırgın Çiçekler"dizisi, o çocukları yalancı, hırsız ve sınıfta istenmeyen çocuklar olarak göstermektedir. Bu durum onları toplumdan daha çok dışlamaktadır. Hiçbir dizi insanların onurunu kırıcı veya çocukları etiketleyici olarak topluma yansıtmamalıdır. Bu kurumlarda yaşayan çocuklar zaten yeterince zarar görmüşlerdir. Siz şuan bu diziyle onları toplumdan daha da dışlıyorsunuz. Bu diziyi esefle kınıyorum ve dizinin çocuklardan özür dileyip, yayından kaldırılmasını talep ediyorum." Başka bir vatandaş ise dizinin bir bölümünde yer alan ölüm sahnesinden dolayı çocuklarının olumsuz etkilendiğini belirterek." Kırgın Çiçekler dizisinde 05.11.2016 pazartesi yayımlanan bölümde; bir anne banyodaki su dolu kovaya bebeği atıp ölmesine neden oluyor. Ne kadar TV' ye yansıtılması da ben ve ailem bu diziden çok rahatsız olduk. Çevreye çok kötü örnek teşkil ediyor. Bizim de doğru düzgün yetiştirmek için uğraştığımız evlatlarımız var. Lütfen gereği yapılsın" şikayetinde bulundu.

MESUT TURAN merhabahaber.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Medya Haberleri