Beyşehir’de iki yılda ne değişmiş?

Hâlid Şen

Denize gidip tatil yapma alışkanlığım yok. Son yıllarda kafam daraldığında Beyşehir’e gidiyorum. Yıllık izin hakkımızın bir kısmını burada öldürüyoruz. 1 saatte ‘Deniz’desin, cebe de çok dokunmuyor...

2 yıl önce gitmiştim, bu yılda özellikle Göl Festivali’ne denk getirerek 3-4 gün Beyşehir’de bulundum. İki yıl önceki gidişim sonrası “Beyşehir bu halini hak etmiyor” demiştim, yine aynı kanaatteyim. Önceki gidişimde ortam çalışmalardan dolayı tozlu idi, iyi şeyler yapılmıştır diyerek gittim ama umduğum gibi olmadı.

Tek tük yapılan çalışmalarda vizyonsuzluk ve günü kurtarma kendini beli ediyor. “Biz merkezde yapılan parklardaki kaliteli işleri görünce mi öyle düşünüyoruz?” diye düşünürken, Almanya’dan gelen bir gurbetçi ile sohbetimizde, “Abi bu güzel doğa, göl, yabancıların olacak, burayı dünyaya tanıtırlar, uçururlar” dedi.

Hakikaten öyle. Sırf gün batımının izlenmeye gidilebileceği bir gölün, en yoğun kullanıldığı sahil şeridinin ışıklandırmasında, yürüyüş yollarında, oturma gruplarında eksikler var. İlçenin en yoğun noktasındaki otopark keşmekeşi için hiçbir çalışma yapılmamış. Onlarca ülkeden gelen gurbetçi de, yerli - yabancı turist de kendi halinde debelenip duruyor.

Karaburun plajı diye güzel bir plajı var ama gitmek için bir yönlendirme yok. “Şurada güzel bir mekan varmış” diye aranırken, ilçedeki arkadaşlarımız olmasa bulamayacağız.

Göl festivalinde sanatçılar dışındaki akşam etkinlikleri sinir bozucu idi. Tabanının ‘dindarlık’ söylemi yaptığı bir partinin yönettiği belediyenin etkinliklerinde çalınan müzikler, sunucuların çocukların ahlakını bozan konuşmaları utanç verici idi. “Halk istiyor” olabilir ama bunun vebali var!

En güzel tecrübem belediyenin Taşköprü Aile Çay Bahçesi’ndeki “Küçük demlik” oldu. 9 liraya dere kenarında güzel bir çay keyfi her şeye değiyor. Hatta arabaya atlayıp çay içmeye bile gidebilirim.

 

PARKLAR MEMUR ZİHNİYETİ İLE YÖNETİLMESİN

Geçtiğimiz gün “Dutlukırı Parkı”na gitmesini tavsiye ettiğim abimiz, ailesi ile gitmiş, pikniğini de yapmış. Çok da beğenmiş. Fakat... “Yaz gecesinde bu piknik alanı 11’de kapatılır mı?” diye sitem etti. Tam çay keyfini süreceklerken, 22.30’da, güvenlikçiler “23’te kapatıyoruz” uyarısı yapmışlar. “Oturduğumuz ile kalktığımız bir oldu” dedi abimiz.

Erkesi gün sosyal medyada bir vatandaş da Japon Parkı’ndaki kafe ve restoran hakkında aynı şeyi yazmış. İnsanların serinlikte oturalım dediği vakitte, işletmeyi kapatıp gidiyorlarmış... Para kazanma gibi bir dertleri yok galiba.

Yetkililer vatandaşın talebine kayıtsız kalmaz diye ümit ediyoruz...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.