Beş yıl, mezunlar, namazlık, yeni güzergâh ve evimiz

Ahmet Güldağ

03.08.2017 Perşembe

Nihayet köy ilkokullarının beş yıllık öğretim vermesi kanunu çıktı.

Dolayısıyla Gaziler Köyü İlkokulu da beş yıllık oldu. Ben de ilçe veya il okullarına gitmekten kurtuldum.

İyide beş yıllık okulda beş dershane olan bina yok ve muallim bir tane nasıl randıman alınacak?

Babam küçük odayı 1. sınıf yapıp, karşısında ara bölmeli büyük odada sağ taraf sırası 2. sınıf sol taraf sırası 3. sınıf keza diğer küçük odayı da yine sağ taraf 4. sol taraf 5. sınıf oldu.

İlçede beşinci sınıf okuyanlar köye dönüp okula kaydoldu.

***

Üçüncü sınıftan son defa mezun olanlarla diğer talebeler, babamın Hadim İlçesi’nden getirttiği fotoğrafçıya resim çektirdi.

Resimde en arkada elini yukarı kaldırmış Takışın Ali ileri yaşına rağmen okuma isteğiyle okula kaydolmuştu.

Babamın solundaki atkılı bendenizim.

***

Muallimimizin elinde eski yazı 5 cm kalınlığında idadide okudukları olsa gerek kitaptan problemler öğretmeye başladı hayli zordu bize göre ama öğrenip yapıyor muallim sorduğunda cevaplıyorduk.

Talebelerden iftihar alan talebelerden Hamzalar’lı Mehmet “Muallim oğluna kayırma yapıyor” diye konuştuğunu duyan babam…

“Gel Mehmet” deyip bir problem sordu. Nedense yapamadı.

“Gel Ahmet sen yap dedi. Ben neticelendirdim. Babam Mehmet’e dönerek 

“Bak Mehmet ben bu çocuğa evde hiçbir zaman meşgul olmadım kendi kendine çalışır. Ayrıca kimseyi farklı görmem oğlum da olsa diğerleri ile eşit haklardadır. Bilemezse zayıf alır.” Demişti.

***

Muallimimiz Perşembe günleri öğleden sonra tüm talebeyi büyük sınıfa toplar, dini terbiye vb. yanında namazlıkları ezberletirdi.

Tabii ki bu kanunlara aykırı yapanları hapse atarlardı. Ne cesaret idi ki?  

Bu durumu başka köydeki bir genç muallim şikâyet etmiş.

Acilen Müfettiş Şevket amca çıkageldi. Akşam bizim evde konuştuklarını izleyelim.

***

“Hocam talebelere dini dersi ve namazlık öğretiyormuşsun. Yok, öyle bir şey değil mi?”

“Evet öğretiyorum.”

“Nasıl olur hoca öyle şey olur mu? Adamı hapse atarlar memuriyetinden olursun.”

“Namazlıkları öğretmem muallimlik vazifelerimden biri sayılır. Öğretmezsem Allah benden sorar.”

“Hoca inat etme vazgeç ve yok öyle şey de”  

Ertesi sabah Müfettiş köyü dolaşırken duyduğuma göre çocuğunu okutanlara sorar.

“Muallim çocuklara namazlık öğretiyormuş öyle mi?”

Sorduklarının “Hiçbir malumatım yok. Bilmiyorum ve öyle bir şey duymadım”

Cevabı alır.

İşin garip tarafı babam kesinlikle talebelere telkin vermediği halde…

Müfettişin talebelere soruşunda hayret edilecek şekilde “hayır öyle bir şey yok” cevabını alır.

Bu cevaplar üzerine “Yapılan soruşturmada gerek ebeveynler gerek talebeler böyle bir işlem yok demiş olduklarından şikâyetin yersizliğine” raporu vermiştir.

Bu anlatım kesinlikle uydurma falan değil hakikattir.

***

Mayıs ayı tatiline başlayınca Hadim’den gitmek işlemine hazırlık yaparken…

Gaziler Köyü’nün Aladağ Vadisi karşı yamacında uzaktan görülen Yağcılar Köyü eşrafından Ali Bey çocuklarını da okuttuğu muallim babama nahiye vasıtasıyla manyetolu telefonla her verdi.

“Hocam köyümüze iki Mutlu şoför kamyonları ile geldi Konya’ya gidecekler onlarla gidebilirsin”

Bunu haber alan babam hayvan temin edip Yağcı Köyü’ne gittik. Kamyonların köylülerin yol vergisine karşılık kazma kürekle yaptığı daracık ve eğimli toprak yolda yarı eğile yarı doğrula tehlike geçirirken Habiller Köyü, Karasınır ve Çumra üzerinden Konya’ya gelip yeni yapılan evimize girdik.

Bu güzergâh aynı şoförlerin kamyon ve kaptı kaçtı arabaları ile Gaziler’den ayrılıncaya kadar. yapılmış oldu.

***

Allah izin verirse gelecek Perşembe buluşmak üzere…

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.