BENİM CANIM KARDEŞİM

Oğuzhan Kara

Aklı ve iradesi olanlar olarak; iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış, faydalı ile zararlı, adalet ile zulüm ve helal ile haram arasında tercihte bulunuyoruz. Bir tercihte bulunabilme imkanımızın olması ne güzel bir nimettir. Tercihte bulabiliyor olmamız, bu tercihlerimizden sorumlu olmamızı da gerekli kılar. Selim akıl bunu kabul eder. Bize sunulan fırsatlar cazipmiş gibi gösterilebilir. Bizler, cazibeye takılmadan tercihlerimizin helal olmasına dikkat ediyoruz. Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden helâl, iyi ve temiz olarak yiyin ve kendisine inanmakta olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının. (Mâide Suresi 88)

Bir düşünceyi, davranışa dönüştüreceğimizde önümüze çeşitli yollar çıkar. Önümüze çıkan yollar hepimiz için bir imtihandır. Bu imtihan sadece hınzır eti ve mamüllerinin kullanımı olarak karşımıza çıkmaz; bazen kredi, bazen yarış atı, bazen iddia, bazen de horoz müsabakası olarak çıkar. Bu yazıyı okuyan kardeşlerimiz hınzır konusunda zaten hassastırlar. Dinimiz İslam’ a ait olmayan ritüellere karşı da aynı hassasiyeti gözetmemiz elzemdir.

İmtihan, şu bereketli kış günlerinde köşe başlarında önümüze çıkar;

“Yıl sonu, yıl sonu, gel sen de nasibini! ara.”

“Ya çıkarsa” diye cazip bir ses gelir içerden.

Cevap verir başka bir ses: “Çıkarsa hayır da yaparım.”

Sesin kimden gelmiş olabileceği düşünülmez. Ne de olsa kaybedecek bir şeyi yoktur! O ses, bazen torunumuza besmele çektirerek cazibesine takar bizi.

Hayır diyelim. İki dakika içerisinde yapılan bu davranış (aldığımız sıra numarası) bizi harama bulaştırmasın ne olur. Yeryüzündeki her kötülüğü, her zulmü iyi imiş gibi gösteren İblistir unutmayasın. Ve İblis, adamına göre hareket eden profesyonel bir düşmandır.

İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.” (Hicr Suresi 39,40)

* * *

Hırsızlık, gasp, zimmet, rüşvet, karaborsacılık, ölçü ve tartıda hile gibi haramlardan uzak duran benim canım kardeşim; Alın terinle kazandığın rızkını nerelerde harcadığın da önemli. Her ne sebeple olursa olsun kendini ve aileni heder edemezsin. Alkolün sahtesinin de sahte olmayanının da dinimizce yasak olduğunu biliyorsun. Yıl sonu eğlencesi adı altında dinimiz İslam’ın uygun görmediği organizasyonların peşine takılıp gidemezsin. Bilesin ki, herhangi bir kumarın ya da haramın yılda bir defa yapılmış olması onu helal kılmaz. Bu doğrultuda günlük hayatta verdiğimiz kararlarımızı yeniden bir gözden geçirmeliyiz. “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Mâide Suresi 90)

İnsanın umudunu çalan kumar, insanı tembelleştirir de aynı zamanda. İnsanlar arasına düşmanlık sokar bahisler. Dostlar arasına fitne sokar kumar. Kişiye kul olduğunu unutturur içki. Ailede mutluluğu, toplumda huzuru ve güveni bitirir alkol. Helalin peşinden koşalım dostlarım, cazibenin değil. “Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (Mâide Suresi 91)

* * *

Kerim kitabımızın emrine uyan kimseler, kararlarını kendi nefislerine göre vermezler. Müslüman için her zaman ve durumda ölçü, İslam’dır. Ekranların ve reklamların cazibesine kapılıp kendini helak edemez Müslüman. Kelimelerin anlamlarından uzaklaştırılmasıyla, dinen uygun olmayan bir şeyin cazibesine kapılamaz Müslüman. “Bir kereden bir şey olmaz, kötü bir niyetim yok, sadece eğleniyoruz.” diyerek yanlışın peşinden gidemez Müslüman. Ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) tabiriyle “şirkten kaçınır, cana kıymaz, faiz yemez, yetim malına el uzatmaz, kötülüklerin anası olan içkiden, ömrünü zayi eden kumardan, Allah’ın gazabını gerektiren zinadan uzak durur” Müslüman.

Allah’a ve ahiret gününe iman eden benim canım kardeşim; Bilesin ki hayatımızın tamamı bir imtihandır. Ve bu imtihan son nefese kadar devam edecektir. Elhamdülillah, iman eden kimseler olarak ölçümüzün İslam olduğunun idrakindeyiz. Bundan dolayı bir tercihte bulunacağımızda cazibenin değil; caizliğin peşinden gidiyoruz.

Öyleyse Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki, elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir.” (Mâide Suresi 92)

Kerim Kitabımız Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyan, aklını ve iradesini, iyilik ve güzelliğin yayılması için kullanan benim camım kardeşim; Allah’a emanet olasın.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.