Bayram Geçince Şırlan Yağını Başına Dök

Türkiye’mizin her şehir ve bölgesinin kendine özel adet ve kutlu günleri olduğu gibi Konya’mızın da kendine has özel günleri ve bu günlere ait olmak üzere özel adet, gelenek ve görenekleri vardır.
Bu manada Mübarek 3 aylar da denile gelen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının herkesçe bilinen bu genel adlarının yanında Konyalılar nezdinde Recep ayının bir diğer adı ilk namaz, Şaban ayının diğer adı ise orta namazdır.
Konya’mızda bu 3 aylar ve namaz geleneğinin ilk halkası olan Recep ayının ilk Perşembe günü yapılan şivlilik günü kutlaması da Konya’mıza özgü kutlu âdetlerdendir.
İlk namaz esasen görünmüşte büyükleri ilgilendirse de ilk namazın ilk perşembe günü kutlanan şivlilik günü de çocukları ilgilendirir ve o gün belli yaşa kadar hemen herkes şivlilik kutlamasına bir şekilde katılmış olur.
Konyalıların büyük küçük demeden heyecanla idrak ettikleri fenerli, meşaleli ilk namaz kutlamalarının büyükleri ilgilendiren bir tarafı ise şivlilik günü evden eve, komşudan komşuya dağıtılacak olan, hatta eş, dost ve akrabalara bile dağıtılan bişilerdir.
Artık hemen hemen ortadan kalkmaya yüz tutan adetlere göre Mübarek Regaip Kandili gecesinin gündüzüne isabet eden şivlilik günü için ev hanımları haftalar öncesinden başlayan hazırlıklarla ıslatılmış yufkalara sardıkları ve şırlan yağında kızartılan bişileri hazırlarlar ve büyük küçük her yaştan tanıdık tanımadık demeden tüm komşulara dağıtırlardı.
Konya’mızda şimdilerde adı sanı anılmayan ve helva üretimi hariç hemen hemen neredeyse hiç kullanılma sahası olmayan susam yağına da bişilerde kullanılan şırlan yağı denirdi. Trakya bölgesi başta olmak üzere mahalline göre susam yağının bilinen diğer adları şirik yağı, şırlan yağı ve şırlağan yağıdır
Konya’mızdaki şivlilik ve bişi dağıtma âdeti zamanına ve gününe göre şırlan yağını şivlilik gününden önce almayan veya eve getirmeyen ev reisleri şahsında süresinde veya beklenildiği zaman içinde yapılmayan bitirilmeyen işler için bir yerel deyiş olan “Bayram Geçtikten Sonra Şırlan Yağını Başına Dök” veya “Namaz Geçtikten Sonra Şırlan Yağını Başına Sür” gibi sözlerin de doğmasına vesile olmuştur.
Sözü bu kadar dolandırıp durmanın ve uzatmanın nedeni tramvaylara takılacağı söylenen klimaların bu yaz mevsimine de yetişmeyeceğinin belediye idarecilerince ikrar edilmesi suretiyle ortaya çıkmış olmasıdır.
Bir önceki yazımızda da değindiğimiz gibi, hemen her işlerinde olduğu gibi klima işinde de bir türlü verdikleri sözü zamanında yetiştiremeyen belediye yetkililerinin yazımızdan sonra apar topar yaptıkları açıklamalara bakılacak olursa tramvaylara klimalar en erken eylül ayı başlarında takılabilecektir.
Tramvayların yenilenmesini bekleyen Konyalılar klima takılmış eski tramvaylara razı edilmeye çalışılırken, bu defa ihale süreci bahane edilerek klimaların yaz mevsimi sonu olan eylül ayına yetiştirilmeye çalışılması belediyedeki plansızlığın, yetersizliğin, başıboşluğun olduğu kadar iş bilmezliğin de yeni bir göstergesi olmuştur.
Bir yaz boyu sıcakta vatandaşları sanki sauna ortamında imiş gibi kan ter içinde bırakan belediye yönetimi yılın en sıcak günlerine denk gelen Mübarek Ramazan günlerinde de Konyalıları tramvaylarda biraz daha terletecek gibi gözüküyor.
Belediye yetkilileri tramvaylara klima takılması ile ilgili açıklamalarında galiba bir şeyi açıklamak istememektedirler.
Tramvaylara takılan klimalar sadece sıcak havalarda insanların serinlemesine mi yarayacak, yoksa soğuk kış günlerinde de ısınmaları için bir ilave çözüm mü olacaktır.
Eğer iddia edildiği gibi klimalar sadece sıcak günler için düşünülmüş ve soğuk günler için bir çözüm düşünülmemiş ise geçmişte yapılan diğer birçok işte olduğu gibi bu defa da Konyalıların parası yerli yerinde kullanılmamış ve israf edilmiş olacaktır.
Sıcak yaz günlerinde milleti tramvaylarda kan ter içinde bırakan ve zamanında, mevsiminde ve gününde ihaleyi yapmayıp en az 6 ay boşta duracak klima için boşa para ödeyecek olan belediyeciler için söylenecek söz şu olacaktır.
BAYRAM(NAMAZ) GEÇTİKTEN SONRA ŞIRLAN YAĞINI BAŞINA DÖK.
Üzerimize Gölgesi Düşen Mübarek Ramazan Ayının Hayırlara Vesile Olmasını Temenni Ederiz.