Asgari ücretlilere kötü haber! Fakirlik vurgusu yapıldı

Türkiye’de son dönemde yaşanan enflasyon etkisi, kamu harcamaları, bütçe açıkları, emekli maaşları ile asgari ücretin yeniden düzenlenmesi konusundaki tartışmaları gündeme taşıdı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon oranları ile vatandaşın günlük yaşamında karşılaştığı hayat pahalılığı arasında büyük farklar olduğuna dikkat çeken Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, asgari ücretin enflasyon karşısında ezilmemesi gerektiğini belirtti.

‘TÜRK EMEKÇİLERİNİN ÜCRETLERİNE BASKI YAPILIYOR’

Prof. Dr. Mehmet Alagöz, “Türkiye, son dönemde kamu bütçesinde yapması gereken tasarrufları yapmadığı için hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki yabancılara ödenen milyarlarca doların devam etmesiyle kur korumalı mevduat üzerinden faiz lobisine milyarlarca dolar aktarılmaya devam ediyor. Nihayetinde yüksek oranda da kamu iç ve dış borcuna sahip olduğu için de yüksek miktarlarda paraya ihtiyaç duyuluyor. Yüksek oranlarda bütçe açıkları, cari açık, döviz rezervlerindeki yetersizlikler otomatik olarak Türkiye’de hem emekli olmuş ve çalışmaya devam eden Türk emekçilerinin ücretlerine baskı yapıyor” dedi.

‘ASGARİ ÜCRETİN YENİLENMESİ ZORLANIYOR’

Türkiye’de son dönemde artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında çalışanlar ve emekliler ekonomik açıdan zor bir süreçten geçiyor. Yaklaşık 16,5 milyon emekli, dul ve yetim ile milyonlarca asgari ücretli, gelirlerinde artış beklerken gözler çıkacak sonuca çevrildi. Prof. Dr. Alagöz, “Asgari ücretin yenilenmesi zorlanıyor. Yaklaşık 16.5 milyon emekli, dul, yetim ailesinin gelirlerinin artırılması zorlanıyor. Hükümet bunlara kaynak bulamıyor. Kaynak bulamadığı için elindeki var olan kaynakları farklı alanlara yönlendirdiği için ne emeklinin maaşında bir iyileşme yapılıyor ne de asgari ücretlinin maaşı artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında bir iyileşme yapabiliyor” diye konuştu.

‘YABANCILARA ÖDENEN PARADAN VAZGEÇİLMESİ GEREKİYOR’

Ekonomik çıkmazdan kurtulmanın yollarını sıralayan Prof. Dr. Alagöz, şunları söyledi: Hükümet kur korumalı mevduattan vazgeçmesi gerek, döviz kar garantili firmalara ödenen döviz bedellerini bırakması gerek ve yurtiçindeki ve yurtdışındaki yabancılara ödenen paradan da vazgeçmesi gerekiyor. Buradan elde edilen kaynakları önce 16.5 milyon emekli, yetim, dul ailesinin 2008 öncesindeki özlük haklarını vermesi için ve asgari ücretin yeniden düzenlenmesi için harcaması lazım.”

‘ASGARİ ÜCRETİN YENİDEN DÜZENLENMESİ GEREK’

“Asgari ücret düzenlenmesini hükümet enflasyonu artıran bir sistem olarak görüyor” diyen Alagöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Asgari ücret enflasyonu artıran bir unsur değil, çalışanın alın teridir. Hükümetin temmuz ayı döneminde emekli ve memur maaş artışlarla beraber asgari ücreti de yeniden düzenlemesi gerekiyor. Asgari ücret düzenlemesi yapıldığı zaman üretim maliyetlerinde meydana gelen artışı da firmalara birtakım vergi teşviki vererek firmaların üretim maliyetlerini düşürecek yeni düzenlemelere gidilmeli. Hükümet bu tür politikalardan kaçınıyor. Kendi kamu bütçe gelirlerinin azalmasını istemiyor. Bütçe gelirleri azaldığı zaman harcamaları yapmakta zorlanacaktır. Türk milletinin refahını artırmayan, yaşam kalitesini yükseltmeyen sadece küçük elit grupların yaşam kalitesini yükselten harcamaları yapmaya devam etmek istiyor. Bundan dolayı hükümetin bir an önce asgari ücreti baskıladığı enflasyon karşısında ezilmesine izin vermemesi gerekiyor.”

‘TÜRK MİLLETİ FAKİRLEŞMEYE MAHKUM EDİLİYOR’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın asgari ücretin yeniden düzenlenmeyeceğine yönelik beyanatlar verdiğine dikkat çeken Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Çalışan için TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı ile sokaktaki hayat pahalılığı arasında neredeyse yüzde 100’ün üzerinde fark var. Dolaysıyla önümüzdeki temmuz ayı içerisinde ne emekli ne de çalışmaya devam eden memur kesiminin çok yüksek bir zam alması muhtemel gözükmüyor. Asgari ücretin de yeniden düzenlenmesi mümkün gözükmüyor. Özellikle son dönemlerde ekonomi bakanın açıklamaları da ona işaret ediyor. Türk milletinin her an bir önceki zamana göre daha da fakirleşmeye, belirlenen açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya mahkum edildiğini görüyoruz. Bir an önce hükümetin bütçeden tasarruf etmesi gerekiyor. Türk milletinin refahına katkı sağlamayan bütün harcamaların ivedilikle durdurulması gerekiyor ve bu kaynakların hem emekli hem de çalışanların kalitesi için kullanılması lazım. Bunun yanı sıra yerli katma değeri yüksek mallar üreten firmalara da daha fazla teşvik verilmeli. Eğer bunlar sağlanmaz ise önümüzdeki süreçte emekli ve çalışanların maaşları artacağı bilinse dahi bir aldanmaya maruz kalacaktır, bu durumun reel anlamda faydası olmayacaktır.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Ekonomi Haberleri