Türkiye'de yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü hızla düşen milyonlarca asgari ücretli çalışanın Temmuz ayında beklediği ara zam hayal oldu. En düşük memur maaşının 50 bin lirayı aştığı bir ortamda, asgari ücretin 22.104 TL'de kalması tepkilere neden olurken, uzmanlar zammın yapılmamasının ardındaki temel gerekçenin "işsizlik endişesi" olduğunu belirtti.
MAAŞLAR ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR
Son yapılan zamlarla en düşük memur maaşı 50 bin TL'yi geçerken, asgari ücretin 22.104 TL'de sabit kalması, maaşlar arasındaki makasın daha da açılmasına neden oldu. Vatandaşlar, yılın ilk altı ayında yaşanan enflasyon kaybının telafi edilmesi için Temmuz ayında asgari ücrete en az yüzde 15'lik bir artış bekliyordu. Ancak bu beklenti gerçekleşmedi ve ara zam yapılmadı.
UZMANLARA GÖRE GEREKÇE: İŞSİZLİK ENDİŞESİ
Peki, hükümet neden ara zam kararını almadı? Uzmanlara göre bu kararın arkasındaki en önemli ve haklı gerekçe, ekonomideki zorlu koşullar ve artan işsizlik korkusu. Son aylarda artan iflas ve konkordato ilanları, birçok şirketin mali olarak ayakta durmakta zorlandığını gösteriyor. Bu koşullar altında asgari ücrete yapılacak yeni bir zammın, işverenler üzerindeki maliyet yükünü daha da artırarak, onları toplu işten çıkarmalara yöneltebileceğinden endişe ediliyor.
ZOR SEÇİM: DÜŞÜK MAAŞ MI, İŞSİZLİK Mİ?
Ekonomi yönetimi, "düşük maaş" ile "artan işsizlik" arasında zor bir tercih yapmak zorunda kaldı. Uzmanların yorumuna göre, mevcut politikada öncelik, istihdamı korumaya ve insanların işsiz kalmasını önlemeye verildi. Bu nedenle, milyonlarca çalışanın alım gücünü artıracak bir zam yerine, mevcut istihdam seviyelerini riske atmayacak şekilde ücretlerin sabit tutulması kararı alındı. Bu durum, asgari ücretlilerin alım gücünün düşmeye devam edeceği anlamına gelse de, ekonomik gerekçesi "iş kayıplarını önlemek" olarak açıklanıyor.