2026 yılı için belirlenecek asgari ücret konusunda işçi, işveren ve hükümet arasında farklı beklentiler ve talepler bulunuyor. Son dönemde işçi kesiminden gelen talepler, ücretin hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında erimesi nedeniyle 35.000 TL ve üzeri rakamlara odaklanmış durumda.
Bu rakamın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun alacağı kararlara ve ekonomik verilere bağlı.
NEDEN 35.000 TL KONUŞULUYOR?
Basın ve işçi sendikaları tarafından dile getirilen 35.000 TL, güncel ekonomik şartlar altında, özellikle büyükşehirlerde ve üç kişilik bir ailenin "insan onuruna yakışır" geçimini sağlamak için ihtiyaç duyulan minimum tutar olarak öne sürülüyor. Tekstil sektöründeki bazı işçiler, geçinmek için 50.000 TL’ye kadar ücret talep ediyor.
KARAR ALMA SÜRECİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Asgari ücretin belirlenmesinde 35.000 TL'ye ulaşılıp ulaşılmayacağını belirleyecek ana unsurlar şunlardır:
Enflasyon Oranları: 2025 yılı boyunca gerçekleşen resmi enflasyon (TÜİK) ve hissedilen enflasyon oranları.
Hükümetin Ekonomi Politikası: Hükümetin 2026 için belirlediği tek haneli enflasyon hedefinden sapma olup olmadığı ve bu hedefe ulaşmak için asgari ücret artışını ne kadar frenleyeceği.
İşveren Maliyeti: İşverenlerin, özellikle ihracat ve emek yoğun sektörlerde rekabet gücünü koruma çabası. İşverenler, yüksek artışın işten çıkarmalara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Devlet Desteği: İşverenlerin üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla asgari ücret üzerindeki vergi ve SGK primlerinin düşürülmesi veya tamamen karşılanması gibi devlet teşviklerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Bu faktörler göz önüne alındığında, 35.000 TL'nin beklentilerde yüksek sesle dile getirilmesine rağmen, Komisyonun uzlaşma noktasının genellikle enflasyon ve hükümetin hedefleri doğrultusunda belirleneceği tahmin ediliyor.