Arefe

Muammer Çelik

Bugün arefe; bayramdan bir önceki gün. Arefe özelde İslami literatürde Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramlarından bir gün öncesine denir. Genelde ise her işin veya her olayın bir öncesi gününe de arefe denilir. Arefe kelimesi pek sık kullanılmasa da zaman-zaman kullanılıyor. Örneğin: “Bizim düğün arefesinde....” “Tatil arefesinde...Vb.” birçok yerlerde kullanılır.

Ancak yine de öneme haiz/çok önemli durumlarda kullanılır. Her ne kadar “bir önceki gün”, “......den bir gün önce” söylemi normal herkesin kullandığı söylemse de; sanki arefe kelimesi kullanıldığı zaman yaşanacak olayların veya onun kadar da bir gün öncesinin önemini belirtir.

Şimdi zaten İslam literatüründe arefe günü/günleri bir sonraki günden bedel olarak o günde (arefe günleri de) çok değerli günlerdir. Onun için Resulullah (s.a.v) Müslim’de geçen bir hadislerinde: “Arefe gününden üstün bir gün yoktur. O gün Allahu Teâlâ’, yer yüzündekilerle iftihar ederek göktekilere: “ Ey gök ehli, kullarıma bakın, rahmetime kavuşmak ve azabımdan kaçmak için uzak yerlerden geldiler. Arefe günü cehennemden o kadar çok kul azat edilir ki, başka günlerde bu kadar azat olmaz.” Buyurur. Yani kapıların açıldığı ve onun için artık bayram yapıldığı günün bir gün öncesinde, kapının önünde beklemekteyiz. Çünkü oruçlar tutulmuş, sabredilmiş, (Sabrın sonu selamettir.) namazlar kılınmış, itikaflar yapılmış, bayrama bir gün kalmıştır. Ya da şimdi olduğu gibi en sevdiğimizi; İsmail’imizi kurban etmeye hazırlanmışız.

Bugünün şartlarında çok aşırı pahalı olsa da kurbanlarımızı almış, tüm hazırlıklarımızı yapmış ve yarına hazırız. Bugün sabah namazından itibaren farz namazların arkasında teşrik tekbirlerini getirmeye başladık. “Allah sonsuz büyüktür. Ondan başka ilah yoktur. Allah büyüktür, hamd Allah içindir. (Hamd sadece ona yapılır.)

Herkes kendi tekbirini kendisi getirir. Böyle bir mana içeren teşrik tekbirlerini farzların arkasından getirdiğimiz halde Allah'a harp ilan etme gibi büyük bir günah olan faiz belasını görmezden gelip reel politiğe yedirmek ne kadar ve ne derece uygundur. Hem Allah’a harp ilan edeceksin, (faiz alıp vereceksin), hem de tekbir-tehlil getireceksin?!

Her neyse,. Cenabı Allah hepimize ağzımızın tadıyla kurbanlarımızı kesip yemeyi nasip etsin! Allah’a yakınlaşmak anlamı taşıyan kurbanlarımızı dergahı izzetinde kabul edip,-amiyane tabirle- üzerine binip cennete bizi uçuracak kurbanlar olsun, inşallah.

Gözlemlerimize göre, şahit olduklarımıza göre; bitişin, helakin arefesindeyiz. Bugünleri bile arayacağız, daha kötü günlerin arefesindeyiz. Sokaklarımız çarşı- pazarlarımız berbat, ticaretimiz alışverişlerimiz çok kötü, televizyonlarımız iğrenç...Vb. (Saymakla bitmez) Şuanda iyi bir şey gözükmüyor; bilemem neyin arefesindeyiz?

Umudumuz ve arzumuza göre ise; Cennete girmenin arefesindeyiz. Kurtuluşa ermenin, yeni bir dünya ile yeniden büyük Türkiye’nin arefesindeyiz. Allah’ın aslanlarının yeryüzüne hakim olduğu saadetin, selamettin, huzur ve refahının dalga- dalga her tarafa yayıldığı günlerin arefesindeyiz. Kötülerin dahi iyilikten, haktan, adaletten nasibini aldığı günlerin arefesindeyiz inşallah.

Bugün arefe; yarının/yarınların arefesindeyiz!....

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.