Amerika ne Kadar Dost Acaba?

Ahmet Güldağ
Yıllar evveli geliyor belleğimden…
SSCB’nin Komünizm dünyaya yaygınlaştırma çabası içinde iken, Amerika’nın kapitalist yönelimi bize uyması ve komünizmi ret etmemizle…
Amerika taraftarı olmuştuk devletçe de, halkça da.
Biz Amerika’yı dost bilmiştik oda öyle beyanlar veriyor bazı yardımlar yapıyordu ama..
Asıl gayeleri dostluk mu yoksa dost görünüp ayı postuna mı bürünüyor tetkike değerdi.
Birkaç defa 1950 yıllarında yayınlanan bir Amerikalı profesörün düşüncelerini yazmıştım. Yazılarımı izleyebilen okurlar hatırlarlar. Bu yazılardan “Amerika dostumuz mu” başlıklı olan Amerika CIA bülteninde de yayınlanmış Google de görünce hayret etmiştim.
Demek ki teşkilat Türkiye’de en küçük yazılımları bile takip ediyor böylece bir nevi kontrol altında tutuyorlar!.
Tabii bu kontrol daha yükseklere devletimiz içine girmeyi de mutlaka başarmakta idi ki son zamanlarda ortaya çıkan olaylar bunu göstermekten arî olmamakta.
Örneğin bize Marshall yardımı içinde Karayolları ve Baraj inşaatlarında kullanılacak 2. Dünya Savaşı artığı makinalar vermişti ama…
Bunları kullanacak idarelere bile Amerikan personeli koyup planlamayı onların yapması tatbikatı olmuştu.
Bunu bizzat Gerek DSİ ve gerekse TCK Genel müdürlüklerindeki vazifelerim sırasında bizzat görmüştüm.
Görmüştüm ama bundan bir kötülük kuşkusu görmüyor yatırımların ilerlemesi göğsü kabartıyordu. Tabii işin aslını, yani kontrol içinde olduğumuzu tahmin edemiyorduk.
Ne zaman bildik ve ayılmaya başlayıp kafa kaldırmaya başladık ki başlangıcı “Kıbrıs Türklerindir” olunca…
 İşte o zaman işlem değişiverdi. Önce olay çıkarma sonra askeri devrim(!) anlayan anlar tabii.
***
Yıllar evveli yazdığım Amerikalı Profesörün düşüncelerini bir kez daha özetle sunayım.
“…Siz istediğiniz kadar SSCB ile USA’nın karşıt düşman olduğunu sanın. Başkanlar arasında ki kırmızı telefonla dünyayı bölüşme dostluğu içindedirler.
SSCB, Akdeniz’le komşu olmak için İstanbul Boğazı ve Yunanistan’ı da kendine tabi yapmayı. Amerika da İsrail’i kuvvetlendirerek Türkiye’nin doğusu ve Dicle ile Fırat kaynaklarını iltihakla orta doğu petrollerine sahip olmayı planlamış olmaktadırlar…” deyimi üzerinde idi.
Gençliğimiz zamanı olan o günlerde gülüp geçmiş inanamamıştık ama önceki yazımda da sunduğum gibi Amerikalılar 1914 den beri Türkiye üzerinde durdukları bir gerçek olmakta.
https://www.merhabahaber.com/Ahmet_Guldag+Esas_Amaclar_ve_Oltadaki_Balik_yazi5017.html)
Bu günde sizlere başka bir anlatımı sunmak isterim.
Amerika da ki Türk okuyucum E-Mail ile göndermiş. Bu anlatım belki başka yerlerde de yayınlanmış olabilir ama…
Önemli konuları içeren ve dikkate değer anlatımı. Haberi olmayan okuyucularımın da bilgilenmesi bakımından aynen sunmak isterim.
Ancak özür beyanımla bu günkü köşeme sığmayan iletiyi gelecek yazımda sunarım inşallah.
***
Önemli bir duyuru;
Çınarların Senede bir gün toplanıp kaynaşması
Osmanlı eserlerinden II. Abdülhamid tarafından yaptırılan Konya “Mektebi- Sanayi” yani Sanat okulu veya Enstitüsü binasında okuyan ve mezun olan ve eğitimciler…
55 yıldan beri Türkiye’nin neresinde ve tahsil, iş vb. durumları ne olursa olsun her yılın Mayıs son pazarında beraberce bir gün geçirmek için buluşup kaynaşmaktadırlar.
Bu buluşmaya özel davet gibi işlem olmadığı gibi okul ile ilgili tüm okuyan ve mezunlar ile Öğretmenlerin iştirakine açık bulunmaktadır.
Bu yılki toplantı 29 Mayıs 2011 Pazar sabahından itibaren arkadaşları Yusuf Bayburt’un davetlisi olarak Beyşehir Cad. üzerindeki bahçesinde (Tlf.3241591) yapılmış olacak.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.