Küfürle aramızda büyük bir fark var. İlk önce Allah inancından başlayan 180 derece zıt istikamette hareket eden bir inanç anlayışlarımız söz konusudur. Her ne kadar bütün dünyadaki insanların %95'i ile Allah'ın varlığı ile yaratıcılığı hakkında ortak bir inanca sahipsek te; bir farkımız yoksa da yine de onlardaki Allah inancının bozuk, yanlış ve bilgiden yoksun oluşu büyük farkı meydana getiriyor. Hatta bunların Allah inancının bilimselliğe sığan bir tarafı da yoktur zaten.
Ancak bugünlerde sözde Müslüman kesimle de aynı zıtlığı yaşıyoruz. Üzülerek bunu söylemek durumundayız. İslam Dünyasının içine düşürüldüğü bu durumdan; yani bölünme, kamplaşma ve sonunda fikri, zihni, itikadi fanatizmden çevremizi kurtaramıyoruz. O kadar aşırı zıtlaşma ve taassup söz konusu ki; anlatılacak gibi falan değildir.
Hatta şöyle bir tespitte bulunsak yanlış yapmış olmayız. Yani en yukarıdakiler,(tepedekiler) veya bir alt bürokrasi kesimi ile bir yanlışı düzeltmek için :"Yanlış yaptık/yapıldı. Yanlışın düzeltilmesi için yeniden gözden geçiriyoruz...vs.” derken, aşağı taraftaki yalın ayak takımı (ki gerçekten bir çoğu sübhaneke’yi bilmezler. ) daha fanatik davranıyorlar.
Meselâ: Mahkeme sonuçlarını hakimlerden fazla bilirler, kabul etmezler. Kendi istekleri doğrultusunda olmasını isterler. Trump’ın hareketlerinin ve dengesizce konuşup (ya.... lık)yapışını bile sonuna kadar savunan kör bir kesimle karşı karşıyayız.
Yine; “madenlerimiz satılıyor, elimizden çıkıp gidiyor.” Diyoruz. (O iki kere ikinin dört ettiğini bilmeyen geri zekalı hemen) Hemen “O madenleri işleyecek tesislerimiz yok, mecburuz satmaya” diyor. (Şuna bak kendi karnı aç. 19.500 TL maaş alıyor, bedava avukatlık yapıyor.) “Evlâleke fe evlâ, sümme evlâleke fe evlâ”(Kıyamet: 34-35) Sana müstahaktır bu; müstahak. Oh olsun sana. Bu layıktır, layık sana.”
(Tekrar) Bizi bitirmeye yemin etmiş adam/ adamlar durmuyorlar durmayacaklar da. Durmayacaklarını defalarca yazdık, anlattık. Ama kime ne anlatacaksın ki!?.
“Evet bu hukuk sistemi bitti, derebeylik hakim. Hele-hele suça teşebbüs eden kişiler kanundan korkmuyorlar.” Diyoruz. Bizim bedava avukat; 19 mucizesi, serseri; hemen konuşuyor: “Vatandaş bozuk, vatandaş! Ne yapsınlar, ancak bu kadar oluyor... Esas cami kürsüsünden akıl veren üç kuruş fazla maaş alan hain arkada bekliyor. Bu ayak takımını atlatsan bile (......) Konakçı orada bekleyip duruyor. “Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah o toplumu değiştirmez.” (Rad:11)
Ne yapalım şimdilik çoğunluk böyle. Çalışıp, çabalayıp, anlatıp biraz tartışıp, biraz şakalaşıp, terleyip süreci; Allah'ın tayin ettiği zamanı bekleyeceğiz. Biz zaten Cenabı Allah istemeden yaprağın dahi kıpırdamayacağına inanan insanlarız, elhamdülillah. Hasbünallahi ve niğmel vekil.