Ali Babacan, Konya’ya geldi. Altınsan 1 Sanayi Sitesinde bir mekanda iftara katılan Babacan, trafiğe yakalanmamak ve iftara geç kalmamak için şehir merkezi dışında olan bir lokantada program düzenlemek zorunda kaldıklarını söyledi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Konya’ya geldi. Babacan, iftarını Konya’da açtı. Konya’nın trafik sorunun içinden çıkılmaz hale geldiğini vurgulayan Babacan, iftar saatinde Konya’da yaşanan trafik sorunu yüzünden Konya dışında kalan bir noktada program planlamak zorunda kaldıklarını ifade etti. İftar programına DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yanı sıra; Genel Başkan Yardımcıları, İl Başkanı Hasan Bestil ve il yönetim kurulu üyeleri katıldı.
ŞEHİR MERKEZİNDE İFTAR PROGRAMI DÜZENLEMEDİLER!
Genel Başkan Ali Babacan, Konya’nın ulaşım sorunun içinden çıkılmaz bir hale geldiğine dikkat çekerek, “İftar daveti için neden şehir merkezinden uzak bir sanayi bölgesini tercih ettiğimiz merak ediliyor. Şehir merkezini tercih etmek istemedik çünkü il başkanımız iftar vaktine yaklaşırken ‘şehir merkezine girersek iftar saatine yetişmemiz mümkün değil’ dedi. O yüzden merkezden uzak bir yerde buluştuk” dedi.
‘KONYA’DA 40 YAŞ ALTINDA ÇİFTÇİ YOK’
Konya’nın sanayisiyle, ticaretiyle, üretimiyle Avrupa’daki bir ülkeye kıyaslanacak bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Babacan, şehrin Türkiye’de hak ettiği noktaya ulaşamadığını belirtti. Babacan, “Konya, tarım ve hayvancılığın güçlü olduğu bir ilimiz ama büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sayısına baktığımızda durum hiç iç açıcı değil. Hayvancılıkla, tarımla uğraşan üreticilerimiz, son 10 yılın en zor dönemini yaşıyor. Maliyetler artmış durumda, gençler de bu alanlarda çalışmak istemiyorlar. 40 yaşın altında bir çiftçi bulmak neredeyse Konya’da mümkün değil. Avrupa’nın en büyük topraklarına sahip olan bir ülkede tarım ve hayvancılığın gerilemiş olması kötü bir durum” diye konuştu.
‘KONYA’DAKİ SUSUZLUK CİDDİ SEVİYELERDE’
Devletin tarıma ve hayvancılığa destek vermesi gerektiğini dile getiren Babacan, sulama yatırmalarının bir an önce tamamlanması gerektiğine vurgu yaptı. Tarımda sulamanın önemli bir konu olduğunu ifade eden Babacan, tarımın başkenti Konya’da susuzluğun ciddi seviyelerde olduğunu söyledi. Babacan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Barajlardaki doluluk seviyesi bazılarında yüzde 10’a inmiş durumda. Sulamanın tarımı nasıl canlandırdığı ve sulamayla beraber çiftçinin yüzünün nasıl güldüğünü suyun ulaştığı yerlerden biliyoruz ama maalesef şu anda Türkiye’de sulamalı tarım arzu ettiğimiz noktada değil. Tarıma ayrılması gereken bütçe faize ayrılıyor. Şu anda ise bütçede en çok ayrılan kısım faizde. Tarıma ayrılan paranın 7-8 katı şu anda faize gidiyor. Konya tarımda hak ettiğini alamıyor. Sanayide de durum farklı değil. Sanayi maliyetleri arttı. Kur sürekli baskı altında tutuluyor ve enflasyonu düşürmek için kura sürekli müdahale edildiği için sanayicimiz de artan maliyetler karşısında sıkışmış durumda.”
EMEKLİ EŞE DOSTA MUHTAÇ OLDU!
Türkiye’nin hukukta, adalette, eğitimde, sağlıkta geriye düşmüş bir durumda olduğunu söyleyen Genel Başkan Ali Babacan, maneviyatta da geriye düşüldüğünün altını çizdi. Ali Babacan, genç nesillerde dinden soğuma, dinden uzaklaşmanın olduğunu belirterek, “Gençlerimizin madde bağımlılığı arttı, sanal kumar yaygınlaştı. İnsanlar kumar yüzünden canına kıyıyor. Anne babalar artık çocuklarını geleceklerinden endişe duyuyor. Emeklerimiz mağdur olmaktan, eşe dosta muhtaç olmaktan korkuyor. Ama ülkemiz güzel bir ülke, Türkiye’nin çok büyük bir potansiyeli var. Yeter ki bu ülke iyi yönetilsin, yeter ki bu ülke çok çalışan ama dosdoğru çalışan insanlar tarafından yönetilsin” diye konuştu.
DEVLET YÖNETİMİNDE 8 İLKE!
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için devlet yönetiminde 8 ilkeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bu ülkenin içinde bulunduğu durumdan çıkması için devlet yönetiminde 8 ilkeye ihtiyaç var. Devleti yönetiyorsan adaletli yöneteceksin. Liyakatli ve aynı zamanda dosdoğru insanlardan ulaşan kadrolarla yöneteceksin. İstişareyle yöneteceksin, benim alanım ekonomi, ben ekonomistim deyip ülkenin başını derde sokmayacaksın. Konuşunca doğruyu söyleyeceksin. Söz verince tutacaksın, seçimden önce mülakatı kaldıracağım deyip seçimden sonra gençleri mülakatlarda elemeyeceksin. Emanete ihanet etmeyeceksin. Şeffaf olacaksın, Merkez Bankasını aldığı sattığı dövizi açıklayacaksın. Her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Bu 8 maddeyi uygulayın Türkiye anında yükselir. Yaptık yine yaparız. Bu güzel ve büyük ülkemizi inşallah hak ettiği yarınlara hep beraber ulaştırırız.”