Aldanma Dünyaya

Sinan Şen


Sabit oğlu Zeyd (r.a)’den gelen bir rivayette Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Kimin niyeti ahiret olursa, Allah onun işlerini toplar yoluna koyar. Kendisine, kanaat zenginliği verilir. O istemediği halde dünya nimetleri ayağına gelir. Kimin niyeti de dünya olursa, Allah onun işlerini dağıtır. Gözüne açlık ve fakirlik verilir. Dünya nimetlerinden de ancak takdir edilen kadar verilir.” (Ahmed, el-Müsned, 5/183.)
Esved b. Kays, Cündeb’den şöyle rivayet eder:
“Hz. Ömer (r.a), bir gün Rasûlullah (s.a.v)’ın yanına gider. Rasûlullah (s.a.v) o esnada bir hasır üzerine yatmış dinleniyordu. Mübarek vücudu hasırdan iz olmuştu. Bu durum karşısında Hz. Ömer (r.a) ağlamaya başladı. Bu sırada Rasûlullah (s.a.v) mübarek gözlerini açtı ve Hz. Ömer (r.a)’i ağlar bir vaziyette görünce,
⁃ “Ya Ömer! Seni ağlatan durum nedir?” Hz. Ömer (r.a):
⁃ “Ey Allah’ın Resûlü! İran ve Bizans hükümdarları dünya nimetleri içerisinde zevk ve sefa sürmektedirler. Onların hali aklıma geldi. Allah’ın elçisi ise hasır üzerinde yatmaktan vücudu izler olmuştur.” Peygamberimiz (s.a.v):
⁃ “Onlar nail olacakları nimetleri dünyada elde edenlerdir. Bizlerin ise nail olacağı nimetler ahirete bırakılmıştır,” buyurdu. (Ahmed, el-Müsned, 1/24.)
Hz. Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: “Sizin için en çok korktuğum iki şey vardır. Bunlar uzun emek ve nefsin arzularına uymanızdır. Uzun emelli olmanız, size ahireti unutturur. Nefsin arzularına uymanız ise sizi hak yoldan çıkarır. Dünya size arkasını dönmüş kaçıyorken, ahiret size yönelmiş ve yaklaşmaktadır. Hem dünyanın hem de ahiretin evlatları vardır. Sizler dünya evladı değil, ahiret evladı olunuz. Şu içinde bulunduğunuz günler, amel etme günleri olup hesap verme günleri değildir. Yarın ise hesap verme günü olup, amel etme günü olmayacaktır. Şu günlerinizde bol bol Salih amel işleyiniz. Yarın bu amelleri etmeye gücünüz yetmez, yapmak isteseniz de yapamazsınız.”
Hasan-ı Basri (r.a) şöyle anlatır:
Bir ara ben, Rasûlullah (s.a.v)’ın dört sene boyunca her cuma günü okumakta olduğu hutbeyi aradım ama bulamadım. Daha sonra bu hutbelerin ensardan biri olan Cabir b. Abdullah (r.a)’ta mevcut olduğunu öğrendim ve yanına gittim. Kendisine,
⁃ “Siz Rasûlullah (s.a.v)’ın her cuma okuduğu hutbeyi biliyor musunuz?” diye sordum. O da bana;
⁃ “Evet, o hutbeyi biliyorum” dedi ve okumaya başladı:
⁃ “Ey insanlar! Sizin için rehberler vardır. Bu rehberlerinize koşunuz. Sizin için belirlenmiş gayeler ve hedefler vardır. Bu hedeflerinize koşunuz. Mümin olan kula iki korku vardır. Birisi hayatın geçmiş günleridir. Kul, bu geçmiş hayatı için Allah’ın ne takdir ettiğini bilemez. Diğeri de hayatın geri kalan kısmıdır. Bu günler içinde kişi, Allah’ın hakkında ne hüküm vereceğini bilemez. Dünya sizin için, siz de ahiret için yaratılmışsınızdır. İhtiyarlamadan önce gençliğin, ölümden önce de hayatın kıymetini bilin. Canımı kudreti elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, ölümden sonra artık dünyaya dönüş yoktur. Dünyadan sonraki eviniz ya cennet ya da cehennem olacaktır. Söyleyeceklerim bu kadardır. Şahsım ve sizin için Allah’tan af ve mağfiret diliyorum.” (Beyhaki, Şuabu’l İman, nr. 10581.)
Hiç şüphesiz bu dünya imtihan dünyasıdır. Müslüman kişilerin amacı Allah’ın rızasını kazanmak için çabalamaktır. Masivadan geçmek, hakikate ermektir. Dünya geçici heveslerin ve hırsların insana güzel gözüktüğü yerdir. Kandırmaca ve düzmecedir. Hayatlarımız ahiret temelli olmalıdır. Eğer dünya temelli bir hayat tercih ediyorsak bir noktadan sonra helal haram hassasiyeti kalmayacak, şüphelilerden uzak kalamayacak ve daha fazla kazanma hırsı uğruna iki dünyamızı da rezil rüsva bir duruma gelecektir.
Unutmamalıyız ki, bu dünya ebedi değildir.
Gönül isterdi Allah’ın kanunlarıyla hükmedip zulümden uzak bir dünyada yaşayalım. Şu an için maalesef böyle değil. Ama yegane amacımız bu. Bu dünyadaki adalet terazisi bozuk. İnsanlar ve ürettikleri saçma sapan sistemler yüzünden. Bu dünyada adaletin tesisi için çalışacağız. Olur veya olmaz. Allah’ın takdiridir. Biz biliyor ve inanıyoruz ki;
“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu (karşılığını) görür.
Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu (karşılığını) görür.” (Zilzal, 99/7-8.)
Gününüz hayırlı ve bereketli olsun

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.