Alâmetifârika

.

Bizimki eksikli gedikli mütevazı bir akıldır, devlet aklına işleyişine benzemez ama insan ister istemez takılıyor işte.

Memleket hamam gibi, suyu ısınan ısınana. İç dış politikada bir türlü durulmayan sular, savaş çanları. Şoklar ülkesi.

Gençlerde bile rastlamadığımız, lâkin yaşı ilerlemiş kimilerinde tavan yapmış hırslar, kibir tahakküm tutkusu, göğe dikilen ekilen(!) kuleler.

“Meğer o değilmiş, bu da değil, Hayır uzaylı da değilmiş dedirten.. değişim gelişim(!) hızından sersemlediğimiz, hayalet boş yüzler, artık tanıyamadığımız saltanatlı ömür süren varlıklar, kişiler bi şeyler.

İktisadi kriz ortada. Emeklinin, çiftçinin feryadı yürek dağlıyor. Hayvancılık, tarım bitme noktasında. Derken.

Konkordatolar, iflaslar, hüzünlü kapanışlar, çoğalan intiharlar…

İlle de gençler, işsizler, geleceğe dair yok olan umutlar; evlenemezler, kurulan yuvalarsa sağlam değiller. Hüsranla neticeler.

Beyin göçleri, çocuk kadın istismarları, şiddet katl meraklıları; yaşayan ölülerin filmi; mutsuzların uzatmalı serüveni.

Gücü yeten yetene; hukuk siyasi hesaplaşmaların aracı, muktedirlerin baş tacı. Zamlar, garibanların acı ilacı.

Kontrol edilemediği, yeterli tedbir alınmadığı için “Uyuşturucu yaşı 12-13’ e kadar düşmüş; bundan böyle pazarız; toz şekere ulaşmak bile daha zorlayıcı” ifadeleri.

Nasıl korkunç bir tehlikeyle karşı karşıyayız ki. Fakat sanki hakkından gelinmiş, denetlenebilirmiş gibi kenevir açılımı, üretimiyle ilgili genişleme gündemde şaka gibi.

Orman yangınlarına ilişkin acil önlem planlarının yokluğu tartışılmakta.

Sırf “2024’te 3 bin 797 adet orman yangını yaşanmış. Hasar gören orman alanlarının büyüklüğü 27 bin 485 hektar”.

Fazla uzak olmayan tarihlerde, tarihlerde yetkili bir kişi “Envanterimizde yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yok, bu ezelden beri böyle” diyebilmişti.

Şimdi de fahiş fiyatlarla bazı dış ülkelerden helikopter kiralandığı, THK’nın bakımı yapılmış, kullanıma hazır uçaklarından yararlanılmadığı konuşulmakta. Yangınlar ve mesele devam ediyor yani.

Eğitimde devasa sorunlar. Mesela; “İlkokulu bitirmiş yaklaşık yedi çocuktan birinin okuduğu basit bir metni dahi anlayamadığı; 12 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayan bir öğrencinin ancak 9 yıl eğitim almış kadar öğrenme düzeyine sahip olabildiği” uzmanlarca belirtiliyor. Matematikteki yetersizlik; Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Temel Yeterlilik Testi'nde tek bir neti olmayan aday sayısının yüksekliği.. öğrencilerin beslenme barınma ulaşım problemleri… Çözüm yine başka mevsimlerde, müphem gelecekte.

Yarım kalan hastane inşaatları dururken, Kamu hastaneleri kaynak yetersizliği sebebiyle yenilenemezken “Suriye de 300 yataklı kalp damar hastanesi yapacağız.” duyuruları.

Konteynerlerde hayat mücadelesi veren, en azından 450 bin konut bekleyen depremzedelerin çilesi.

Konu daha da açılabilir, sayılar farklılaşabilir ancak sıralamalar uzar gider. Sizin de bildiğiniz örnekler.

***

Ve müjdeli bir haber: “Dünyanın en uzun çelik çatılı(285 metre) 3.’üncü stadyumu bitti bitiyor, tamamlandığında 45 bin seyirciyi ağırlayacak. Başkentte futbol topu görünümünde inşa ediliyor.

ABD ve Çin’de bulunanların ardından Ankara’da yapılan Dev stat, şehrin dört bir yanından görülecek. Şehrin bir çeşit alâmetifarikası yani.

Milletin gerçek ihtiyaçları, derdi çok başka. Bilemiyorum yüksek katlarda bir öncelikler, aciller, planlama listesi mevcut mudur?

Onca şişirmeye, yatırıma rağmen futbolumuzun seviyesi de istenilen yerde değil galiba.

Büyüklük, itibar, dünya arenasında söz sahibi olma, meydan okumalar ve yarış; yalnızca bu konuda, sadece dev stadyumlarla mı sağlanıyor.

Dünyada 3’üncü değil de söz gelişi 20’nci sırada olsak, saygınlığımıza, şeref haysiyetimize pek mi halel gelirdi, çok mu horlanır zorlanır küçük düşerdik.

“Şu futbol, din çapında öyle bir vecd kaynağı olmuştur ki, konuşmaya başlayan çocuğun ilk kelimesi ‘Gol’ olsa şaşmamalı. Artık insanda kafa meşin top, beyin meşin top, kalp meşin top, mide peşin top” demiş Üstat Necip Fazıl.

Düşündürücü cümleler ama kim dinler. Bu çağda sözleri ve kişileri de kullanabilirsiniz ancak, süre biter, hepsi uçar geçer gider.

Hiç durmayıp oynayalım gari.

“Ali topu at!”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri