Alaeddin Keykubat Konya’da en çok burada vakit geçirmiş! Duyanlar şaşırıyor

Konya, Anadolu'nun tarihî ve kültürel zenginliklerini barındıran bir şehir olma özelliğini sürdürüyor. Hz. Mevlana'nın şehre kattığı manevi değerlerin yanı sıra, birçok medeniyetin izlerini taşıyan yapılarıyla da dikkat çekiyor.

Bu kadim şehir, zengin tarihi, içinde barındırdığı çeşitli destinasyonlarla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

KONYA TARİHİN ARKA ODASI GİBİ

Çumra ilçesinde bulunan Çatalhöyük ve Savatra Antik Kenti'nde gerçekleştirilen kazı çalışmaları, geçmiş medeniyetlere ait önemli bulguları gün yüzüne çıkarıyor.

Arkeologlar, bu çalışmalarla birlikte Anadolu'nun neolitik dönemine ait yaşam biçimleri, kültürel pratikler ve mimari yapılar hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi oluyorlar. Bu kazılar, sadece Konya'nın değil, aynı zamanda Türkiye'nin tarihî mirasına da ışık tutuyor.

ALAEDDİN KEYKUBAT BURADA UZUN VAKİTLER GEÇİRİRMİŞ

Beyşehir ilçesinde yer alan Kubadabat Sarayı, Selçuklu dönemine ait önemli bir yapı olarak öne çıkıyor. Saray, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat'ın Beyşehir Gölü'nün eşsiz manzarası karşısında duyduğu hayranlığın bir ifadesi olarak inşa edilmiş.

Rivayetlere göre, Sultan Keykubat her seyahatinde Beyşehir'e uğrar ve göl kenarında uzun süreler geçirirdi. Kubadabat Sarayı, Selçuklu mimarisinin önemli bir örneği olmasının yanı sıra, geçmişe dair benzersiz bir hikaye de barındırıyor.

Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat, Kayseri'den Antalya'ya geçerken Beyşehir Gölü'nün muhteşem manzarasından etkilenerek buraya bir saray yaptırmaya karar verir.

Bazı rivayetlere göre, Sultan Keykubat'ın göl etrafını temizlettirdiği ve her seferinde göl manzarasında uzun saatler geçirdiği belirtiliyor.

KONYA GEÇMİŞE IŞIK TUTUYOR

Konya'nın tarihi zenginliklerine yönelik yapılan bu çalışmalar, sadece geçmişe değil, aynı zamanda gelecek nesillere de önemli bir miras bırakmayı hedefliyor.

Şehir, kültürel turizm potansiyelini artırarak, yerel ekonomiye katkı sağlamayı amaçlıyor.

Bu çabalar, Konya'nın kültürel dokusunu koruyarak, gelecek kuşaklara aktarmak adına büyük bir önem taşıyor.

SAİT ÇELİK