Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Karatay Temsilciliği tarafından Konya Ticaret Odasında, Filistin ve Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımlar hakkında bir konferans düzenlendi. Konferansa Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Parlak, AGD Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) Konya Şube Başkanı Latif Işık, Seyfettin İzdaş, Sumud Filosu gönüllüsü Sinan Akılotu, Konya Milli Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) temsilcileri ve çok sayıda Filistin sevdalısı katıldı.
'DİNİMİZİN EĞİTİMİNİ ALMAK DAHİ YASAK'
Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımı anlatmadan önce bölgenin tarihinin anlaşılması gerektiğini belirten Seyfettin İzdaş, "Bugün Doğu Türkistan diye bir ülke haritada görünmese de tarihten bu yana bu coğrafyada Hun İmparatorluğu, Göktürk Devleti, Uygur Devleti, Karahanlı Devleti, Saidiye Hanlığı ve Kaşgariye Devleti gibi kadim devletler kurulmuştur. 1933 yılında Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. Osmanlı’dan sonra dünyadaki tek İslam cumhuriyeti Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetidir. Bu nedenle İngiltere, Çin ve Rusya’nın saldırılarına maruz kalmıştır. O dönemden bu yana Çin, Doğu Türkistan’ı baskı altına aldı. Eski Çin Devlet Başkanı Mao Zedong, yaşamı boyunca 70 milyon insanın ölümüne sebebiyet verdi. Tarih boyunca Doğu Türkistan, Çin’in zulmüne uğradı ancak asıl zulüm 2017’de başladı. İki milyon Doğu Türkistanlı hapishanelere atıldı. Fakat bu hapishaneler bildiğimiz gibi değildi insanları dar alanlara sıkıştırıp sığmadıkları hâlde orada bıraktılar. Hakaretler, dayaklar, işkenceler ettiler Bizlerin İslam dini eğitimi almasına engel oldular. Hiçbir özgürlüğümüz yoktu" dedi.
'ÇİNLİLER 16 BİN CAMİYİ İMHA ETTİ'
Çin’in Doğu Türkistan’da kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi toplu ve yargısız idamlarla öldürdüğünü ifade eden İzdaş, "Üç milyon ile beş milyon arasında Doğu Türkistanlı toplama kamplarında tutuluyor ve işkencelere maruz kalıyor. İnsanlığa yakışmayacak eziyetler, işkenceler uygulanıyor. Doğu Türkistanlı kadınların başörtülü olmaları suç, uzun etek giymeleri suç. Doğu Türkistanlıların çocuklarına kamplarda el koyup onları Çinli gibi yetiştiriyorlar. Uygur Türklerini alıp Çinlileştiriyorlar” diye konuştu.
Sadece hapishane ve kamplarda bulunan Doğu Türkistanlıların değil, sokaktaki insanların da zulüm gördüğünü vurgulayan Seyfettin İzdaş, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Hapishanede ve kampta olan Doğu Türkistanlılarla birlikte dışarıdaki Doğu Türkistanlılar da zulüm altında. Onlarınki adeta açık hava hapishanesi gibi. Her yerde kamera, her yerde denetim var. En ufak bir Uygurca konuşulduğunda gidilecek yer kamptır. Çinliler Doğu Türkistan’da 16 bin camiyi imha ettiler. Kadınları zorla kısırlaştırdılar. 2019’dan bu yana Çinliler zorla evlilik diye bir yasa çıkardı. ‘Bir Çinli, Doğu Türkistanlı bir kızla evlenmek isterse o kız evlenmek zorundadır.’ Doğu Türkistan’da bu kadar işkence olurken bunun bilinmemesinin ve medyada yer almamasının sebebi, Doğu Türkistan’da bütün sosyal medya platformlarının yasak olmasıdır. Bu soykırımın Doğu Türkistan’da yapılmasının nedeni ise bölgenin dünyanın en önemli petrol bölgelerinden biri olmasıdır. Kömür rezervleri vardır. Uranyum gibi dünyanın en zengin madenleri Doğu Türkistan’da bulunmaktadır."
'SİYONİZMİN KALBİ İSRAİL’İ BİTİRİRSEK İNSANLAR FERAHA KAVUŞACAKTIR'
Konuşmalarını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Sumud Filosu gönüllüsü Sinan Akılotu, İslam ülkelerinde yaşanan soykırımların, Müslümanların birlik olmamasından kaynaklandığını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: "İktidar cephesi katil İsrail’i her zaman sadece kınadı ve İsrail’in zulmü de arttıkça arttı. Çünkü İsrail’i durduracak olan şey kınamak değildi. İslam ülkeleri, İsrail’in zulmüne karşılık ses çıkarmadı. En son Sumud Filosu gönüllüleri olarak gittik. Burada asıl mevzu İslam ülkelerinin liderleri değil; biz Müslüman halkız. Biz Müslümanlar olarak birleşirsek, tek bir çatı altında ümmet bilinciyle toplanırsak kâfirler Müslümanlara zulmetmeye cesaret dahi edemez. Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız yıllarca siyonist projeyi, sistemi anlattı; ancak kimse anlamadı. Hocamız ‘Anladığınız zaman ellerinizi vuracak dizleriniz dahi kalmayacak.’ derdi. Gazze’de mesele çözülürse bütün meseleler çözülecek; çünkü Siyonizmin kalbi orada. İsrail yıkılırsa Müslüman ülkelerde kanayan yaralar ve ağlayan gözler duracaktır.” Akılotu, Müslümanların birleşip birbirini savunması gerektiğini belirterek sözlerine şu cümlelerle son verdi: "Gazze iki sene içinde çok ağır bedeller ödedi. Ama buna rağmen Gazze yenilmedi. Gazze, bu bedel karşısında katil İsrail’in itibarını yerle bir etti. Gazze, Siyonizmin nasıl iğrenç bir sistem olduğunu bütün insanlığın anlamasını sağladı. Gazze’nin yaktığı bu meşalede bizlerin de ümmet bilinciyle olması gerekiyor. Önce kendi içimizde birlik olacağız. Birlik olacağız, sonra İslam birliğini kuracağız. Siyonizmin en büyük silahı kendi gücü değil, İslam ümmetinin bölünmesidir. Bu yüzden bölünmeyeceğiz. Siyonizmin kalbi olan İsrail’i bitirirsek o zaman insanlar felaha ulaşacaktır.”