Affetmek - Bağışlamak - 3

.

Affetmek ve Bağışlamak ile ilgili yazı serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Diğer bir metod ise yaşadığınız o olay çok travmatikse olayın içine girebileceğinizi hissediyorsanız, olayın olduğu yaştaki kendinizin yerine zihinsel olarak girin. Size sıkıntı, zarar veren o kişiye bugün ne tepki vermek istiyorsanız, bugün ki bilincinizle, bugünkü aklınızla oradaki kendinizin yerine geçin. Mesela bugün 40 yaşındasınız ama o olayı 16 yaşında yaşadınız diyelim. Zihninizde gördüğünüz o görüntü ve olayın içine yani 16 yaşındaki size, bugünkü 40 yaşındaki siz olarak girin. Ve karşınızdaki kişiye bugün ne demek istiyorsanız, o olayla ilgili sizi nasıl incittiğini, acıttığını, kırdığını, üzdüğünü anlatın. Ne söylemek istiyorsanız, tüm kırgınlığınızla, kızgınlığınızla o tepkileri verin, söylemediğiniz, söyleyemediğiniz her şeyi söyleyin, içinizi boşaltın. Oluşturduğunuz hayalinizde ona bunları anlatın ve tamamen rahatlayın.

Anlattıklarınızın sizde meydana getirdiği duygu vücudunuzda nerede daha yoğun toplanıyor. Karnınızda, kalbinizde, başınızda vücudunuzun herhangi bir yerinde toplanıyor olabilir. Mesela kızgınlık duygusu karnınızda daha yoğun toplanıyor diyelim bir elinizle, o duygunun üzerinde koyun ve bu duyguya bir puan verin. 0 ile 10 arasında bu duygunun şiddetine bir puan verin. Yani kızgınlık ya da kırgınlık duygunuz sıfırlandı mı, yoksa hala çok şiddetli mi kontrol edin. 16 yaşındaki size bugünkü 40 yaşındaki siz olarak sarılın. Onu kendinize doğru çekin ona sarılın ve bu olayla ilgili acıyı son kez hissedip, bitirin.

İncindiği, değer verilmediği, onaylanmadığı, yetersiz hissettirildiği, o olayla birlikte ona ihtiyaç duyduğu duyguları siz verin. Yani ona sarılın, senin yanındayım. Ben sana, senin her zaman en büyük destekçininim, ihtiyaç duyduğum bütün duygular, güç, güven hepsi bende var zaten. Hepsini benden alıyorsun deyin. Örneğin onun sevilmeye ihtiyacı varsa, ona sevgi verin, şefkat verin. Onaylanmaya ihtiyacı varsa ona onu onaylayın, kabul görmeye ihtiyacı varsa sizin tarafınızdan kabul edildiğini ve sevildiğini bilsin. Değerli bulunmaya ihtiyacı varsa zaten çok değerli olduğunu ona gösterin. Ona yanında olduğunuzu hissettirin. Çok rahatlayacaktır ve her zaman böyle olaylardan ya da yaşayacağımız farklı olaylarda, her zaman ben senin yanındayım deyin ve onun rahatladığını, hatta size tebessüm ettiğini görün.

Duyguyu hissettiğiniz yere tekrar elinize koyun orada dururken diğer kişiyle yani sizi o olayda incittiğini düşündüğünüz kişiyle aranızdaki öfke bağını kesin. Ve ona şunu söyleyin, seninle aramdaki öfke bağını kesiyorum ya da kızgınlık bağını kesiyorum. Seni kendi yolunda özgür bırakırken, ben de kendi yolumda özgürce ilerlemeyi seçiyorum. Bana yaşattığın bu duygudan güçlenerek çıkıyor ve seni affediyorum. Seni kendi yolunda özgür bırakıyorum, ben de kendi özgürlüğümü seçiyorum.

Affetmek hem basit hem güzel hem de çok hayati öneme sahiptir. Affetme listemizde oluşturduğunuz kişilere bu uygulamaları yaparak, her birinin üstünü çizerek yani o insanı da affettim, bu da gitti, bu da gitti dedikçe nasıl hafiflediğinizi, nasıl özgürleştiğinizi hissedeceksiniz. Hayattan tat almaya başlayacaksınız, daha fazla oranda hayatı yaşamak için eyleme geçeceksiniz.

Biliyorum zor ama yapılabiliyor, inanın çok daha zor şeyler yaşamış, yaşamaya devam eden insanlar dahi bunu başarıyorlar. Ancak dediğimiz gibi biraz çalışmak ve birazcık da odaklanmak gerekiyor. Mağduriyet yaşanan olayın hemen ardından, bu aşamayı tabii ki gerçekleştiremeyiz. Aradan muhakkak uygun miktarda bir zamanın geçmesi gerekiyor.

Eğer affetmek isteyip affedemiyorsanız şu özellikler sizde olabilir:

İntikam hissine ve hırsına bürünmüş olabilirsiniz.

Kendinizi üstün hissetmeyi tercih ediyor olabilirsiniz.

Durumu nasıl çözeceğinizi bilemiyor olabilirsiniz.

Kızgınlığı seviyor, bundan besleniyor olabilirsiniz.

Kurban rolünden çıkmak istemiyor olabilirsiniz.

Elde ettiğiniz, farkında olmadığınız kazançlarınız olabilir.

Tüm bunlar sizde yok ve hala affedemiyorsanız kendinize şu soruyu sorun: ‘Ben gerçekten affederek hayatımı düzenlemek, kendimi yeniden inşâ etmek istiyor muyum?’ Aslında affedememek ve kafanın hep onunla ya da o olayla meşgul olması sürekli arkaya doğru bakarak, öne doğru yürümeye çalışmak gibidir. Düşünsene kafan arkaya bakarken, vücudun nasıl öne doğru yürüyebilir? Geçmişi geçmişte yaşadıklarını artık değiştiremezsin, onlar yaşandı bitti gitti. Onlarla ilgili yapılabilecek hiçbir şeyin yok, gelecek ise daha oluşmadı. Gelecek senin elinde, onunla ilgili yapabilecek bir şeylerin var. İşte gelecekle ilgili daha güzel şeyler yapabilmek istiyorsan, öncelikle şu kafanı arkadan öne doğru bir al ve o sırtındaki yükleri sırtından alıp kenara doğru koy.

Affetmek bir zorunluluk değil bir tercihtir. Olumsuz duygularla dolu yaşamaktansa, egomuzu, savunma mekanizmalarımızı bir yana bırakarak, artık daha rahat nefes alarak yaşamayı istiyorsak, kendimiz için bir erdem olan affetmeyi denememiz gerekir.

İnanç dünyasından destek alarak bunu çözümlemek isteyenlere, şunu söylemek istiyorum. Tüm hatalarımıza, eksikliklerimize, günahlarımıza rağmen, bizlerde Allah’tan affedilmek istiyoruz. Allah’ın merhametine, affetmesine dair sıfatlarını okumanızı tavsiye ederim.

Ayrıca "Eğer affeder, hoşgörülü olur ve bağışlarsanız, şüphesiz Allah da çok bağışlayandır, merhamet edendir.", "Kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülüktür. Ama kim affeder ve barışı sağlarsa, onun mükafatı Allah’a aittir.", ayetleri ile "Affet ki affedilesin.”, "İnsanların en hayırlısı, en çok affedendi r.", "Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki gökyüzündekiler de size merhamet etsin.", "Allah, bir kimsenin kendisine karşı yapılan bir kötülüğü affetmesi sebebiyle, onun izzetini (şeref ve itibarını) artırır." hadisleri affetmenin önemini vurgulamakta ve Allah’ın affedenleri sevdiğini belirtmektedir. Affetmek kişinin kendisini ve insan ilişkilerini güzelleştirir. Affetmek, kişiyi Allah’a yakınlaştırır, kişinin kalbine huzur verir.

Velhasılı kelam; Affetmek yerine göre kendisine yapılan yanlışları, haksızlıkları, adaletsizlikleri bağışlamak hatta belki yüce bir gönüllülük ile hakkını helal etmektir. Sal gitsin onları. Seni zehirleyen, olumsuz düşüncelere gark eden ne varsa onları affedip, bugününü, bu anını ve bundan sonra yaşayacaklarını güzelleştirebilirsin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri