Üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen, 28 Şubat sürecinin izleri, hafızalardan silinmedi. O dönemde görev yapan Konyalı siyasiler ve sivil toplum kuruluşu üyeleri 28 Şubat’ın karanlığının halen devam ettiğini söyledi
Türkiye’nin yakın geçmişine karanlık bir leke vuran 28 Şubat süreci, tüm ülkede olduğu gibi Konya’da da derin izler bıraktı. Muhafazakar şehir olarak hafızalarda yer eden Konya, dönemin mağdur şehirlerinin başında geliyor. O dönemde Refah Partisi yöneticileri ve sivil toplum kuruluşları yetkilileri, büyük baskılara maruz kalırken halk da durumdan tedirgin oluyordu. Dönemin Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Halil Ürün, 28 Şubat sürecinde sürekli dirayet gösterdiğini söyledi. Ürün, “28 Şubat’ın üzerinden çok zaman geçmediği halde halen halkın aklında karanlık bir dönem olarak kalıyor. Ben o dönemde ne olursa olsun hep dik durdum. Olan bitenler bizi doğrudan ilgilendirdiği halde 28 Şubat’ı yapanlara karşı boynumu eğmedim. Bu süreci organize eden askerin bazı kanatları Konya’da da bizlere şımarıklık yaptılar” dedi. Dönemde askeriyeden atılan muhafazakar askerlere sahip çıktıklarını ifade eden Ürün, “Bazı belediyeci arkadaşlarımız ve biz, askeriyeden uzaklaştırılan muhafazakar askerleri belediyelere aldık. Bu o dönemde büyük ses getirdi” diye konuştu. Askerin baskısına rağmen emir altına girmediğini vurgulayan Ürün, milli bayram selamlamasında dönemin Garnizon Komutanı Mehmet Kenzi Süner tarafından selamlamasının engellemeye çalışılmasına rağmen selamlamaya devam ettiğini dile getirdi.
ERBAKAN SÜREKLİ YOL GÖSTERİYORDU
Konya halkının dönemde sürekli tedirgin olduğunu dile getiren Halil Ürün, “Partimizin durumu kritik olmasına rağmen merhum Necmettin Erbakan sürekli bizimle irtibat halindeydi. Bize ne yapacağımız hakkında ve sürekli dirayetli olmamız hakkında yol gösteriyordu. Onun azmi sayesinde dönemden hasar almadan çıktık. Askerin o dönemdeki şımarıklığı Konya’da da devam ediyordu. Askerin yüklenmesine karşın hep dik durduk. O sayede sonraki seçimleri de biz kazandık” ifadelerini kullandı.
MÜSLÜMANLAR KÖŞEYE SIKIŞTIRILDI
28 Şubat sürecinin sivil toplum kuruluşlarına olan etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan o dönemde MAZLUMDER yöneticisi olan MAZLUMDER Konya Şube Başkanı Derviş Argun, Ankara’da ne olduysa Konya’ya da aynı şeyin yaşandığını söyledi. Argun, “Dönemde Müslüman kitleyi köşeye sıkıştırmak ve tacizde bulunmak için birçok eylemler oldu. Kesintisiz eğitimin 8 yıla çıkartılması, imam hatiplilerin fişlenmesi, başörtülülerin fişlenmesi gibi tatsız olaylarla karşılaştık. Eğer İslami hassasiyeti olan insanlarsanız o sürecin sizi etkilemesi mümkün değildi. Yani bir sivil toplum kuruluş üyesi olmanız şart değildi” dedi.
BAŞÖRTÜLÜLER TRAMVAYLARDAN İNDİRİLDİ
Üniversite öğrencilerinin başörtülerinin sürekli ağızlardan düşmediğini belirten Derviş Argun, “Hastaneye yatan başörtülü hasta yakınları hastaneye alınmadı. Tramvaya binen başörtülü öğrencilere nereye gittiği sorulmadan bile tramvaydan indirildi. Her hafta eylemler ve gösteriler yapıldı ama kimse dikkate almadı. Dönemde tutuklanan dernek mensuplarımız oldu. Hatta hala davaları devam eden arkadaşlarımız var” diye konuştu. 28 Şubat’ı temsil hatırlatan tüm yasakların kaldırılmasını isteyen Argun, gasp edilen hakların yasal çerçevede güvence altına alınarak geri verilmesini istedi.
28 ŞUBAT KAN AĞLATTI
28 Şubat’ın 1960 ve 1980 darbeleriyle aynı amaç için yapıldığını söyleyen Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Av. Özgür Solak ise, “28 Şubat bir travmadır. Ve ne yazık ki 15 yıl geçmesine rağmen etkileri devam etmektedir. 28 Şubat döneminin uygulamalarından ülkemiz henüz kurtulmuş değildir. Cesur ve kararlı bir şekilde bu antidemokratik sürecin üzerine gidilmelidir. Bu sürecin tüm hukuka aykırı uygulamaları da gecikmeksizin tasfiye edilmelidir. Bu süreçte millete kan ağlatan askeri personelin yanı sıra postal giymiş gazetecilerden, işadamlarından, siyasetçilerden, bürokratlardan hesap sorulmalıdır. Ülkemizin geleceği karanlıkların üzerine gitmekle aydınlanmış ve aydınlanacaktır” ifadelerini kullandı.
DARBEYİ ENGELLEMEK İÇİN YENİ ANAYASA
olarak nitelendirilen 28 Şubat sürecinin Türkiye için acı deneyimlerden biri olarak kalmaması gerektiğini aktaran AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun da, “Türkiye geçmişi ile yüzleşebildiği ölçüde daha demokratik ve daha özgürlükçü olacaktır. Post-modern darbenin 15. yıldönümünü yaşadığımız bu günlerde, ülkemizin bu sıkıntıları bir daha yaşamamasının yolunun sivil, özgürlükçü, katılımcı ve adil bir anayasanın olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle halkımızın her katmanının katkılarıyla oluşturulacak bu anayasanın demokratik Türkiye için önemli bir parametreyi ifade ettiğini de belirtmek isterim” dedi.
28 Şubat sürecinin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen, hala hafızalarda tazeliğini koruduğunu belirten HAS Parti Konya İl Başkanı Veli Tolu ise, "Ülkemizin tarihinde kara bir leke olarak yerleşmiştir” dedi.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ