2014 Yılında İnşaat Sektörünü Neler Bekliyor?

Remzi Can

Ekonomideki dalgalanmalar, dövizin hızla artması ve 17 Aralık operasyonu, inşaat ve gayrimenkul sektörlerine olumsuz yansıyor. Bu süreçte kimi inşaat şirketleri de proje araştırma-geliştirme faaliyetlerine devam etmelerine rağmen 2014 yılında nakitsel anlamda çok açılmama eğilimimdedir.

Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmeler başta gayrimenkul ve inşaat sektörleri olmak üzere 17 Aralık operasyonunun etkileri ve kış mevsiminin verdiği durgunluk da etkilenince gayrimenkul ve inşaat sektörleri için de zorlu bir döneme girilmiş oldu. Bu süreçte kimi şirketler kampanyalar düzenleyerek satışlarını artırmaya çalışırken, kimi şirketler de pazarlama faaliyetlerini 2-3 ay sonrasına erteleme yolunu seçiyor.

Sancılı geçen yerel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de yapılacağı 2014 yılının kayıp bir yıl olabileceğine işaret ediliyor.

İnşaat maliyetlerinde ciddi bir artış söz konusu. Maliyetlerde artış oranı yaklaşık yüzde % 20’nin üzerindedir. Yüksek artışların yaşandığı inşaat kalemlerinin başında; demir, hazır beton, çimento, fayans, vitrifiye grubu ve buna bağlı olarak işçilik maliyetleri gelmektedir.

Satışlarda mevsimsel ve ekonomide dalgalanmaya bağlı olarak bir yavaşlama yaşayan konut piyasasında, banka kredilerinde meydana gelen yükselişin fiyatlara zam olarak yansıması bekleniyor. Bunun yanında inşaat maliyetlerinde ki artış da konut fiyatlarına yansıması kaçınılmazdır. Zaten alım gücü sınırlı olan müşterilerimizin konut alma noktasında zorlanacakları bir aşikardır.

İnşaat malzemesi üreticilerinin de piyasalarda oluşan dalgalanmalar sonucunda ya inşaat firmaları ile büyük bağlantılara girmekten kaçındıkları ya da riskli fiyat sunmak suretiyle anormal teklifler vermektedirler. Bu durumun özellikle süre taahhüdü verilen projelerde, işi zamanında bitirmek isteyen kurumsal ve marka yükleniciler için ciddi mali yükler doğurduğu da bir gerçektir.

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü inşaat; 2014 için tedirginlik yaşıyor. Tecrübelerimize dayanarak, 2014 yılının yerel seçimlerin yanı sıra ekonomik dengeler açısından da riskli bir yıl olacağını söylüyoruz. Bir yandan Türk ekonomisinin kaynak açığının (cari açık) beslediği riskler, bir yandan da bölgemizde gelişen siyasal olaylardan bize yansıyan riskler söz konusudur. Hesaplarımızı ona göre yapmamız gerekiyor. Mevcut durumda siyaset ile ekonomi arasında gidip gelen bir risk sarkacı söz konusu. Hem riskleri, hem de fırsatları yakından izleyerek yol almalıyız.

Bu bağlamda yaklaşan yerel seçimlerin sonrasında piyasalarda mevcut durumun devam etmesi demek tamda piyasaların sezon açılımında daralmalara neden olacağı bir gerçektir. Acilen genel yönetimin piyasalardaki gerginliği alma noktasında açıklamalar ve adımlar atması gerekmektedir.

Kaldı ki aynı piyasa muamması 2014’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de devam etmesi, sektör açısından hiç de iyi bir sezon olmayacağı kanaati oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında da zaten sezon sonu olmuş olacağından 2014 yılının inşaat sektörü açısından çizmiş olduğumuz bu çerçeve de hiç de olumlu geçmeyeceğinin bir göstergesidir.

Umuyoruz ki yukarıda çizmiş olduğumuz sektör açısından iyi sonuçlar doğurmayacak senaryolar gerçekleşmez. Bu ülke bizim bu ülkede yatırım yapan istihdam sağlayan ve devletimize katma değer sağlayan müteşebbislerimizi her daim desteklememiz, yolunu açmamız lazım.

Yerel seçimlerde kazanacak olan adayın öncelikli yatırımının, imar düzenlemesi olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda yaklaşan yerel seçimlerin milletimize hayırlı olmasını bu seçimlerde milletimize şehrimize kim daha hayırlı olacaksa o adayın kazanmasını CAN İNŞAAT ailesi olarak temenni ediyoruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.