Mesnevi'de bir hikaye anlatılır;
Yahudi vezir! Sıkça anlattığım ve üzerinde çokça düşündüğüm bir kıssa.
Tavsiye ediyorum okumanızı.
Nereden icabet etti şimdi diyenleriniz var mutlaka. Tamda hayatımızın bu girdaplarla dolu boyutunu çok güzel ifade ediyor.
Kafirlerin akıl vereni iblistir. Bu asla ve kati olarak değişmez ki bu yüzden ebedi hüsrana uğrayacak olanlar onlardır. Peki iblisin işi gayesi ne?
İblis Kur'an'da; "Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın." ( ARAF 16-17 )
Gelin biraz tefekkür yapalım birlikte.
Önce FETO, ardından ise Oktar! Bu kadar mı ?. Sanmıyorum, elbet de dahası da olacaktır.
Bu bir mekanizma çünki ve sırasıyla işleve geçecektir.
Tekke ve zaviyeler kanunca birçok kurum ve kuruluş kapatılmıştır.
Tarih her devir de tekerrür eder. O dönemin FETÖ' leri veya sapkın inanışları bu sayede engellenmiştir.
Bu gün de Türk halkının başına bela olmuş birçok cemaat var. Yargı ve zandan Rabbimize sığınırım.
Ama devletimiz zaten inanıyorum ki en gayret verici şekilde bu hassas konunun üzerine gitmeye başladı.
Teknolojinin en üst seviyede olduğu günümüz yüzyılın da hala her köşeye mesken tutmuş bu kurumlar acaba ne fayda veya zarar sağlıyor. Aslın da bir şekil de ayakta tutulmaya çalışılıyor ve her konu da destek sağlanıyor. Peki amaç ne?
Elbette idare ve yönetme sistemini kontrol altın da tutmak. Hemen hemen her cemaatin kendince bir idari mekanizmaya dahil olması, maddi anlamda bir oluşum ve mevki sergilemesi.
Her ne hikmet se hiçbirinin birbirini beğenmemesi ve tasvip etmemesi bir araya gelememesi. (İlk başta Mesnevi de ki kıssa okuyun cevap olarak )
Artık eğitim seviyemiz her geçen gün artmak da bu da demek oluyor ki sorgulayan sayısı çoğalmakta.
Bu sorgulama en çok da din adına yapılmak da.
Bahsi geçen cemaati kurumlar bu sorgulama sonucun da çoğunlukta eksi puanlar alıyor.
Maalesef ki hep tabuları olan katı kurallı ve zorlaştırıcı tutumları nedeniyle çok az bir azınlık dışın da kabullenilmemekte. Hal böyle olunca yeni nesil bir arayışa giriyor.
Tabi entellektüellik ve bilim çok cazip tekliflerle bu arayışta ilk sırada.
Basılan kitaplar yazılan makaleler ve anlatımlar son derece üstün bir zeka sonucu tamamiyle telkin verici bir boyut kazandı.
Kendilerini ilah gibi gösterenler astral boyut eğilimleri burçlar vb.
Hiçbir peygamber hiçbir evliya veli kul bulunduğu makama ibadet etmeden Tevhid kurallarını yaşamadan ulaşamamıştır. Sadece özlü sözleri tekrar ile bir nevi nefslere hoş gelen tılsımlar sunulmakta ve insanlar din boyutunu aştığını söylemekte.
Örnekleri çokça var araştırabilirsiniz.
Tekrar yani papağana ne öğretirsen onu söyler durur! Hak mı batıl mı bilmez.
Ataizm deizm gibi felakete yelken açmak o kadar hoş sözler ile anlatılıyor ki bu işlevleri tasarlayanlar tarafından, kulak verenler mutlaka o ağa düşüyor.
İki türlü tuzak yani işin özünü söylemek gerekir se.
Birincisi içi boş cematlik yolu, diğeri de bilimle süslenilmiş tanrısallık yolu.
Hak olan birdir o da en baştan bu yana TEVHİD’tir. Bu asla değişmez kılavuz Kur'an ve sünnettir.
Kim bunların dışına bakarsa uçurum kıyısına gelmiş demektir.
Yine söylüyorum devletimiz bu konu da en acilinden hassasiyetle bu tür kurumların önüne geçmeli!!
Diyanet daha işlev kazanmalı ve bütünleyici olmalı. İnananlar bir ara da olmadıkça aradaki nifak ve fitneler asla bitmeyecektir.
Bu tarz da sayısız kitaplar çok yaygın olarak basılıp dağıtılıyor.
Bunlar toplatılmalı araştırılmalı . insanların ebedi hayatlarını karartacak iman gibi hassas bir konu da artık sömürge politikaları durdurulmalı. Rabbimiz bu konu da atılacak her adımı kuvvetlendirecektir. Sadece başlamış olan bu konu üzerin de daha da yoğunlaşılmalı.
Allah kuluna kâfî değil mi? Durmuşlar da seni ondan beridekilerle korkutuyorlar, her kimi ki Allah şaşırtır artık ona hidayet edecek yoktur, ( ZUMER – 36 )
Rehber her daim ruhtur. Akılsız akıl ruhu deyil de nefsi dinlediği sürece asla doğruyu bulamaz.
Zikrimizden yüz çevirene bir şeytanı musallat ederiz de o yaptıklarını ona hoş gösterir" ayetin de olduğu gibi sabah akşam Allah’ı en güzel şekilde ( TEVHİD ) zikrederek o hain nefsin aklı kontrol etmesinin önüne geçebiliriz.
FETÖ ve Oktar olaylarının başrollerine bakalım; bu kişiler yanlış zikirler vermedi mi her fırsatta ?
Telkinler verilmedi mi doğru olduğu sanılan ama tamamiyle iblise hizmet eden . Evet artık devir Hakikat devri, Bu sözlerin sahibi Bedüzzaman Said Nursi.
Aynen de söylediği gibi artık inananlar yalnız başlarına Allah’a yolculuk yapabilecek. Tıpkı Resulallah Sav. efendimiz zamanın daki gibi.
Bunları okurken bütün ilim adamlarını yerden yere vurmuş deyilim! Hakikati anlatan tevhide çağıran cematleşmeyi deyil de ümmet olmayı söyleyenler var onlara sevgim saygım her daim vardır.
Mesele mühim azizim! Hak ile batılın savaşında yer almadan bu dünya imtihanındayız demek yanlış olur.
Geliş amacımız açık ve net. Sadece beş dakika oturup düşündüğümüz de; neden geldik dünyaya neden atıldık aşağıların aşağısına sorusuna Rabbimiz mutlaka bir idrak verecektir. Yeter ki soralım okuyalım yeter ki tevhidi hayatımıza sokalım, yeter ki; Fatiha’nın dördüncü ayetini hayatımıza sokalım..
Sağlıcakla sevgi ve huzurla kalınız.