Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

ZİLHİCCE AYINA GİRDİK

ZİLHİCCE AYINA GİRDİK

İçinde Hac ibâdetinin ifâ edildiği, Kurban Bayramının idrak edildiği bir güzel ay Zilhicce ayına, Pazar günü itibârıyla girmiş bulunuyoruz efendim. Ne mutlu bize! Zira bu ay genel olarak Müslümanların affedildiği ve bağışlanmanın çokça olduğu bir kutlu ay. Zilhicce ayı Kameri ayların on ikincisi olup içinde on tane birbirinden mübârek gece bulunan bir güzel iklimdir ki, onuncu gününde Müslümanların kutsal bayramlarından Kurban Bayramına erişilir.

Doya doya güzelliklerini yaşamaya tâlip olduğumuz bu güzel günlerin kıymetini anlatmak adına sevgili Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselam; ‘Allâh’a ibâdet edilecek günler içersinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan orucun bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir gecesine denktir’ (İbni Mâce, Sıyam, 39) buyurmaktadır. Demek ki, bu güzel günlerde tutulan bir tek oruç bütün bir sene oruç tutma sevâbına denk olduğu anlaşılıyor. Bu ne muhteşeme bir kazançtır! O zaman bizler bu müthiş kazanca niye tâlip olmayalım? Yine bu on mübârek gecenin ihya edilmesinin ayni ‘Kadir Gecesi’nin sevâbına benzetilmesi de ayrı bir kazançtır. Çünkü Kadir gecesi de bin aydan hayırlı ve 83 senelik ibâdete bedeldir. Dolayısıyla sevgili dostlar, bu kıymetine paha biçilmez günlerdeki karlar asla kaçmamalı. Bizi biz yapan, rûhumuzu besleyen, mâneviyâtımızı diri tutan ibâdetlere yönelerek şu içinde bulunduğumuz günleri kendimiz adına değerli ve bereketli kılabiliriz.

Yine sahih hadis kitaplarında, ‘bu on gün içinde yapılan sâlih amellerin kişiye fazlasıyla sevap getireceğinden, bahsediliyor. Meselâ, Subhanallah ile başlayan tesbihatlar, tekbirler, hamdü senâlar, tevhidler çokça bolca söylenmeli, ihlâsı şerifler okunmalı, duâlar edilmeli, hasta ziyâretleri yapılmalı, fakir-fukara, garip-gurebâ koruyup, gözlenmeli, sadakalar verilmeli, insanlar sevindirmeli. Kısacası bugünlerde icra edilecek her türlü hayır ve hasenâtın diğer günlerdekiyle kıyas edilemeyecek kadar sevâbı fazladır. (Tirmizî, Savm, 52) Peki, başka neler yapabiliriz?

Şu güzel sevâbı bol mevsimde beş vakit namazlarımıza ilâveten, kaza namazı olanlar kaza namazı bunun yanında Rasûlullah Efendimizin kıldığı nafile namazlardan kılmalı, kalbî hayâtımıza çeki düzen vermelidir. Erkekler mümkün olduğu kadar câmi cemaati olmaya gayret sarf etmeli, çokça Kur’anı Kerim okumalı, tevbe, af, istiğfarla vakitleri ihya etmeli. Sanki bu on günü tıpkı Ramazan ayının son on günü gibi geçirmeli. Tabi mümkün olduğu kadar bu on gün içinde oruçlar tutulmalı hiç olmazsa bayramdan önceki iki gün yâni ‘Arefe günü’ ve ondan bir önceli gün yâni ‘Terviye günü’ oruç tutmaya âzâmi çaba göstermeli. Daha önce sizlere yazmıştık bilhassa Arefe günü oruç tutmak geçmiş senenin ve gelecek senenin günahlarına kef’âret olur. (Terğib ve Terhib Trc. 2.c, s.457) Başka hadislerde de Arefe gününden daha hayırlı bir gün yoktur, deniyor. Yine bugünde Mevla Teâlâ günahkarları cehennemden âzâd ediyor.

Arefe günün ertesi günü de Kurban Bayramına erişiyoruz nasip olursa affedilmiş olarak. Cenâbı Hak biz günahkar, âciz kullarının önüne -anlatıldığı üzere- sayısız imkanlar koyarak; ‘siz yeter ki yönünüzü bana dönün ve af isteyin’, diyor âdeta. O halde durmamalı. Her biri birbiri kadar kıymetli olan şu aziz günlerden istifâdeye bakmalı, vakti en değerli olana sarf etmeli dostlar.

Ayrıca şu mübârek günlerde pek çok Müslüman âdeta dünyânın kalbinin attığı içinde ‘Beytullâh’ın bulunduğu Kabe’yi dönmekte, Rabb’e en yakın olduğu en kıymetli mekanlarda hac farizalarını ifâ etmekteler. Duâ duâ yalvarmaktalar hem kendileri hem bütün Müslümanların iyiliği, güzelliği ve kurtuluşu için. Onlar bize nasıl dua ediyorlarsa biz de onlara duâlar ediyoruz. Rabb’im onlara o mahşeri kalabalıklar içerisinde kolaylıkla görevlerini ihya edebilme imkanı versin ve Haclarını mebrûr kılsın inşaALLAH. Gidenlere tekrar gidebilmeyi, gidemeyenlere de en kısa zamanda gidebilmeyi o kutsal mekanları görebilmeyi nasip etsin cümleye.

Efendim Zilhicceniz mübârek olsun, ibâdetleriniz makbul olsun.

 

 

(Not: Bu yazı daha önceki senelerde Zilhicce ayı ile ilgili yazdığımız bir yazının tekrârıdır.)

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR