Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Trafik Platformu ve Trafikte Canavar

Trafik Platformu ve Trafikte Canavar

Konya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Trafik Dairesi'nce her yıl iki defa yapılan “Trafik Platformu” toplantılarından sonuncusu geçtiğimiz Çarşamba günü yapıldı.
Bendenize telefon ve mesajla yaptıkları davete Antalya’da bulunmam dolayısıyla iştirak edemedim ama öğrendiğime göre, toplantı da trafik şubesinin çok geniş bilgilerle ki tabiri caizse iğneden ipliğe konular cetvellerle sunulmuş yine.
Bu başarıyı takdir etmemek elden gelmez.
***
Bu günkü yazımda bilhassa şu trafik canavarı adı verilen garip işlem üzerinde durmak isterim.
***
Yazılı ve görsel medyada sık sık başlıklar görürüz.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün de tam isabetli “direksiyonda ki canavarlaşan resmi”ni de izleriz.
“Trafik canavarı, kol geziyor!.”
Bilhassa bayram tatillerinde… “Trafik canavarı tatil yapmadı!..”
“Canavar pusuya yatmış... Elinden zor kurtuldu!.” veya “kurtulamadı!”
Trafik kazalarının medya da ki anlatım başlıkları böylece sürer gider...
***
Nasıl ve ne gibi bir nesnedir?. Görünmediğine, yakalanamadığına göre...
İn midir? Cin midir?
Oto sürücü belgesi alıp direksiyon başına geçen kişiler.
En ufak trafik kurallarına uyuyor, dikkat içinde seyredip, kimseye zarar verme eğiliminde değil...
Gereksiz hız, sollama hatta sağlama ve ara mesafesi azaltma işlemleri yapmıyor, virajlara, yerleşim bölgelerine yaklaşınca hızını kesiyor...
Onlar, ne kadar bunları yapsa da; Görünmeyen canavar, birden gelip direksiyondaki elleri tutuyor, ayağını zorla gaza bastırıyor, sollamalar sağlamalar yaptırıyor, vasıtalara insanlara vurduruyor, uçurumlardan uçmaya sebep oluyor!
Zavallılık içinde kalan direksiyon sahipleri de, o nem ne şekil canavarın oyuncağı veya kaza zadesi oluveriyor...
Öyle mi?.
Böylece yaralanmalara hatta ölümlere sebep olan canavar, zevkli bir kahkaha içinde kaybolup gidiyor...
Eeee... Bunu nasıl halledeceğiz? O menhus canavarı nasıl yakalayıp cezalandıracağız? Hatta ortadan yok edeceğiz?
***
Bulamayanlara bendeniz söyleyivereyim yerini...
Otonun içinde direksiyona geçen zatı muhteremlerin bencilliğinde dir!...
O güler yüzlü, hoş sohbetli, sıcakkanlı beyler hanımefendiler; üniversitede trafik ilmi profesörü de olsa...
Direksiyona geçince; Ben iyi ve hızlı kullanırım...
Herkesi geçerim. Kırmızıda, enayiler gibi beklemem vb. düşüncelerine girince...
Karayollarının karikatürizesinde de görüldüğü gibi, birden canavar oluveriyorlar!
Bunun eğitimle ilgisi var dense de bendenizce hiçte bulunmuyor maalesef
Sürücülere trafik kurallarını öğretip, ancak imtihanlarda başarı(!) gösterenlere belge verilmiyor mu?
Trafik polisi teşkilatı, kazaları önleme cemiyetleri ve vakıfları kuruldu.. Yollara önemli işaretler çakılı...
Bunları bilmez, göremezler mi?..
Para cezalarının ve hele yıllar öncesi verilen hapis cezalarının paraya çevrilmesiyle, hiç netice vermediğini, hepimiz gördük görmekteyiz...
***
Birde hakka tecavüz yolu mevcut
Ne yazık ki orantıda daha çok, Mercedes, BMW, Opel vb. gibi lüksçe görünen oto sahipleri
 Yaya kaldırımı yarım işgal etseler bari! Yoooo!
 Hayır, babalarının çiftliği gibi tam kaplamak veya, yaya kaldırım genişletme galiba bunlar için yapılmış ki 90 derece park etmeler. Hatta park yerlerinde çimler üzerine bile bırakmalar gırla gitmekte.
Alaeddin Tepesi'ne merdivenler bile konulsa kapıdan olmazsa bacadan girip fütursuzca park yapmaları turizme hıyanet değil mi?
***
Bakarsınız deve katarı gibi aralıklıda değil sıkça dizilmiş bu oto veya diğer vasıtalar sizin hakkınızı çaldıkları yerlerde
Yol alabilmek için sizde yoldan yürüyerek onların yerini çalmaya çalışırsınız ama!
Onlar hiç acımaz çarpıp geçiverirler.
Bir deeee… “Ne yapayım yaya yola aniden indi” deyip kurtulurlar!
***
Hele şu ışıksız yaya geçitleri neye yarar? Bilir misiniz?
Boşuna beyaz boya sürüp masraf yapmaya!
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR