Özcan Dalgıç

Özcan Dalgıç

Kızmadan, kırmadan çocukların davranışlarını nasıl düzenleyebiliriz? -2

Kızmadan, kırmadan çocukların davranışlarını nasıl düzenleyebiliriz? -2

Davranış problemi olan çocuklarımıza kızmadan, bağırmadan aynı zamandan kırmadan, incitmeden bu davranışlarını nasıl düzeltebiliriz yazımızın ikincisinde yine çocuklarımıza nasıl yaklaşım göstereceğimizi anlatmaya devam ediyoruz.

Her zamanki hatırlatmamızı yapmadan geçemeyeceğim. Önce sevgi, ilgi, alaka, sonra sabırlı, kararlı, tutarlı olmayı çocuk yetiştirme modelimizin temel ilkesi kabul edeceğiz.

  • Mahrum Bırakma / Kısıtlama

Çocuklar yaptıkları davranışların bir sonuçları olduğunu öğrenmeleri gerekmektedir. Çocuk belli bir yaştan sonra isteklerini yaptırabilmek için inatlaşmalara başlamışsa buna dur demenin zamanı gelmiştir.

Çocuk oyuncaklarını bile bile kırıyorsa, belli bir süre oyuncaklarını oynamasına izin verilmeyebilir. Veya yemeğini, içeceğini yere kasıtlı olarak dökmüşse sevdiği yiyeceklerde kısıtlama getirilebilir. Ancak ihtiyacı olan besini tamamen iptal etmek, aç kalma cezası vermek doğru değildir. Çocuğun temel ihtiyaçları (aç bırakmak, uyutmamak, tuvalete göndermemek, vb.) üzerinden yapılacak cezalandırmalar çocukta travmaya sebebiyet verebilir.

  • Ertelemek / Yapmamak

Çocuk istediklerini yaptırmak için ağlayıp, sızlıyorsa, ev içinde ve dışında sizi zora bırakacak şekilde hareket ediyorsa yapılabilecek diğer bir uygulama ise çok istediği bir oyuncağı, eşyayı almayı ertelemek, çok sevdiği yemek yerine başka bir yemek yapmak, çok gitmek istediği bir yere belli bir süre gitmemek gibi kararlar alabilirsiniz.

Uygulamalarımızda kararsız ve tutarsız hareket edecek olursak, çocuk bunları denemeye ve yapmaya devam edecektir.

Çocuk sizin gönlünüzü bir şekilde almayı öğrenmişse, ajitasyon silahını devamlı ağlayarak veya sempatiklik yaparak kullanıp sizin kararınızı değiştirtebiliyorsa netice alamazsınız.

Mesela, çocuk davranışını değiştirmediği müddetçe dondurma yiyemeyeceğini söyledikten sonra, dondurmasını veriyorsanız, çocuk sizin yumuşak karnınızı öğrenmiş demektir.

Çocuğa niçin böyle yaptığınızı, hangi davranışının sebebi olduğunu konuşmak, güzelce izah etmek önemlidir. Despotça bir yaklaşımı çocuk anlamaz ve kabullenmez ise çocuk – ebeveyn ilişkisi çatışmaya dönebilir.

  • Mola / Bekleme / Düşünme Köşesi

Birçok yöntemi denediniz, başarılı olamadıysanız mola yöntemi, bekleme köşesi, düşünme köşesi ve düşünme paspası adı verilen uygulamayı deneyebilirsiniz.

Çocuk istenmeyen bir davranış sergilediğinde, arkadaşlarına zarar verdiğinde, onların eşyalarını izinsiz aldığında, hırçınlaştığında uygulanabilir. Bu uygulamayı yaparken pedagojik açıdan zarar görmemesi için dikkatli olmak, çocuğun yaş seviyesine göre düşünmesini, empati yapabilmesini, yaptığı davranışının yanlışlığını anlamasını sağlamak gerekir.

Çocuk ikaz edilmesine rağmen ısrarla yapmaya devam ediyorsa, bulunduğu odadan çıkarılır, evin uygun bir köşesine gitmesi, orada belli bir süre aktivite yapmadan beklemesi istenir.

Bekleme köşesi çocuk açısından tehlikeli ve korkacağı bir yer olmamalı, banyoya, tuvalete, çatı katına kapatmak gibi olumsuz bir yaklaşım kesinlikle sergilenmemelidir.

Çocuk gitmek istemiyorsa bile kararlı şekilde hareket edilerek götürülmeli.

Çocuğun önce burada sakinleşmesi sağlanır. Mola yönteminin ne olduğu, bu yöntemin cezadan ziyade yaptığı hatalı davranışın ne olduğunu, sonuçlarının ne olabileceğini ve yanlış davranışın yerine nasıl davranacağını düşünmesi için yaptığınızı anlatabilirsiniz.

Hangi tip davranışlar sergilediğinde, bu yönteme başvuracağınızı, ne kadar süre bekleyeceğini, bekleme paspasını terk ettiğinde, sürenin yeniden başlayacağını önceden anlatmanız gerekir. Düşünme köşesinde çocuk yaşına göre 5 ila 10 dakika beklemesi sağlanır.

Çocuğun her olumsuz davranışından sonra mola yöntemi kullanmak bir süre sonra molanın etkinliğinin yitirilmesine neden olabilir. Bu sebeple mola yöntemini sizi daha zorlayacak durumlar için saklayabilirsiniz

Çocuğunuz moladayken tek başına kalabilir veya onunla birlikte bekleyebilirsiniz. Ancak yanında değilseniz, iki dakikada bir yanına gitmeyin veya gözyaşlarını silmek için yardımcı olmayın. Unutmayalım ki, çocuğun kendini sakinleştirebilme becerisini öğrenmesi temel amaçlarımızdan bir tanesidir.

Yanlış davranışın ardından molaya gönderirken mümkün olduğunca sakin kalmak önemlidir. Çocuğa bağırmadan, vurmadan, hakaret etmeden daha önceden konuştuğunuz gibi istenmeyen davranışın ardından molaya gitmesi gerektiğini söyleyin ve odasına götürmek için ona eşlik edin. Çocukların sorun çözümünde anne-babalarını model aldıklarını düşünürsek; ona bağırıp hakaret ederek verdiğimiz mesaj sorunların bağıra çağıra çözülebilecek olduğudur.

Mola yönteminin uygulandığı yerde açık televizyon, radyo olmamalı, elinde oyuncak, tablet, telefon gibi araçların verilmemesi gerekir. Amacımız önce sakinleşmeyi öğrenmesi, yaptığı yanlış davranışın ne olduğunu bilmesi ve bunun

Mola süresi bittikten sonra çocuğunuz sakinleştiyse onunla yaptığı davranış hakkında konuşun. Sakin bir şekilde mola süresince beklediği ve yaptığı davranış hakkında düşündüğü için ona teşekkür edip, sarılabilirsiniz.

Okul öncesi eğitim kurumlarında bu uygulamada ekstra olarak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bilişsel ve duygusal yönü gelişmiş, 48 ay üzeri çocuklara uygulanabilir.

Çocuk aşağılanmadan, sınıftan öğretmeni ile birlikte çıkar, öğretmen yanından ayrılmadan bekleme köşesinde birlikte durabilirler.

Öğretmen çocuğa erişmeye çalışmalı, biraz zaman alsa da, güven duygusu içinde ruhsal temas kurmaya çalışmalı. "Sana bir şey söyleyeyim mi, sen şimdi bir düşünür müsün, bir başkası sana zarar verse hoşuna gider mi?" deyip, çocuğa empati kurdurmalı.

Çocuğa onu çok sevdiğinizi, ona değer verdiğinizi ancak yaptığı yanlış davranışı kabullenemeyeceğinizi anlatmanız gerekir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özcan Dalgıç Arşivi
SON YAZILAR