Ebubekir Mücevher

Ebubekir Mücevher

Hayır'ın Hayrı

Hayır'ın Hayrı

Hayır’ın hayrını bilirsen eğer, kendine en büyük hayrı yapmış olursun.

Sürgünler sürülür yüreğimizin gözyaşı kulelerinden, en onulmaz sahralara doğru. İçimizde buz tutmuştur binlerce dereceye sahip olan güneş.
Zihinlerimizde, yüreklerimizde kaynaması gereken en büyük insani duygular, buzdan heykellere dönüşmüştür.
Ve buzlar ülkesinde kan, donmuş güllere döndüğü zaman, şahadet kuşları gökyüzünde kanat çırpmaya başlar.
Kurşunlar bir zehirli öpücük misali bütün yaşamın namusunun üstünde gezinirken insanlık heybesine heveslerini doldurup, rahat koltuklarında gönüllerini dikene sarmalamaktadır.
Ortalamalar, aritmetik hesaplar, menfaat teoremleri, kuruluyor beyaz kağıtlara.. Öfkelerimiz, kinlerimiz ve irinlerimiz deodorantların altına saklanan iğrenç “TERSİZ” kazançlarımız. Paranın parçalara ayırdığı insani duygularımız ve bunun sömürgesini yapan omurgasız insanlar…?
Yüzeysel iyiliklerimiz, gösterişle süslenmiş ceplerimizden, akrepleri ürkütmeden çıkan küflerle, fareleşmiş bir kitle meydana gelmiştir.
Hayır sahibi olmak, hayırsızlığa ve yanlışlara hayır diyebilmekle başlar.
Kötülüğü, yanlışı, delaleti ve gafleti inkarla başlar bütün itaatli ve inançlı yürüyüşler.
Kabullerin esiri olup evetlerin cenderesinde boğulan bir insanlığın sığındığı bu zaman ve çağ çürümeye başlamıştır.
Kabullenişler, kabuklanışa ve içe kapanışa tek düzeliğe, cahilliğin burca yükselmesine en büyük etmendir.
Örnek verecek olursak eğer. “Yalan’ı yılandan daha kötü ve soğuk gören toplumken, yalanlarını renklere bürümüş, beyaz, pembe gibi söylemlerle yalanları, kabullenmiştir.”
Yanlış olduğunu bildiğimiz halde, hayır demeyi beceremediğimiz için yanlışın içine yürürüz, umursamaz adımlarla.
Ne acıdır ki “HAYIR” diyebilmek bir erdemdir. Ve size “HAYIR” diyenleri de kabullenmek bir erdemdir.
Bir hamam’ın giriş kapısında şu söz yazar.
“Tıynetun napak ise hayru umma germabeden, Önce tathiri kalbet sonra tathiri beden.”
Manası: “Ruhun temiz değilse hayır bekleme bu hamamdan, Önce kalbini temizle, sonra bedenini temizle.”
Ruhun ve kalbin temizliği, nefsin ateşli “EVET” lerinden uzaklaşarak “LA” (Hayır) diyebilmekle başlar.
Kirlenmiş gönüllerimizi ve gözlerimizi, umursamaz kabullenişlerimizi, ev insandan uzağa düşen kabuklaşmış hallerimizi “HAYREYLESİN ALLAH “Niyet hayır, akıbet hayır.
Hayır’ın hayrı kuşatsın bizleri.
Salyangoz satıcıları, kelam üfürücüleri ve söz tacirlerinden esirgesin.
Not: Allah nasip etti, Kutsal Toprakları ziyaret ettik. Allah ziyaretimizi makbul ve mebrur eylesin. O yaşadığımız güzel yolculukla ilgili tek bir söz yazmak istiyorum.
Her insan vatanından ayrıldığında, içinde gurbet hissi taşır.
O mübarek beldelerden döndüğünde yaşamaya başlıyor insan gurbeti ve özlemi.
Ebubekir MÜCEVHERHayha

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ebubekir Mücevher Arşivi
SON YAZILAR