Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Hadis hırsızlığı

Hadis hırsızlığı

Hadis hırsızlığı deyimi esasında Hadis ilminin cerh ve tadil ile ilgili bölümünün konusudur.

Hadis dilinde “Sarikatu’l-Hadîs” olarak bilinen deyim; Hadis rivayet eden bir ravinin Hadis âlimleri tarafından belirlenen muteber yollar dışında bir yolla aldığı bir hadisi, çoğunlukla onda birtakım değişiklikler yaparak, bir başkasına rivayet etmesi olarak tanımlanır.

Hadis hırsızlığının en belirgin özelliği Hadisin ravileri ve metni üzerinde Hadisin asliyesini saptıran tasarruflarda bulunulmuş olmasıdır.

Hadis hırsızının Hadis üzerinde yaptığı bu değişiklik Hadis İlminde sıradan bir usûl hatası olmaktan çok daha fazlasıdır.

Çünkü Hadis hırsızlığı hırsız kişi tarafından bilerek yaptığı ve bunu yapanın yani Hırsız ravinin hırsızlığından bazı beklentileri bulunması sebebiyle bilinçli olarak yaptığı bir saptırmadır.

Ya da daha açıkçası birilerinin menfaati veya aleyhine olması için o Hadis ile ilgili gerçeği örtmüş olmasıdır.

Dolayısıyla Hadis İlminde Hadiste hırsızlık yapmak, hem hadisi çalınan sika ravi açısından hem de bütün İslam Ümmeti açısından bir hak ihlali sayılmıştır.

Hadis ilmi ile uğraşanlar tarafından Hicri 5. yüzyıldan sonra hadislerin senetsiz rivayet edilmesi geleneğinin yaygınlaşmasıyla birlikte hadis hırsızlığı meselesinin önemini kaybetmiş olsa da günümüzde Hadis düşmanlığının tekrar yaygınlaşma belirtileri görülmeye başladığından önemli olduğunu kaydetmek istiyoruz.

Çünkü bu günkü yaşadığımız zaman dilimi içinde İslam Dinini aslına döndürmek gibi çok iddialı bir gaye için çalıştıklarını söyleyenlerin Hz. Peygamberimizi (sav) Hadisi Şerifleri hakkında sergiledikleri tutum tam anlamı ile bir hadis hırsızlığıdır.

İyi anlaşılması açısından bu günlerde yapılan Hadis Hırsızlığını bir kez daha tarif etmek istiyoruz.

Bir kişinin muteber olmayan bir yolla aldığı bir hadisi, çoğunlukla onda birtakım değişiklikler yaparak, bir başkasına rivayet etmesidir.

Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere hadisin muteber yolların dışında elde edilmiş olması, hadis hırsızlığının en belirleyici özelliğidir.

Daha açıkçası Hadisi aktaran bir kimsenin bir Hadis âliminden duymadığı veya Müslümanların çoğunluğunun muteber gördüğü bir Hadis Kitabından da okumamış olduğu halde bir hadisi adı sanı belli olsun olmasın herhangi birinden duymuş veya muteber bir yolla almış olduğunu iddia etmesi veya muteber kabul edilen bir kitaptan okuduğunu söylemiş olmasıdır.

Hadis hırsızlığının ikinci belirgim özelliği ise aktardığı hadisin metni üzerinde kendince olumlu veya olumsuz sebepler nedeniyle değişiklikler yapmış olmasıdır.

Üçüncü belirgin özellik ise Hadis âlimlerinin aksine aktardığı hadisi asıl ravisine veya farklı rivayet ise “Bu filanın hadisidir” notuyla farklı olan raviye nispet etmemesidir.

Bütün bunlardan sonra şunu söylemek mümkündür.

Hadis hırsızlığı hadis uydurmaktan daha kötü bir durumdur.

Hz. Peygamberimizin(sav) söylemediği bir şeyi söyledi diyerek Hadis uydurmak Hadis konusunda çalışma yapan insanlar bir tarafa sıradan insanlar nezdinde bile kendisinin bir ravi ve hadis âlimi olduğunu ortaya koyar ki bu şekilde insanların Hadis konusunda kendine yönelmiş olmalarının kazandırdığı itibar hırsızlıktan elde edilecek şeylerden daha fazladır.

Bütün bu açıklamalardan sonra günümüzdeki hadis hırsızlığı konusuna baktığımızda görünen şudur:

İslami ilimler konusunda hiçbir altyapısı bulunmayan hatta bırakın üzerinde söz söyledikleri Hadisi Şerifleri Kuranı Kerimi bile asli halinden doğru dürüst okuyamayan kişilerin kimden duydukları ve nereden okudukları belli olmayan sözleri her fırsatta ortaya getirerek bu Hadisler Kurana aykırıdır diyerek ahkâm kesmektedirler.

Bu kesimin hadis hırsızlıklarına örnek olarak Kertenkele hadisi ve Ureyne hadisi olarak bilinen hadisleri örnek verebiliriz.

Her iki Hadiste de ya isnatta yer almayan raviler var sayılmakta ya da hadisin tercümesinde esas metinde yer almayan bir takım ilaveler yapılmak suretiyle kendi düşüncelerini haklı çıkarmak gibi bir gaye gütmektedirler.

Hz. Peygamberimizin(sav) hadisleri konusunda yukarıda belirtildiği şekilde yazılı ve görsel basın yayın organlarında veya internet ortamında hadis hırsızlığı yapanlara bu günlerde özellikle dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha dikkatlerinize sunuyoruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR