A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Hacerül Esved

Hacerül Esved

(önceki sayının devamı)

Bunlar hep Siyonizm’in bir planı. Başındaki adam Müslüman görünen bir Yahudi ajanıydı. Karamatilerin reisi olan Ebu Tahir Kabe’ye girdi. Tüm levhalarını söktü. Bazı taşlarını kırdırdı. İçindeki kıymetli eşyalarını aldı. Dikkatinizi çekiyorum – bu günkü Müslüman olduklarını iddia eden Işıd aynı yolda, aynı inançla gidiyor. Bunlar ümmet için çok tehlikeli. Ebu Tahir zemzem kuyusuna da hakaret etmiş, içine işemiş ve içini eşyalarla doldurtmuştu. Hacerül Esved taşını da götürtmüştü. Memleketine döndükten sonra aklı dengesi bozulmuş, bağıra-bağıra gebermişti.

Hacerül Esved’in Mekke’ye getirilmesi

Ebu Tahir’in işkenceli ölümünü görenler Allah Kabe’nin intikamını alıyor diyorlardı. Nihayet hicri 339 senesinde olaylardan korktukları için Hacerül Esved taşını Sebirbin El Hüseyin adındaki biriyle Kabe’ye gönderdiler. Sebirbin El Hüseyin 9 tane Hacerül Esved’e benzeyen taş getirmiş. Kabe’nin korumalarına, reislerine bu taşlardan hangisinin Hacerül Esved olduğunu sordu. Bilgin bir kadın taşları suya atın, Hacerül Esved suda batmayacaktır dedi. Öyle de yaptılar. Sekiz tane taş suda battı, amma Hacerül Esved suda batmadı. Doğrudur bu Hacerül Esved dediler. 22 yıl sonra yerine koydular. Hacerül Esved memleketlerinde kaldığı sürede 500 deve ölmüş, çok insan sakatlanmış, hasta olmuştu. Onun için de getirmek zorunda kaldılar. Hacerül Esved taşının bir parçasını Osmanlı paşası İstanbul’a getirtmiş, amma paşa felç olmuş, taşı iade etmişler.

Bu Karamatileri kandıran onları İslam’dan uzaklaştıran adam adı Muhammed Mehdi, takma adı Esas Yahudi idi. Çok okumuş, şeytani zekaya sahip birisiydi. Kendini gizli Mehdi olarak halka tanıtıyordu. İnsanları etrafında toplayıp İslam’dan sapıtıyordu. Hatta Karamatilerin baş imamı olan Yahya bin Zekeriya’nın evinde kalıyor. Öyle inandırmıştılar Zekeriya imamı Muhammedi karısıyla yatmasını sağlıyordu. Bu kadar inandırmıştı. Abdul İbni Sebebenin öğrencileri tarafından yetiştirilmiş bir münafıktı. Bu günde Işıd’ın, diğerlerinin başında olanlardan Müslümanları dinlerinden soğutan aynen Mehdi olduğunu söylemektedir. Sonra Muhammed Mehdi beni Kelb kabilesini kandırdı, bir ordu hazırladı ve Şam üzerine yürüdü. Karamatiler Şam’dan sonra Bağdada saldırdılar. Kanlı savaşlar oldu. Komutan Müddeşir Karamatileri hezimete uğrattı. Mehdiliğini ilan eden İmam Muhammed Mehdi’yi idam ettirdi.

Karamatilerin çıkışı

Bunların çıkışı Abbasi Halifelerinden Harun Reşid’in zamanında gizli-gizli, zayıf imanlı, zayıf inançlı, zayıf iradeli insanları ehli sünnete düşman yetiştirmişler. Kendi gruplarından başka insanları kafir olarak görmüşler. Bunların altında Siyonist inançlar yatıyordu. Bunları kuran İmam-ı Muhammed Mehdi idi. Kendisinin İmam Mehdi’nin vekili olduğunu ileri sürüyordu. İnsanları öyle kandırıyordu. 361 senesinde Karamatiler  kendileri gibi sapık grup olan Beni Hilal Urban ile birleştiler. Bu gün de Işıd ile diğer grubun birleşmesi ehli sünnete savaş açması tarihi tekerrürden ibaretmiş. Din boşluk götürmez. Din yasaklanırsa sapıklar ortaya çıkar. Sen imam hatipleri kapat, hafızların kökünü kes – işte o zaman yerini başkaları doldurur.

Karamatilere bu isim neden verildi

Karamatileri dinsizliğe sürükleyen, inandıran, kandıran dinsiz adam Ebu Said Karamita olduğu için Karamatiler denmiştir. Bunlar kafirlerle savaşmadı. Hep Müslümanlarla savaştı. Müslümanların başına bela oldular. Tabii İslam düşmanları bunları el altından destekledi. Başta Siyonistler.

Vahabilerin ortaya çıkışı

Karamatilerin çok yaygınlaştığı bir dönemde İngiliz ajanları tarafından desteklenen Vahabilik de kuruldu. Bu günkü Vahabiliğin temeli o zaman atıldı. Vahabiler de bu günkü ifrat ve tefrit noktalarına gelmiştir. Bu yazı serimizi okuyanların iyi düşünmesi lazım. Tarih boyunca din düşmanları boş durmamış. İslam’ı parçalamak için bütün gayretleri sarf etmişler. Biz bizi okuyanları Kuran ve ehnli-sünnete sarılmayı, ehli-sünnete sahip çıkmayı tavsiye ederiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi
SON YAZILAR