Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Genç ebeveyn hatâları

Genç ebeveyn hatâları

Bugün genç neslin nezâketten, edepten, saygıdan yoksun halleri hemen hepimizin yakındığı bir husustur. Hazırcılıkları, pek çok konuda emeksiz netice beklemeleri, yorulmadan sonuca ulaşmak istemeleri mâlumumuzdur. Biz bu sayılanlara küçük çocukları da ilâve etmek istiyoruz. Şöyle ki;

Otuz yaş gurubu, bugünün anne ve babaların 3-5 veya daha yukarı olan çocuklarında da yukarıda bahsettiğimiz hususlar aynen söz konusudur. Şimdinin genç ebeveynleri kendi anne ve babalarından gördükleri terbiye ve eğitim metodunu gâyet nezâketsizce beğenmediklerini ortaya koyuyorlar. İyi tamam da ama kendilerinin sergiledikleri metotla da başarı yakalanamıyor. Durum ortada.

Evet, bugün eski terbiye metotlarıyla çocuk yetiştirmek oldukça zor. Çünkü günümüz neslinde televizyon, bilgisayar, internet gibi çağın teknolojilerinin küçük yaştan itibâren çocuk zihinlerini fazlasıyla işgal ettiği bir devirde yaşıyoruz. ‘Dur-sus-yapma’ ya da ‘akşam gelince babana söylerim’ veya ‘uslu uslu otur bakalım eğer öyle yaparsan sana şunu şunu alacağım’ gibisinden söylemler bugün artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Beş yaşındaki çocuk annesi cep telefonunu vermedi diye annesine tokat atabiliyor. Altı yaşındaki çocuk annesine; ‘sen beni döversen ben de seni döverim’ diye bağırabiliyor. Başka bir çocuk annesi dediğini yapmadı diye annesinin boğazına sarılabiliyor. Misalleri çoğaltmak mümkündür. Eskiden çocuklar bırakın annelerine, büyüklerine bu sayılanların onda birini bile yapmazlardı.

Maalesef genç ebeveynler yeni terbiye metotlarını denerken, uygularken kendilerinden çok eminler ve yaptıklarından kesin neticesi alacaklarına inanarak başlangıç yapıyorlar ama ulaştıkları sonuçtan kendileri de memnun kalmıyorlar. Bunun çevremizde pek çok örnekleri var. Bugün annelerinin terbiye tarzını beğenmeyenler, kendilerine benzeyen bir evlat bile yetiştiremiyorlar. Zira çağ değişti, şimdinin çocukları her şeye rahatlıkla erişebildikleri için ne yazık ki doyumsuzlar, şükretmeyi bilmiyorlar, küçük şeylerden mutlu olmuyorlar hep istiyorlar hep istiyorlar, aza kanaat etmiyorlar. İstedikleri alınınca da bir süre sonra istediği şeylerin yüzüne dahi bakmadan başka yenilerini istiyorlar.  Her istediği yerine getirilen çocuklar girdikleri ortamda uyumsuzluk çıkartıyor, düzeni bozuyorlar. Ailesinin bir tanesi olanlar her ortamda hep en birinci kendileri olsun istiyorlar o zaman da ortam karışıyor. Şimdinin küçük çocukları kimseyi takmıyor, oturuş-kalkış edeb çerçevesinin dışında, evlerine gelen gidenleri hiç umursamıyorlar yeter ki kendi rahatları bozulmasın. Yanı sıra yemek beğenmezler, ev düzenini beğenmezler, kardeşlerini istemezler, paylaşmaya yanaşmazlar her şey onun olsun isterler… Daha yazayım mı? İşte yeni gençlerimizin yetiştirmeye çalıştıkları modern çağın evlatları…

Bu iş böyle olmaz? O zaman ne yapmalı?

Yeni genç ebeveynler bir kere kendi anne babalarını beğenmezlik yapıp onları ötelememeli, onların fikir ve tecrübelerinden istifâde etmeli, zaman zaman dara düştüklerinde onların görüşlerinden yararlanmalı. Pek tabi çağ değişti bugün eski terbiye yöntemlerine devrimize göre yeni uyarlamalar yapılmalı. Evet kabul ama eskiler de büsbütün çöpe atılmamalı. 

Hem sonra yeni terbiyecilerin söylediklerinin hepsi doğru mu? Bugün terbiyeci diye ortaya çıkanların en meşhurlarının bile pek çok hatâlı görüşleri var. (Buna bizim yerlilerin yanı sıra yabancıları da dâhil ediyoruz.) Oralara kadar gitmeden bizim en büyük terbiyecimiz var yanı başımızda. O da Peygamberimizin tüm çağlara hitâbeden terbiye metodudur. Genç ebeveynlerimiz günümüz terbiyecilerinden her görüşünü değil faydalı olanları alsınlar ona bir sözümüz yok ancak önce kendi rehberimiz çağlar üstü eğitimci Peygamberimizin çocuk eğitimi ve terbiye metotlarını öğrenmeleri şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR