A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkıhi Sorular ve Cevaplar

Fıkıhi Sorular ve Cevaplar

S-1) Hocam arkadaşlarla konuşurken eliyle gökyüzünü işaret ederek Allah yukarda, Allah bizi görüyor. Üstümüzde deniyor, bu söz doğru mudur? açıklar mısınız?
C-1) Allah ne yerdedir ne gök de ne sağdadır ne solda. Allah (c.c) mekandan münezzehtir. Allah üstemizde yerde, gök diye bir şey istinad edilemez. Allah’ın yeri ve mekanı yoktur. Allah (c.c) sıfatlarıyla her yerdedir. Zatiyat itibarı ile mekandan münezzehtir. Bir kimse Allah (c.c) göktedir, diyerek mekan istinad ederse, Allah korusun dinden çıkar, bu çok tehlikeli bir sözdür. Buna çok dikkat etmek gerekiyor. Allah’a yer tesbiti yapmak, cisim gibi göstermek çok tehlikelidir. Ehli sünnet akidesine göre Allah’a mekan istinad edilemez. Ama bazı akaidi bozuklar Allah’a kürsünün üzerindedir, diyorlar.

S-2) Hocam arkadaşlar sanatkar, bir yeni başarıya imza attığında “bunu ben yarattım diyor” veya yaratıcı kabiliyeti var deniyor. Bu sözün söylenmesinde dini bir sakınca var mıdır, açıklar mısınız?
C-2) Yaratma sıfatı Allah’ın sıfatlarındandır. İnsan kendi yaratılmıştır. Yaratılmış olan yaratabilir mi? bu mümkün değildir. İnanmış bir insan bu sözü kullanamaz. Bilerek kullanırsa dinden çıkar çünkü çok tehlikelidir. İnsan bir karıncayı yaratsın şu dünyayı bir gün ısıtsın da görelim. Bu sözü okumuş cahiller çok kullanıyorlar. Bu söz sakıncalıdır. Kullanmayınız Ehli sünnet akidesine ters düşer.

S-3) Hocam iman nedir? İman azalır, çoğalır mı? Okulda tartıştık senin imanın az eksilmiş, İmanını çoğalt dediler ne dersiniz?
C-3) İmamı Azam, İmamı Maturudi’ye göre iman artmaz eksilmez. İman bir şeye inanmak bir şeyi kabul etmek benimsemek anlamına gelir. Dini istilahtaki anlamı: Allah’a, Allah’ın varlığına, birliğine, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kader ve kazaya, öldükten sonra dirilmeye inanmak, dille söyleyip kalp ile tasdik etmektir.
a) İman şu kısımlara ayrılır:
1- Taklidi iman,
2- Tahkiki iman,
b) Diğer yönden iman.
1- İlmel yakın iman
2- Aynel yakın iman
3- Hakkal yakın iman
Açılımı:
A1 Taklidi iman: Anadan, babadan görüldüğü gibi inanmak. İnceleme araştırma yapmadan kabul etmektir. Tabi Müslüman bununla kalmamalıdır.
A2 Tahkiki iman: İmanın şartlarını Allah’ın isim ve sıfatlarını inceleyip detaylı olarak inanmak kabul etmek söylediğini kalbiyle tasdik etmektir.
B: İman
1 İlmel yakın iman: Bir yerden duman tütüyorsa orada görmeden bir ateşin yandığını kabul ederiz. Kabe’ye gitmeyen birisinin Kâbe hakkında bilgisi vardır. Kabe’nin varlığını kabul eder. İşte buna ilmel yakın iman denir.
2 Aynel yakın iman: Adam ateşin yanına gider, ateşi bizzat yakınen görmüş olur. Buna da aynel yakın iman denir. Yine Kabe’yi uzaktan seyreden, fakat içine girmeyen insanın imanı da aynel yakın imandır.
3 Hakkal yakin iman: İmanın fazilet yönünden tahkiki iman yönünden en üstünü bu imandır.
Örneğin: Adam ateşin yanına varır, elini sokarsa yanar. Üşüyorsa ısınır, ateşin hararetini hissetmesine de hakkal yakin iman denir. Bir başka misal adam Mekke’ye inmiş, Kabe’ye girmiş, her tarafını incelemiş, görmüş insanın imanı hakkal yakindir.
Örneğin Hallacı Mansurun imanını, Muhiddini Arabinin imanı, Ebubekir (ra), Ömer (ra), Osman (ra), Ali (ra), Bilal’ı Habeşi’nin imanı hakkal yakındir.

S-4) Hocam bir arkadaşımız içki içiyor vaz geçiremedik. Arkadaşım ona sen kafir oldun, imansızsın diyor. Biz böyle demek doğru değil, arkadaş inanıyor. İman ediyor, içki haram ama içiyorum diyor. Bu kafir olur mu açıklar mısınız?
C-4) İçki içen birisi inkar etmediği müddetçe müslümandır. Fasıktır, günahkardır ama kafir olmaz. Ehli sünnet uleması, büyük günah işleyen birisi günahı hafife almadıkça haram olan bir şeye helal demedikçe Müslüman’dır. Fakat eğer adam buna neden haram olsun bu dönemde çoğunluk içki içiyor neden haram olsun derse o kim ise kafir olur.
Örneğin: Yahu bu devirde faiz yemeyen mi var. Herkes yiyor, hem de orantı düşük faiz sosyal bir gerçektir. Neden haram olsun derse işte o adam kafir olur dinden çıkar. Nedeni Allah’ın haram kıldığına helal dediği, Allah’ı yalanladığı için kafir olur ‘İmamı Azam’ “FIKHÜL EKBER”

S-5) Hocam dedem bize aman evlat dikkat edin şeytana kapılmayın, şeytan insanın imanını çalar diyor, bizi korkutmak için mi yapıyor gerçekten şeytan imanımızı çalar mı ? Açıklar mısınız bekliyoruz.
C-5) Ehli sünnet vel cemaat inancına göre şeytan: Zorla insanın imanını alır demeyi caiz görmezler. Fakat şeytan insanın düşmanıdır, nitekim Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c) şöyle buyurur. ‘inneş şeytana lil insanı aduvvun mubin’ meali: Şüphesiz şeytan sizin apaçık düşmanınızdır. Diğer bir ayette ise şöyle buyrulmaktadır. Şüphesiz şeytan düşmanınızdır. Onu düşman edinin çünkü o etrafına toplanan yardımcılarını ancak cehennem ehli olmaya çağırır’ ‘Fatr süresi’
Şeytan insana vesvese verir, küfre, harama, kötülüklere çağırır. Allah (c.c) kula irade-i cüziye vermiştir. Bu iradesiyle şeytana uyarsa, o zaman şeytan imanını çalmak için tuzaklar hazırlar, iman akla kumanda etmezse nefsin emrine girerse, insanın imanı o zaman tehlikeye düşer. Örneğin bir dindar papaz varmış, ona bir kadın göz koymuş. İlk önce içki içirmiş, sonra zina yapar. Sonra kadını öldürür katil olur. İdama giderken şeytan kadın kılığında gelir, imanını verirsen seni kurtaracağım, der oda inanır, şeytanın dediğini yaptırır. İmanı gider.

S-6) Hocam İmam-ı Mehdi kimdir? Gelmemiş midir? Ulusal bir kanalda Mehdi inancı –Hıristiyanlar da vardır, Müslümanlarda böyle bir inanç yoktur, diyorlar ne dersiniz? Açıklamanızı merak ediyoruz selam ve dualar.
C-6) İmam-ı Mehdi’nin adı Muhammedül Emin dir. Annesi Emine. Babasının adı Abdullah olacaktır. Hem de seyid olacak Hz. Fatıma’nın soyundan gelecektir.
Kıyametin büyük alametlerinden birisi de İmam-ı Mehdi’nin zuhurudur. Peygamberimiz (S.A.S) şöyle buyurur: ‘dünyada yalnız bir gün kalsa bile yer yüzünü zulmün kapladığı gibi yer yüzünün zulmünü kaldırıp, adalet kaplayacaktır’ İsmi benin ismime, babasının imside babamın ismine benzeyen benden veya ehli beytimden birini göndermek için, Allah (c.c) o günü uzatacaktır. ‘Ebu Davud’
İmam-ı Mehdi geldi diyorlar yalan söylüyorlar. Geldiği zaman her şey değişecek, adalet olacak, can, mal, ırz, nesil, din emniyeti olacaktır. Haçı kıracak domuzları öldürecektir. Yardımcıları Ashab-ı Keyf olacaktır. Bir sabah namazı İsa (AS) ile Mescidi Aksa’da buluşacaklardır. Deccal ve yandaşlarını öldürecektir.
Hıristiyanların batıl Mesih inancı vardır ama Muharret Tevratlarında geçer. Bizim inancımız da Mehdi’yi, geleceğini tarif eden peygamberimiz (S.A.V) dir.
Zamanımız da bazı sapık insanlar Mehdi geldi. Ben mehdiyim diyenler de vardır.
Mehdinin geldiğini varsayalım. Gelse bizim durumumuz ne olacak acaba ona asker olabilecek miyiz? Ona kadro hazırlığı yapıyor muyuz? Yoksa Allah korusun. Onun karşısında mı olacak burası çok önemlidir.

S-7) Sayın Hocam, yeri gelmişken bir de Hızır (A.S)’dan soralım. Hızır (A.S) kimdir, peygamber midir, hala yaşıyor mu yoksa bir efsane mi, İlyas onun dedesi mi açıklar mısınız?
C-7) Hızır (A.S) sebalıdır. Yani Yemen’de doğmuştur. Kesin doğum tarihi hakkında bir bilgi yok. Yalnız Halis Kestane ağabeyin yazdığına göre, ki onu yazdıran bizzat Hızır (A.S)’dır. Hızır (A.S) dilinden nakledelim:
“Hz. İbrahim (A.S) ateşe atılırken ben 7-8 yaşındaydım. Allah’ım İbrahim (A.S)’ı ateşte yakma, onu koru Allah’ım diye dua ettim. Babam ağzıma tokat vurdu, sus kimse duymasın-ağzını kapat demişti.” Buradan anlıyoruz ki İbrahim (A.S)’ın devrinde yaşamış. Peygamber değildir. Bir velidir.
Hala yaşamaktadır. Gine Hızır (A.S)’ın kendi ifadesine göre ‘Allah u alem, benim ömrüm yer yüzüne tevhid bayrağı çekilince benim vadem yetecektir. Yani tevhid bayrağı çekildiği gün, ben ölecem.
Dedesi Peygamber İlyas (A.S) değildir. Dedesinin adı İlyas’tır. Peygamber olan İlyas ile aralarında bir yıllık fark vardır. Hızır (A.S) görenler, ondan ders alanlar, onu görenler, onunla birlikte olanlar vardır. Ama günümüzde inkar edipte öldü diyenler de vardır. Ölmedi yaşıyor.

S-8) Hocam sigara hakkında bir açıklama yapar mısınız? Haram mıdır, haramsa hocalar, hacılarda içiyor ne dersiniz?
C-8) Sigara 15. yüzyılda ortaya çıktı. ABD devletlerinde yerliler tarafından icat edilmiştir. O gün zararı bilinmiyordu.
Ulema tahrimen mekruh demişti. Bu gün dünya tıp otoriteleri, kongrelerde tartışıyor. Bu gün çok yönlü zararlarını ortaya koydular. Bir nevi tedrici intihardır. 4000 çeşit zararı vardır. Kendim Karatay Lisesi’ndeyken inceledim, öğrencilere konferans verdim. D.D.T zehiri anzelik zehiri, vs gibi birçok zehri taşıyor. Hocanın, hacının içmesi onun zararsız, meşru olduğunu göstermez ki.
Fıkıhta bir kaide vardır. İllet denir. Kur’an’da şarabın haram olduğuna dair ayet vardır.
Ama biranın haram olduğunu gösteren ayet yoktur. Şarap niçin haramdır, haram oluşunun illeti nedir? Araştırıyorlar:
1- Akla zararlı, 2- Bünyeye zararlı, 3- Keseye zararlı, 4- Ahlaka zararlı, 5- Topluma zararlı. Aynı zararlar birada veya şampanyada da var. Öyleyse bunlarda haramdır, denir. Allah (cc) Kur’an’da şöyle buyurur: ‘vele tulku bi eydi kun ilet tehlükeh’
Anlamı: ‘kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız’
Bu ve buna benzer ayetlerin ışığında –illet- olarak sigara insan bünyesine, aklına, cemiyete, keseye zararlıdır. Öyleyse sigara da haramdır. Bugün İslam uleması Prof. Dr. Yusuf Kardavin’in de içinde bulunduğu alimler meclisi sigaranın haramlığında birleşmişlerdir. Aynı görüşü bende paylaşıyorum. Belki içen meslektaşlar bize kızacaktır ama, hiç kızmasınlar. Ameliyata giden hasta doktora kızar, belki küfürde eder, doktor buna aldırmaz. İyileştikten sonra teşekkür eder. Mazhar Osman: Bir tıp kongresinde sigaranın üç tane faydası vardır, der. Herkes bu saygılı insanın bu sözüne şaşırır.
Şöyle izah eder:
1- Sigara içeni köpek ısırmaz. Ağzında ateş olduğu için köpek korkar.
2- İhtiyarlamaz, çünkü çok zararı olduğu için erken öldürür.
3- Evine hırsız giremez. Çünkü bütün gece öksürür, hırsız da onu uyanık bildiği için giremez der. Allah (cc) tiryakilerimizi bu hastalıktan kurtarsın inşallah.

S-9) Hocam. Babam öldü biz bunun devrini yapacağız. Mahalledeki hoca efendi öyle bir şey yoktur, bu bidaattır, istikat diye bir şey yapmak saçmalıktır dedi. Biz ne yapacağız.Var mı dır, varsa nedendir? Açıklamanızı bekliyoruz.
C-9) İskat, devir dedikleri olay şudur.
a) Babanızın gençken bilerek yediği orucu olabilir mi? Varsa kefaret lazımdır. Bu da 61 gün oruç demektir. Allah (cc) Kur’an’da şöyle der: ‘sizden birisi oruçlu iken hasta olursa, yolcu olursa orucunu tutmaz. Sonra tutsun şayet tutmaya gücü yetmezse fitresini versin’. Bu nasla sabittir.
b) Babanızın tutamadığı oruçları olabilir mi? Bunun yerine fitre verilecektir.
c) Babanız yemin etmiş ve yemini bozmuş olabilir mi? Onun için de 20 fakiri iki öğün doyurmak şart mıdır? Şöyle bir hesap yapalım: 61 gün kefaret için günlük 10 TL versek 610 TL eder.
20 gün oruç borcun varsa 20x10 TL 200 TL eder mi? Yemin kefareti 20 fakirin doyurulması lazım 20x10 TL = 200 TL eder mi. Toplam 610+200+200 = 1010 TL eder. Bunlar hadis, ayet, icma ile sabit olan naslardır. O hoca efendi ya bu konuların cahilidir. Ya da inanç kayması olmuş bir funda mantalistdir.

S-10) Hocam. Bankalardan maaşımızı alıyoruz. Bir de promosyon adı altında, bir kar payı veriyor. Bunu alacak mıyız, faiz olur mu? Bir hoca efendi Türkiye’de faiz yoktur diyor. Açıklamanızı bekliyoruz.
C-10) Siz bankalardan ana paranızı alın. Ama promosyonu alıp, wc ye veya böyle bir yere verin. Fazlalık faizdir. Sizin hakkınız değildir. Bankalardan alınan faiz değilmiş, diyorsunuz. Bankalar ne yapıyor? Üretim mi, imalat mı yapıyor? Banka para alıp satan şirketler değil mi? Öyleyse faiz haramdır. Ayette sabittir. Türkiye’de faiz haram değildir, diyenlere yeni vahiy mi iniyor? yeni emir mi alıyorlar ki? faize helal diye biliyorlar. Onların bir dünya hesabı varsa Allah (cc) de bir hesabı var. Rabbim cümlemizi ıslah etsin.
Selam ve dualar/19.01.2012

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi
SON YAZILAR