TV’lerde defalarca görüntülenen olay beş yıl evveli yazdığım konuyu depreştiriverdi.
 Ne demiştim bakalım. O gündür bu gündür değişim olabilmiş mi?
***
Başka uluslarda da var mı?.. Yok mu?
Varsa nasıl? Ne şekil?.. Neleri kapsıyor? Bilemiyorum ki
Bizdekini, araştırmadım!. Araştırsam ne olacak?
Düzelecek ortadan mı kalkacak ki?
***
Geçen günlerde, ulusal denen gazetelerin bir haberi vardı!.. Belki sizler de okumuş veya görmüşünüzdür.
Trafik polisi ekipleri alkol kontrolü yaparken...
Sürücünün biri polislere, TBMM’ne oto giriş kartı gösteriyor!..
Bu görüntü gazeteci tarafından o kadar net olarak çekiliyor ki, gazetede ki fotoğrafta bile okunabilecek kadar görüntülü kartı, sürücü polislere gösteriyor açıkça!..
***
Başka bir olay daha…
TBMM binası giriş çıkış yeri falan değil...
Şehir içindeki bir cadde de oluyor bu kontrol...
Kartı gösteren sürücü “Bak ben Milletvekiliyim” diyerek polislerin de, gazetecinin de önünde ala-î vâlâ ile!..
Gaza basıp  gidiyor!..
Bırakın polisin, müdahale etme düşüncesine girmesini !...
Üstelik belki de temenna ile selam vermiştir!..
Nasıl etmesin ki? Vazifesinden oluverir haklı da olsa!..
Çünkü!..Çoluk çocuğu var!..
Yıllardır numunelerini görmedik mi?
***
İşin aktüel tarafı bir tarafı da var...
Bazı olasılıklar Hakikatte de de her zaman olabilir!...
Adam sokak ortasında birisini dövmüş hatta yaralamıştır,
Yakalayacakları adam cebinden Milletvekili kartını gösteriverince...
Türkiye’de ki  dokunulmazlık zırhı sayesinde!..
Selam verip kollarını sallaya sallaya gidebilir!..
***
Yıllardır numunelerini görmedik mi?..
Az mı trafik polisi tokatlamadılar?..
Gazetelerde buna benzer olaylar yıllarca haber oldu da, sonra ne oldu?..
Kocaman bir HİÇÇÇÇ…
……..
***
Bunların üzerine tuz biber eken görüntülü medyanın defalarca ekrana getirdiği olay..
Adam pardon Milletvekili trafik suçu işliyor. Ekip tutmuş ceza yazmak istiyor.
Ama kavga başlıyor!..
Cezasını ödemek mi ne münasebet!.
Arabasını yolun ortasına yanlamasına koyup trafiği tıkıyor…
Polisler lütfen yolu tıkamayın deyince de…
“Siz bana nasıl ceza yazarsınız
 Ben milletvekiliyim size gerekeni yapması için Emniyet Müdürü gelmedikçe yolu açmayacağım…”
Eh polisler epice ter mi döktü yoksa “Ne olursan ol” deyip gerekeni yaptılar mı öğrenemedim.
***
Evet, Milletvekili oluncaya kadar demokrasi havarisiyiz.
Sonrada Kraldan öte olmaktan sarfınazar etmeyiz!.
Çeşitli hortumculuk yapanlar, ne edip edip Milletvekili olup kurtuluverir biz de!...
Baklavacı, ayakkabıcı iş yerine gelen vekile eliyle hediye ederde!..
Baklava tepsisi veya ayakkabıyı fakir çocuklar yürütmüş olursa. 
Onları asla affetmez. Hukukun verdiği on veya 27 yıllık cezayı duyunca…
Ellerini ovuşturur bile.
***
Son günlerde sadece Milletvekili kartı ve otosunun kartı değil…
Başkaları da bir nevi dokunulmazlık zırhına girebilmekte. Son olayda Milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılıp adalete verileceği yerde
Partiden ihracı düşünülerek gereği görülememekte!
Aldatımdan başka bir işe yarar mı?
Hortumcular, Milleti sefalete sürükleyenler yanında, anarşi, darbe teşebbüsleri ve destekçileri bile olsa… 
Gazete haber kupürleri delil olabilir ama kâğıt parçaları olamayınca…
BERAAT kararı ile salıverilirler.
Yaşasın hukukumuz. Yaşasın siyasetimiz!..
 Ve Dokunulmazlık  ZIRHIMIZ!...
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle
************
TEVRİYE
DOKUNULMAZ!..
İşlerse suç, milletin vekili…
Yanaşamaz hiç, polis ekibi!..
Ufacık suçta, yaka paçadır…
Kurtaramaz, Milletin kendisi!...
Ahmet GÜLDAĞ