Zulmün 7. yılına girildi

Basın açıklamasının sözcülüğünü yapan İnsan ve Medeniyet Hareketi Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Göktaş,  Mazlum Suriye halkının zalim Esed rejimine karşı Mart 2011’de başlattığı kıyamın 7. yılına girdiğini hatırlattı. “Yine 29 yıl önce bugün 'anne elma kokuları geliyor' diyerek kokuya koşan halepçeli çocuklar, anneleri, babaları başka bir zalim tarafından katledildi” diyen Göktaş,  “Bu kıyam sürecinde Esed rejiminin insanlık dışı saldırılarına, işkencelerine, tecavüzlerine, katliamlarına maruz kalan mazlum Suriye halkı şimdiye değin içlerinde binlerce çocuk ve kadınında bulunduğu en az 500 bin kayıp vermiş durumda.

Bu zulümler ve kayıpların yanında, 5 milyon kişi Suriye dışında, 6 milyon kişi ise Suriye içinde muhacir konumunda düşmüş durumda ve bunların tahminen 3  milyonu aşkın insan  Türkiye sınırları içindeki kamplarda ve şehirlerde yaşam mücadelesi vermekte” açıklamalarında bulundu.

HALK ZULÜMDEN KURTARILAMADI

Mazlum Suriye halkının haklı mücadelesinde Esed ve Şebbihalarının yetersiz kalması nedeniyle, devreye en son emperyalist Rusya'nın girdiğini kaydeden Göktaş,  “Artık sivil savaşçı ayırmaksızın bombalarla Suriye halkını yok etmek suretiyle direnişi bitirmek için yoğun çaba sarf ediyorlar” dedi. Göktaş,  “Güya Suriye halkının yanında Esed’in karşısında olduğunu iddia eden takiyyeci katil ABD’de Rusya’nın eksik bıraktığı noktaları bombalayarak ve fırsatçı PKK-PYD katiller sürüsünü destekleyerek Suriye halkına zulmetmekten geri kalmıyor” şeklinde konuştu.

ENKAZLARIN ALTINDA HAYATA TUTUNUYORLAR

Suriye içinde kalan halkın durumunun içler acısı olduğunu dile getiren Göktaş, Suriye halkının derme çatma çadırlarda, yıkılan evlerin enkazlarında, keskin nişancılar ve varil bombaları korkusu bir yana, aç ve susuz yaşama tutunmaya çalıştıklarını söyledi. Göktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gün dönümünü idrak ettiğimiz Çanakkale savaşı  bizi İslam coğrafyasından Anadolu için gelen kardeşlerimize sahip çıkma konusunda bilinçlendirmelidir. 15 Temmuz'da FETÖ tarafından başlatılan darbe girişimi Müslüman halkımız tarafından, bir cihat bilinciyle tanklara ve mermilere göğüslerini siper etmek suretiyle ve 250 civarında şehit verilerek engellenmiştir. Müslüman olmamızın kaçınılmaz bir gereği olan Ümmet bilinciyle yapay sınırları tanımayan bizler için Türkiye ile Suriye, Türkiye halkı ile Suriye halkı arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Suriye yardımlarımız, Suriye halkı Esed rejimini devirip yardımlarımıza ihtiyaç duymayacak duruma gelinceye kadar devam edecektir. Allah’ tan talebimiz yapılan çalışmaları salih amel olarak kabul etmesi ve tüm yaşamımızı bu istikamet üzere kılmasıdır.”