"Zengin zekatını verse Konya’da fakir kalmaz"

"Zengin zekatını verse Konya’da fakir kalmaz"

Yrd. Doç. Dr. Necmettin Güney, faizin “şart koşulan fazlalık” olduğunu belirterek “Zenginlerin hepsi zekatını verse Konya’da bir tane fakir kalmaz. Türkiye’de zenginler bu konuda göstermelik davranarak zekatının zekatını veriyor” dedi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Cuma Sohbetleri’nde, dünya insanlığının baş belâsı olan faiz (riba) konusu gündeme geldi. NEÜ İlâhiyat Fakültesi Temel İslâmî Bilimleri İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Güney, “Yeryüzünde faizin haram olduğuna bir bütün olarak inananlar sadece Müslümanlar kaldı. Diğerleri bu yasağı yerinden oynatmışlar, tahrife uğratmışlar” dedi. “Paranın en önemli fonksiyonu mübadele aracı olması, mukayese aracı olması ve  kıymeti muhafaza aracı olması açısından önemli” olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Necmettin Güney, şu ifadelere yer verdi: “Kur’an-ı Kerim’de faiz net bir şekilde yasaklanıyor. Fakat aşamalı bir şekilde yasaklanıyor. Önce iyi olmadığı, hoş olmadığı, ihtiyaç sahiplerine sadaka ve zekat vermenin daha makbul olduğu söylenerek en son aşamada ise Bakara Suresi’nin 278. âyeti kerimesinde; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, ana paralarınız sizindir” deniliyor.” 

ZEKAT POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLMİYOR

Faizi “karşılığı olmayan şart koşulan fazlalık” olarak tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Güney, cahiliye döneminde kullanılan faizli krediler ile günümüzdeki modern bankaların kullandırdığı faizli krediler arasında pek fark olmadığını vurgulayan Güney, İslâm’ın faiz dışında topluma sunduğu alternatiflerin tüketim kredisi ve üretim kredisi olarak karşımıza çıktığını belirterek “Toplumun en alt tabakasında kalan insanlara infak edilmesi (sadaka ve zekat) gerekiyor. Burada zenginler ve zekat kurumu gündeme geliyor” dedi.

İslâm dünyasında zekat potansiyelinin yeterince değerlendirilmediğine dikkati çeken Güney, din işleri yüksek kurulunda çalışan babası ile zengin bir akrabası arasında zekatın hesaplanmasıyla ilgili bir hatırayı paylaştıktan sonra o kişinin çıkan meblağ karşısında; “Konya’daki zenginlerin hepsi zekatını verse Konya’da bir tane fakir kalmaz” dediğini belirttikten sonra Türkiye’de zenginlerin bu konuda “göstermelik davrandığını ve zekatının zekatını verdiğini” söyledi.

EMEKLİ PROMOSYONU ŞÜPHELİ

Gazezler Kültür Konağı’nda gerçekleştirilen sohbette soru-cevap bölümünde, kendisine çok sayıda gelen suallere de cevap veren Güney, emeklilere verilen promosyonun dinen “şüpheli para” olarak görüldüğünü ve çok ihtiyacı olan bir başkasına verilmesinde bir beis olmadığını söyledi. Bu arada vadeli satışların araya bankanın girmemesi durumunda caiz olduğunu kaydeden Güney, üretim ve ticarî kredilerde haksız bir paylaşımın söz konusu olduğunu söyledi. “İslâm’da banka var mı?” sorusuna “Salt finansal aracılık açısından banka caiz olmaz” diye cevap veren Güney, bu konuda katılım bankacılığının önemine vurgu yaptı.

Sohbetin sonunda katılımcılara kitap hediye edilirken konuşmacı Yrd. Doç. Dr. Necmettin Güney’e, HİSDER adına teşekkür plaketini dernek başkan yardımcısı Mustafa Dündar takdim etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.