Yazıcıoğlu'nun Avukatı Ekici, Hsyk Seçimleriyle İlgili Endişelerini Dile Getirdi

Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerini hükümet destekli Yargıda Birlik Platformu (YBP) üyelerinin kazanması durumunda, Muhsin Yazıcıoğlu davasını örtbas etme girişimlerinin kaldığı yerden devam edeceğini söyledi.

    Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili soruşturmada açılan davanın ilk duruşması yarın Kahramanmaraş Adliyesi'nde görülecek. Mahkeme için Kahramanmaraş’a gelen Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, dava ile ilgili endişelerini Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendirdi.

    HSYK seçimlerinden çıkacak sonucun Yazıcıoğlu davasını etkileyeceğini ifade eden avukat Ekici, "Bundan sonraki yeni süreçte oluşacak HSYK seçimlerinin sonuçlarını dikkatle takip ediyoruz. Çünkü görülen o ki Yargıda Birlik Platformu'nun bazı adaylarının kazanması halinde davanın üzerinde başlatılan operasyonun devam edeceği ve helikopterin düşürülmesi ile ilgili suç delillerinin korunmasının bile riske gireceği yeni bir döneme gireceğimiz endişesini taşımaktayız." dedi.

    Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından, dava dosyasının Malatya’dan Kahramanmaraş’a gönderildiğini hatırlatan Ekici, şunları söyledi: "3 Ekim 2014 tarihinde Muhsin Yazıcıoğlu davası ile ilgili ilk duruşma yapılacak. Ancak ne acıdır ki bu dava ana davadan usulsüz olarak ayrılıp, Kayseri Valisi'nin açıklamasıyla arama kurtarmanın akamete uğratılması eylemine karşılık olarak Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat'tan bir gariban polise karşı görevi kötüye kullanmadan açılan bir davadır. Bu dava ana suçu gölgede bırakmak, kamuoyunu yanlış yönlendirmek ve beraat edecek bir kişiye karşı dava açılarak onun beraati ile kamuoyunda Muhsin Yazıcıoğlu'nun davasında kimsenin suçu yokmuş algısını oluşturmaya yönelik yürütülen bir operasyonun parçası olarak açılmış bir dava görülecektir."

    Davaya ilişkin iddianameyi hazırlayan dönemin Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı Habip Korkmaz'ın ödüllendirilerek Çorlu Başsavcılığı'na atandığını savunan Ekici şöyle konuştu: "Bu davaya ilişkin iddianameyi hazırlayan dönemin Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı Habip Korkmaz, şimdi ödüllendirilerek Çorlu Başsavcılığı'na atandı. Korkmaz tüm dosyayı bir bütün olarak yürütmesi gerekirken suçlara göre dosyayı tefrik ederek, farklı suçlara ilgisiz kişiler hakkında dava açarak dosyayı parçalayıp, suçları dönüştürerek faillerin beraatini sağlayarak, davayı bu şekilde tüketmeyi amaçlamıştır. Bu amacı çerçevesinde helikopter enkazından sökülen GPS cihazlarını sökme olayına karışan 20 kişiden 9 ile ilgili olarak hırsızlıktan Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açmış, Asliye Ceza Mahkemesi açılan iddianameyi iade etmiştir. Yine bu 20 kişi ile ilgili silahlı terör örgütüne üye olma, suç delillerini yok etme, delil karartma ve hırsızlık suçlarından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ise Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dosyanın bir bütün olduğu, helikopterin düşürüldüğüne dair suç şüphesine dair kuvvetli delil bulunduğu, eylemler arasında ortak amaç varlığının olma ihtimalinin bulunduğu, bu hususların ayrı ayrı yargılamayı gerektirdiği gerekçeleri ile soruşturmanın devam ettirilerek şüpheliler hakkında dava açılmasına karar verilmiştir. Savcı Habip Korkmaz'ın tüm bunları yaparken aslında yaptığı şeyin aldığı talimatların bir kısmı olduğunu, dosyanın tamamına yönelik takipsizlik sonucu doğuracak yeni dosya kapsamıyla ilgisi olmayan davalar açma niyetinde olduğu, bu yolla davanın bölüp parçalanarak tüketileceği, bunun karşılığında başsavcı yapılacağı aylar öncesinden duyumlarımız arasındaydı."

    Dosyanın Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun gönderdiği özel müfettişlerle yapılan müzakereler sonucunda operasyonel bir biçimde kapatılmaya çalışıldığını dile getiren Ekici, "Üzüntü duyduğumuz şey dışarıdan duyduğumuz şeylerin doğru çıkmış olması. İçerisinde Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun gönderdiği özel müfettişle yapılan uzun müzakereler ve 15 günlük çalışma neticesinde dosyanın bir operasyonel tutumla bu şekilde kapatılmaya çalışıldığını kaygıyla izledik. Takipsizlik kararının kaldırılmasıyla bu defa dosyaya ilişkin yetkisizlik kararı verileceğini; hiç ilgisi olmadığı halde dönemin Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Turgay Ateş tarafından bir kısım çevrelerde konuşulduğunu üzülerek öğrendik. Bütün bunlar karşısında yargının içerisindeki iktidara yakın çevrelerin bu davadan rahatsız olduğu ve davanın tamamı tek dosya halinde görülmesi gerekirken, aslında tüm suçla bir operasyonun parçası ve aynı amaca hizmet eden suçlar olmasına karşı her suç yönünden ayrı ayrı davalar açmak, açılacak davalarda asıl failler hakkında takipsizlik verilerek beraat edecek kişiler hakkında davalar açarak asıl failleri dava dışında tutmanın hedeflendiği bir süreci Türkiye'nin gözünün önünde yaşamış bulunuyoruz." şeklinde konuştu.

    Yaşanan süreçte dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Apaçık’ın yargının içerisinde yürütülen operasyona dahil olmadığı için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınarak Konya'ya tayinin çıkartıldığına dikkat çeken Ekici, "Başsavcı Apaçık tüm dosyaya yönelik kovuşturmaya yer olmadığına dair karara imza atacak biri olsaydı ya da yargının içerisinde yürütülen bu operasyona dahil olmuş olsaydı bugün hala Kahramanmaraş Başsavcısı olarak kalacaktı. Ancak bu gelişmelere olumlu karşılık vermediği için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığından alınarak düz savcı olarak Konya'ya tayini çıkartılarak dosyadan uzaklaştırılmıştır." ifadelerini kullandı.

    Yazıcıoğlu davasının takipçisi olduklarını belirten Ekici, hiçbir güce davanın üzerini kapatma fırsatı vermeyeceklerini sözlerine ekledi. CİHAN